Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Seçimlerin kozu af

17 Kasım 2013 Pazar

Erdoğan çözüm sürecinin ‘son aşamasını’ Diyarbakır’da açıkladı
Hükümetin, PKK’nin ağırlaştırılmış müebbet hapse
mahkûm olan lideri Abdullah Öcalan ile yaklaşık bir yıldır yürüttüğü müzakerelerin ‘son aşamasının’ ne olacağı merak konusuydu. Birinci aşama olarak açıklanan ‘sınır dışına çekilme’, Ankara’yı tatmin etmezken ikinci aşama olan yasal reformlar da Kürt siyasi hareketinin beklentilerini karşılamayınca kriz çıkmıştı. Sürecin başından bu yana son aşamanın ‘genel af olacağı ileri sürülüyor ama hiçbir hükümet yetkilisi bunu açıklamaya cesaret edemiyordu.
Erdoğan dün, Diyarbakır’da ilk kez açıkça “Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak” diyerek son aşamayı açıkladı.

Seçime ‘af’ kozuyla girecek
Türkiye’de öteden beri ‘af’ konusu iktidarların siyasi kozunu oluşturmuştur. Erdoğan da dünkü sözleriyle, daha ilk başta eylül ayında bitmesi öngörülen süreci yaklaşan yerel seçimler ve arkasından gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine dayayacağını ve af konusunu da bu seçimlerin en önemli kozu olarak kullanacağını açıkça ortaya koymuş oldu.
AKP hükümeti aslında kendi eliyle yarattığı ve büyüttüğü bir beklentiyi çözme vaadiyle sandıkta umut arayacak. Toplumda ‘af’ beklentisi, ilk kez Balyoz, Ergenekon ve KCK davalarında çok sayıda insanın önce tutuklu arkasından hükümlü konumda cezaevlerine doldurulmasıyla oluşturuldu. Şimdi bu sorunun çözümü için Başbakan’ın iki dudağı arasından çıkacak bir zamanlamayı hep birlikte bekleyeceğiz.

Barzani’den açık çek
PKK’nin “çözüm süreci tıkandı, şiddete döneriz” tehditleri savurduğu, BDP’nin ise hükümeti sorumluluğunu yerine getirmemekle itham ettiği döneme denk gelen Barzani buluşması, AKP ve Erdoğan için tam bir can simidi oldu.
Barzani sadece Erdoğan ile yan yana görüntü vermekle kalmadı. BDP’den gelen ‘Kürtlerin taleplerini Erdoğan’a anlatmalı’ telkinlerine de aldırmayarak konuşmasında çözüm sürecini ve Erdoğan’ı çok güçlü ifadelerle destekledi. “Kimse savaştan hayır görmedi”, “Barış yolu ne kadar uzun olursa olsun, ne kadar zaman alırsa alsın sonucuna ulaşacaktır” gibi sözleri Erdoğan’a ve çözüm sürecine ‘açık çek’ niteliğindeydi.

Aileye övgü dolu sözler
Barzani’nin sözlerinden memnuniyetini coşkulu alkışlarıyla gösteren Erdoğan, gördüğü desteği karşılıksız bırakmadı.
Bugüne kadar ‘Kürdistan’ kelimesini ağzına almayan ve ‘Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ demeyi tercih eden Başbakan, dün ilk kez ‘Kuzey Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ ifadesini kullandı.
Erdoğan, geçmişte ağır biçimde eleştirdiği Barzani’yi övmekle kalmadı, başta babası Molla Mustafa Barzani olmak üzere Barzani aşiretinin üyelerini ‘doğruluk, dürüstlük ve sadakat’ gibi olumlu ifadelerle andı.
Erdoğan ve Barzani’nin, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Uygulama Camisi’nin açılışı kurdelesini birlikte kesmesi de ikisinin ortak paydasını göstermesi açısından dikkat çekici bir ayrıntıydı.

BDP’deki çatlak büyür mü?
Erdoğan ile Barzani’nin Diyarbakır randevusu, BDP’deki ciddi bir ‘kırılmayı’ da su yüzüne çıkardı. Daha önce “Kürt sorununu Erdoğan çözer” diyen Leyla Zana, bu kez de ‘Barzani’nin gelişine tepki duyan BDP’liler konusu’na katılmadı ve ilk olumlu tepkiyi veren isim oldu. Havalimanında ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde Erdoğan’ı karşılayan isimlerin başında gelen Zana, akşam saatlerindeki toplu nikâhta da Erdoğan ve Barzani ile birlikte şahitlik yaptı.
Zana’nın tutumuna karşılık BDP ve DTK yöneticilerinin büyük çoğunluğunun dün Diyarbakır’da olmaması dikkat çekti. Erdoğan’ın BDP’li belediyeyi ziyaret ederek Zana, Sırrı Sakık, Ahmet Türk, Osman Baydemir gibi isimlerle bir araya geldiği saatlerde BDP’nin Diyarbakır İl Başkanlığı önünde protesto gösterisi düzenlenmesi, Barzani ziyareti ile beliren bu çatlağın daha da derinleşebileceğinin habercisi sayılabilir.

PYD’ye sert mesaj
BDP’nin Diyarbakır buluşmasına mesafeli tutumunun bir nedeni de Ankara ve Barzani’nin Kuzey Suriye’de kontrolü elinde tutan PYD’ye takındıkları sert tavırdı. Erdoğan konuşmasında bu tavırdan geri adım atmadı. PYD denetimindeki bölgeyi kastederek, “Kamışlı’nın, Rasulayn’ın derdi bizim derdimizdir. Dökülen kan bizim kanımızdır” diye konuştu.

Kandil’e çifte baskı
Barzani’nin çözüm sürecine verdiği açık destek, Öcalan ve özelikle de örgütün Kandil kanadı üzerinde sürece devam’ baskısı oluşturabilir. Erdoğan’ın konuşması da örgüt üzerinde halk baskısını artırma amaçlı “Güneydoğu’da yeni bir tek parti anlayışına müsaade etmeyiz”, “Diyarbakır halkı yeter desin” gibi mesajlarla doluydu. Bakalım PKK kendisini hedef alan bu mesajlara nasıl tepki gösterecek?..

‘Ahmet Kaya’ zamanlaması
Diyarbakır meydanından yapılan konuşmalar ‘sembolik’ mesajlar da yüklüydü. Otuz sekiz yıl aradan sonra Türkiye’ye gelen sanatçı Şivan Perwer, 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlar üzerine bir şarkıyı seçmişti Tatlıses ile düeti için. Perwer aynı şarkıyı 13 yıl önce Paris’te hayatını kaybeden Ahmet Kaya’nın mezarını başında da söylemişti.
Erdoğan da konuşmasında “Ah keşke bugün biri daha aramızda olsaydı” sözlerinden sonra Ahmet Kaya’nın bir şarkısının sözlerini okudu. Erdoğan, “Vatana hasret, dosta hasret, kardeşe hasret şekilde tam 13 yıl önce bugün, bir 16 Kasım’da gurbette hayata veda etti” diyerek Diyarbakır buluşmasının zamanlamasına dikkat çekti

ZİYARET ESPRİSİ - Erdoğan’ın büyükşehir belediyesi ziyareti sırasında Baydemir, “Belediyeye dört yıldır gelmiyorsunuz. Görev sürem biterken geliyorsunuz. Daha önceleri gelseydiniz her ziyarette iki projeyi çıkarırdık, en az 10 projeyi bitirmiş olurduk” esprisini yaptı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları