Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Türkiye nereye gidiyor? (22.07.2011)

22 Temmuz 2011 Cuma

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın ardından Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick de Türkiye ziyareti sırasında demokratikleşme ve özgürlükler alanlarında yaşanan sorunları gündeme getirdi.

Ankara ve İstanbul’da iki gün boyunca temaslarda bulunan Zoellick, önceki gün altı sivil toplum kuruluşunun yöneticileri ile basına kapalı bir toplantıda bir araya geldi. Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), TÜSİAD, TEPAV, Eğitim Reformu Girişimi, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) yöneticilerinin katıldığı toplantının ana konusu Türkiye’de kadın girişimciliğinin geliştirilmesi ve gençlerin eğitim yoluyla güçlendirilmesi idi.


‘Atütürk’ün yolunda mısınız?’

Ancak Zoellick konuşması sırasında Ankara’daki temasları sırasında Atatürk’ün mozolesini de ziyaret ettiğini belirterek “Size birkaç soru sormak istiyorum. Türkiye’nin ekonomik açıdan başarısı tüm dünyada dikkat çekiyor. Peki Türkiye, Atatürk’ün açtığı modernleşme yolunda ilerliyor mu, yoksa geriye mi gidiyor” sorusunu yöneltti. Basın özgürlüğü konusuna da değinen Zoellick’in bir başka sorusu da “Ülkenizde demokratik bir yaklaşımla mı karşı karşıyasınız yoksa otoriter eğilimlerle mi” şeklinde oldu.

Toplantıya katılan sivil toplum temsilcilerinden Toplum Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Betil, Zoellick ile görüşmeleri hakkında Cumhuriyet’e şu değerlendirmelerde bulundu: “Ben kendisine şunu önerdim. Ekonomik alanda ne kadar başarılı olursak olalım, sosyal yönden Türkiye son derece başarısız. Demokrasiden bahsedebilmemiz için yurttaşların aktif katılımını sağlamak lazım. En doğrusunu hükümet bilir yaklaşımı yanlıştır. Dünya Bankası bütün dünyada projelere destek vererek olumlu şeyler yapıyor, bir sürü kaynak harcıyor. Bu kaynakları hükümetlere verirken şartlar koyun. Hükümetleri, demokrasi ve özgürlükleri savunan, hesap verebilir sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmaya yönlendirin. Ancak bu sayede gerçek anlamda sivil katılımcılığı sağlayabilirsiniz. Ama siz sadece hükümete vermeye devam edip sivil toplumdan sadece fikir almaya devam ederseniz bizler zorlanırız. Kadının, gençliğin toplum içine, dünyaya katılımını arttırmak istediklerini söylüyorlar. Ama hem kadınları hem de gençliği dış
layan baskıcı, merkeziyetçi toplum yönetimi anlayışı hâkim Türkiye’de. Bunun yerine bu grupların daha fazla katılımını sağlayan demok-ratik yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu söyledim.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları