Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Suriye Nasıl Bu Kadar Rahat Vurabildi?
\n\n\n
Silahsız, keşif amaçlı uçan hava kuvvetlerine ait uçağın Suriye hava savunma sistemleri tarafından vurularak düşürülmesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir olaydır. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de haklı bir biçimde söylediği gibi “Ege’de Karadeniz’de başka yerlerde bunlar rutin şeyler. Kötü niyet içermeyen, uçakların süratinden dolayı elde olmadan olan şeylerdir.”
\nO halde Suriye ordusu en son atması gereken öldürücü adımı neden en başta atabilme cesaretini göstermiştir? Sorunun yanıtı basit ama bir o kadar da kaygı vericidir.
\nÇünkü Türkiye’nin muhatapları nezdindeki caydırıcılığı kalmamıştır.
\n***
\nGeleneksel Türk dış politikasının en önemli unsurlarından biri on yıllar boyu ‘askeri caydırıcılık’ oldu. Yani muhataplarınız sadece gücünüz ve yapabileceklerinizden çekindikleri için sizin ulusal çıkarlarınıza aykırı adımları atmayı göze alamaz.
\nABD’nin, Rusya’nın, Çin’in büyük güç olmalarının ardında da ekonomik güçlerinden daha fazla bu caydırıcılık konsepti yatar. Türkiye’nin askeri caydırıcılığının saydığımız bu ülkelerden temel farkı ise yayılmacı, sömürgeci bir amacının olmayıp, sadece ulusal çıkarların korunması hedefi ile sınırlanmış olmasıdır.
\nAskeri caydırıcılığımızın en bilinen örneği Kıbrıs harekâtıdır. Rumlar ve Yunanistan, 1960’larda izledikleri ENOSİS politikaları Türkiye’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında bıçak gibi kesmek zorunda kalmıştır. O günden sonra da o senaryolar bir daha gündeme dahi getirilememiştir.
\nYakın tarihten bir diğer canlı örnek ise Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılış sürecidir. Dönemin kara kuvvetleri komutanının Suriye sınırından yaptığı açıklamayla Şam yönetimi üzerinde çok büyük bir askeri korku yaratılmıştır. Bu caydırıcılık sayesindedir ki tek kurşun dahi atmaya gerek kalmadan Öcalan’ın, Suriye’den çıkarılması sağlanmıştır.
\n***
\nSuriye’nin uçağımızı nasıl vurduğunu anlamaya çalışırken askeri caydırıcılık ve itibar kaybı konusunda AKP iktidarı döneminde yaşanan bazı olayları hatırlatmakta yarar var:
\n2003’te Süleymaniye baskını yaşandı. Amerikan birlikleri ve peşmergeler Türk askerini kafasına çuval geçirererek götürdü. Ülkemizi yönetenler Amerikalı muhataplarına günlerce ulaşamadı. Sonrasında da özür yerine üzüntü beyanı ile yetinmek durumunda kaldı.
\n2010’da bu kez Akdeniz’in uluslararası sularında Mavi Marmara gemisine İsrail ordusu baskın düzenleyerek 9 vatandaşımızı öldürdü. Bölgenin en büyük hava gücü ve donanmasına sahip ordumuz parmağını dahi oynatamadı. Henüz resmi özür dilettirilemedi.
\nGüney Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye’nin uluslararası sözleşmelere aykırılık uyarılarına rağmen ada açıklarında petrol ve doğalgaz aramalarına başladı. Bölgeye tek bir firkateyn dahi gönderilemedi.
\nEskiden sadece Ege’de hava sahası ihlali yapan Yunanistan savaş uçakları artık Akdeniz’deki kasabalarımızın üzerinden uçar hale geldi.
\nSon 10 yıl içinde Kuzey Irak kaynaklı, kimisi aynı karakollara, onlarca PKK saldırısı yaşanmasına rağmen etkili sınır ötesi harekâtlar, nokta operasyonları yapılamadı. Hatta Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel böyle bir harekât için ABD’nin rızasının şart olduğunu dahi açıkladı.
\n***
\nKarar verici makamdaki Suriyeli askeri yetkili siz olsanız, son 10 yılda bu yaşananlar ışığında “Ben bu Türk uçağına ateş açarsam başıma kötü şeyler gelmesi kaçınılmaz” der miydiniz?
\nDış politikada itibar kaybı ya da caydırıcılığı yitirmek denen hadise işte budur.
\n\n\nYUMURTA KAPIYA GELİNCE
\n\n\nAkşam saatlerinde gelen haber hükümeti bu kez ilk defa karşı karşıya oldukları bir sorunu muhalefet ile paylaşma noktasına getirdi. Yukarıda saydığımız Türkiye’nin caydırıcılığını yitirmesine neden olan gelişmelerde muhalefeti bilgilendirme ve görüşünü alma ihtiyacı hissetmeyen Başbakan bugün CHP, MHP ve BDP liderleriyle bir araya gelecek. Başbakan’ın deyim yerindeyse ‘Yumurta kapıya gelince’ başvurduğu bu yöntem konusunda muhalefet liderlerinin çok dikkatli olmasında fayda var. Türkiye üzerinde uçak düşürülme vakasından çok önce başlayan ‘Suriye’ye müdahale’ baskısı olduğunu akıllarının ucunda tutarak bu görüşmeye girmeleri gerekir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- Bakan Tekin skandal sözlerine sahip çıktı