Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Protestoları diyalogla çözün
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovsky, Gezi Parkı protestosunu Cumhuriyet’e değerlendirdi:
“Hepimiz aynı gemideyiz, bölgede istikrarsızlık istemeyiz”
“Türkiye’ye gelen üç buçuk milyon Rus turiste tavsiye: Sahiller risksiz ama meydanlardan uzak dur”
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovsky, altı buçuk yıllık görev süresinin ardından önümüzdeki günlerde Türkiye’ye veda ediyor. Büyükelçi İvanovsky, Cumhuriyet’e verdiği veda röportajında Türk-Rus ilişkilerinin geldiği noktayı, Gezi Parkı protestolarını ve Suriye krizini değerlendirdi.
Emeklilikte de Türkiye görevi
- Türkiye’de görev yaptığınız sürede Türk-Rus ilişkileri nasıl gelişti?
Altı buçuk yıl büyükelçi olarak, daha önce de bir buçuk yıl İstanbul Konsolosluğu’nda diplomat olarak toplam sekiz yıl görev yaptığım Türkiye’yi çok seviyorum. Dışişleri Bakanlığı’ndan emekli olacağım, ama Türkiye-Rusya ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunmayı sürdüreceğim. Eşbaşkanlıklarını TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır ile Rus tarafından Konstantin Kozochov’un yaptıkları Türkiye-Rusya Toplumsal Forumu’nda Rus tarafının genel sekreterlik görevini üstleneceğim. Türkiye’de geçirdiğim sekiz yılı hiç unutmayacağım. Bu sürede şunu anladım ki Ruslar Türklere, Türkler Ruslara çok manada benziyor.
‘Ticarette rekor kırdık’
2007’de atandığımda ikili ilişkilerin seviyesi zaten yüksekti. Benim görev yaptığım dönemde işbirliği mekanizması oluşturuldu. Üst Düzey İşbirliği Konseyi kurduk. Liderler seviyesinde üç yıldır aralıksız toplanıyor. Bu yıl dördüncüsü Moskova’da yapılacak. Bu mekanizmanın diğer ayakları şunlar: Dışişleri bakanlarının başkanlığında ortak strateji planlama grubu; ikincisi karma ekonomik komisyon; üçüncüsü ise toplumsal forum.
Ticaret hacminde de rekor kırdık. 2008’de 38 milyar dolarlık hacme ulaştık, ama küresel kriz nedeniyle bu rakam 2012’de 35 milyarda kaldı. Türkiye’nin ithalatı açısından Rusya birinci sırada. Türkiye’nin ihracatı açısındansa 5. sıradayız. Rusya’nın en önemli 5 ticaret ortağından biri artık Türkiye.
‘Vize kalktı, turizm patladı’
Burada olduğum süre içinde vize muafiyeti de yürürlüğe girdi. Karşılıklı ziyaretler hızlandı. Türkiye-Rus turist açısından artık en popüler istikamet. 2007’de yılda 2 milyona yakın Rus turist geliyordu. Şimdi 3 milyon 600 bine çıktı. Bu yılın ilk 5 ayında geçen yıla oranla yüzde 35 artış var. Eskiden Almanya birinciydi, bu yıl sanırım Rus turistler onları geride bırakacak. Türkiye-Rusya arasında uçaklarda yer bulmanın imkânı yok. Antalya’ya yaz aylarında Rusya’dan günde 50 uçak geldiği oluyor. Ben bile bazen Moskova’ya uçak bulmakta zorlanıyorum.
‘Artık Türkiye’den ev alıyoruz’
Rus vatandaşları önceden Kıbrıs, Yunanistan, Bulgaristan’dan ev alırdı. Şu anda Türkiye’den yoğun biçimde alım var. Rakamlar oldukça büyük. Almanya’dan sonra Türkiye’den emlak alımında ikinci sıradayız. Rusya’da çok sayıda Türk işçi çalışıyor ve onlar da evlenerek Türkiye’ye gelin getiriyorlar. Artık Türkiye’de binlerce değil, onbinlerce Rus gelin söz konusu.
‘Protestoları diyalogla sona erdirin’
- Türkiye’de 10 gündür yaşanan protestoları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki Gezi Parkı ile başlayan protestoları biz iç mesele olarak görüyoruz. Bu konuda dışarıdan karışmak olmaz. Devlet Başkanımız Putin’in dediği gibi Rusya olarak Türk hükümetinin gerek muhalefetle, gerekse sivil toplumla diyalog ilişkisi içinde herkes için uygun bir çözüm bulacağına inanıyoruz. Sonuçta bu diyalog yasal, meşru bir formata oturtularak taraflar arasında direkt temaslarda bulunulabilir. İnsanların birbirini duyabilecek yerlerde görüşmeleri gerekiyor.
Rus turiste ‘Taksim’den uzak dur’ mesajı
- Rus turist sayısında bir düşüş var mı? Sizin ya da hükümetinizin bir telkini oldu mu?
Protestolar konusunda vatandaşlarımıza ‘Türkiye’ye gitmeyin’ diye bir yasak ya da tavsiyede bulunmadık. Birkaç gün önce Rusya Federal Turizm Ajansı bizden bu konuda görüş istedi. Onlara şu yanıtı verdik: Antalya, Alanya ve diğer Akdeniz kıyısındaki bölgelerde hiçbir tehlike yok. Rahatlıkla tatil yapılabilir. Büyük şehirlerdeyse kalabalıkların ve polislerin bulunduğu yerlerden kaçınmak lazım. Mesela İstanbul’da tarihi eserlerin bulunduğu bölgeler gezilebilir. Ama Taksim gibi kalabalık meydanlara gidilmemeli.
Şu an itibarıyla turist akışında bir düşüş bilgisi bize gelmedi. Belki bir kısım turist İstanbul ziyaretini iptal etmese bile ertelemeyi tercih ediyordur.
‘Aynı gemideyiz, istikrarsızlık istemeyiz’
- Protestoların yayılması Türkiye’de istikrarsızlığa neden olabilir mi? Böyle bir durumda Rusya ve bölgemiz etkilenir mi?
Türkiye’deki durumun bahsettiğiniz senaryoya yönelmesini arzu etmiyoruz. Esas şudur: Hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Rusya da, bölgemiz de, uluslararası toplum da bu gerginliğin tırmandırılmasını istemiyor. Devlet başkanımızın dediği gibi gerek hükümet, gerekse muhalefet masaya oturup diyalog içinde olmalı. Türkler kendi sorunlarına kendileri çözüm bulacak. Bu konuda dışarıdan tavsiye olmaz. Türkiye’de sivil toplum çok gelişmiş durumda. Sadece onlarla uzlaşıya varmak gerekli. Kusursuz kul olmaz. Başka ülkelerde de var. Fransa’da, İngiltere’de, Rusya’da da insanlar sokağa dökülebiliyor. Kullandığımız yüksek teknoloji sayesinde insanlar arası temaslar çok hızlandı.
‘Halk sokağa çıkıyorsa sorun var demektir’
- Batı’da Türkiye’nin demokratikleşmekte olan ülkelere model olacağı söylenirken Gezi Parkı protestoları ortaya çıktı. Sizce Türkiye model olabilir mi?
Biz Rusya olarak başka ülkelere model empoze edilmesine kesinlikle karşıyız. Her ülkenin nasıl yönetileceğine kendi halkı karar verir. Ama eğer bir ülkede halk sokağa çıkıyorsa, orada bazı sorunlar var demektir. Yapılacak şey sorunların uzlaşıyla çözümü için çaba harcamaktır. Bizde de iki sene önce benzer bir olay yaşandı. Bir yol yapmak için ağaç kesildi. Buna karşı protestolar düzenlendi, polis müdahale etti. Bu kadar büyümese de hâlâ devam ediyor, zaman zaman protestolar oluyor. Bu konuda tüm dünyada daha geniş bir bakış var. Bir taraftan ekoloji sorunları var, diğer tarafta kalkınma. Bu sadece bir ya da iki toplum için değil, dünya çapında söz konusu olan bir çelişki. Demokrasi modeli şunu öngörüyor: Halk ülkenin gelişmesi konusunda kendi karar alabiliyor. Bunu kabul etmek gerekiyor. Bu arada da sorunları uzlaşıyla çözüme vardırmak gerekiyor.
YARIN:
* Suriye krizi nasıl çözülür?
* Esad gidince, radikal İslamcılar ne olacak?
* Reyhanlı’yı Esad mı bombalattı?
* Adana’da bulunan sarin gazını soran Rusya’ya Ankara ne yanıt verdi?
\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!