Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yaptırımlar Erken Başladı:Fransız Okulunda Vergi Denetimi

22 Ocak 2012 Pazar

Fransanın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili, 1995-98 yılları arasında başkâtip olarak görev yaptığı başkentten Türkiye dostu olarak ayrılan bir Fransız.

Doğan çocuklarına Türk dostlarından esinlenerek isim olarak Volkan ve Tayfur isimlerini koydu.

Şener Şen, Cem Yılmaz, Nurgül Yeşilçay hayranı. Geniş bir Türk filmleri koleksiyonu var. 1920-1998 yılları arasında basılmış her Türk pulundan bir tanesinin de sahibi.

Başlarda Sait Faik okumuş, şimdi Elif Şafak ve Orhan Pamuku elinden düşürmüyor. Candan Erçetin, Fikret Kızılok, Zülfü Livaneli ve Ebru Gündeş dinlemeyi seviyor.

13 yıl hayalini kurduğu pozisyon olan Ankara Büyükelçiliğine atanır atanmaz, ailesini Pariste bırakarak sessiz sedasız Trabzona geldi. Öğrenci yurdunda gecesi 20 liraya oda tuttu. Bir ay boyunca aralıksız Türkçe konuştu. Kahvelerde Trabzonspor maçları izledi

Dostluk planlarından, dönüş hazırlığına

Görevine büyük umutla başladı. Cumhuriyete verdiği ilk demeçte iki ülke arasındaki gergin ilişkiler için Aşk ve hayal kırıklığı tanımını yaparken, Tüm çabasını ilişkilerin düzeltilmesi için harcayacağınasöz verdi.

İlk iş olarak Yaşar Kemal ve İlber Ortaylıya Fransanın en büyük nişanlarını verdi. Galatasaray Üniversitesinin geliştirilmesi için Fransız şirketlerini devreye soktu. Fransız kültür merkezlerinin Anadolu illerinde sayısının artması için adım attı. Konusu Fransada geçen bir Türk filmi bile çektirecekti. Ama olmadı. Olamadı...

Böylesine Türkiye dostu bir diplomat, vizyonsuz Fransız siyasetçilerin sağduyudan yoksun, dar görüşlü seçim hesapları yüzünden yarın akşam valizlerini toplayarak daha birinci yılını bile doldurmadan ülkesine dönmek zorunda kalacak.

Örneği olmayan\t \tuygulama’

Dünkü görüşmemizde Senatoda yarın yapılacak oylama sonrasında Türk-Fransız ilişkilerinin geleceği için çok kaygı duyduğunuvurguladı. Ermeni soykırım iddialarının reddine cezai yaptırım getiren yasa Ulusal Meclisin ardından yarın yapılacak oylamada Senatoda da kabul edilir ve hayata geçerse Türkiyenin çok sert tepki göstereceğinin o da farkında. Zaten hükümet bu tepkiyi daha oylama yapılmadan önce hissettirmiş bile:

Geçen hafta Ankaradaki Charles De Gaulle Fransız Lisesine vergi denetçileri gönderildi Türk makamları tarafından. Bir büyükelçilik lisesi için bugüne kadar örneği görülmemiş bir durum bu. O okulun Türk mevzuatıyla hiçbir ilgisi yok. Özel okul da değil. Tamamen Fransız mevzuatına göre çalışan ve kâr amacı gütmeyen bir devlet okulu”.

Büyükelçiliğin önündeki Paris Caddesinin ismi Cezayir Caddesi olarak değiştirilecek. Bili bu gelişmeler için, Ne okulumuza vergi denetimi göndermek ne de sokak ismini değiştirmek Fransadaki Türkiye imajına olumlu katkı yapacak adımlar değil. Bu tür adımlar pek bizim tarzımız değil. Paristeki Türk Büyükelçiliğinin yer aldığı Rue DAnkara (Ankara Sokağı) ismini hiçbir şekilde değiştirmeyi düşünmeyiz dedi.

Türkiye dostlarının çokluğu görüldü’

Bu oylamayla ilgili en büyük kaygım Fransadaki Türkiye imajının olumsuz etkilenecek olması dedikten sonra bu görüşünü şöyle açıyor:

Fransada daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir tartışma başlattı bu konu. Karşı olan çok sayıda insan var. Bu tartışma, ekonomik, siyasi ve kültürel alanda Türkiyenin Fransada pek çok dostu olduğunu da ortaya çıkardı. Şimdi Türk hükümetinin agresif tutum takınarak Fransaya aşırı tepki göstermesi, Fransız halkının kafasındaki Türkiye algısını olumsuz etkileyecektir. Tepki gösterirken yarınları da düşünmek, tüm bağları koparmamak gerekir.

Ayağınıza kurşun sıkmayın’

Yasanın geçmesi halinde başını görünürdesivil toplum örgütlerinin çekeceği bir Fransız markalarını boykotgündeme gelebilir.

Türk halkının alacağı kararlar konusunda bir şey diyemem ama Türkiyedeki Fransız markalarına boykot fikri mantıklı değil. Kendi ayağına kurşun sıkmak gibi diyen Bili, şu rakamlara dikkat çekti:

Yaklaşık 400 Fransız şirketi Türkiyede yüz binden fazla istihdam yaratmış durumda.

Türkiyedeki Carrefour mağazalarında çalışan 8000 personelin sadece 10 tanesi Fransız. Raflarında satılan malların yüzde 95i Türk ürünü.

Renault fabrikasında yüzlerce Türk işçisi çalışıyor. Yurtdışına yapılan satıştan Türkiye önemli ihracat geliri elde ediyor.

***

Oylama sonrasında Büyükelçi Bili ve Türk-Fransız ilişkilerini çok zor günler bekliyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları