Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Özgürlük İçin Basına 'Çeki-Düzen' Koşulu
Uluslarası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Türkiye ulusal komitesi işlevini de yürüten Basın Enstitüsü Derneği’nin Başkanı Kadri Gürsel ve yönetim kurulu üyeleri Ferai Tınç, Prof. Haluk Şahin ve Emre Kızılkaya ile birlikte önceki gün Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i ziyaret ederek basın özgürlüğü konusundaki görüş ve beklentilerimizi ilettik.\n
\nBasınsız demokrasi \tişlemez\n
\nBasın özgürlüğünü sınırlandıran ve gazetecilerin tutuklanmasına neden olan basın, ceza ve terörle mücadele yasalarında gerekli değişiklikler yapılarak şiddeti övme ve nefret suçları dışında her türlü düşüncenin ifade edilmesine olanak sağlanması ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması gerektiğini vurguladık. Tutuklu gazeteciler terörle suçlanmasına rağmen, davalarda gazetecilik faaliyetlerine odaklandığına dikkatini çektiğimiz Ergin’e, “Basının sağlıklı çalışamadığı bir ülkede demokrasi de sağlıklı işleyemez. Hükümet iradesini gösterererek gerekli yasal adımların atılmasını bekliyoruz” mesajı ilettik.\n
\n‘Tünelin ucundaki ışık’ \n
\nAdalet Bakanı olarak önceliğinin “Türkiye’de demokrasi ve özgürlükleri evrensel standartlara taşımak” olduğunu belirten Ergin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla “dördüncü yargı reformu paketi taslağını” hazırladıklarını ve gelecek hafta Bakanlar Kurulu’na sunacaklarını açıkladı. Yeni paketin ayrıntılarına girmeyen Ergin, “Tünelin ucunda ışık göründü” sözleriyle yapılacak yasal değişiklikler arasında gazetecileri olumlu etkileyecek maddelerin bulunacağının işaretini verdi.\n
\nHükümetin şartı: Oto kontrol \n
\nBasın özgürlüğü alanında hükümet olarak üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini beklediğimiz Ergin ise karşımıza tartışılacak bir “beklentiyle” (yoksa ‘koşul’ mu demeliyiz?) çıktı:\n
\n“Basın özgürlüğünün standartlarını sadece siyaset kurumu ile elde etmek imkânsız. Basın meslek örgütleri de bir araya gelip etik kuralları ihlal eden gazetecilere yaptırım uygulamalı. Özgürlüklerin sınırlarını genişletecek düzenlemeleri Bakanlar Kurulu’na götürdüğümde, kabinedeki arkadaşlar ‘İyi ama bizim basından çektiklerimiz ne olacak? Doğru olmayan haberler yazıyorlar sonra da ne cevap hakkı kulandırıyorlar ne de tekzip yayınlıyorlar’ diyerek direniyorlar. Ben bu itirazlara yanıt vermekte zorlanıyorum. Basın meslek örgütlerinin kendi oto kontrol mekanizmalarını kurmaları siyasetin de yargının da işini kolaylaştıracak.” \n
\nBu sefer ‘çaycı’ ve \t‘temizlikçi’ olduk \n
\nGörüşmede cezaevindeki tutuklu gazetecilerin sayısı da gündeme geldi. Bize tutuklu gazetecilerin listesini vermeyen Ergin, bakanlığının bu konuda hiç liste yayınlamadığını belirtti. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın tespit ettiği yüzü aşkın isim konusunda ise Ergin, “Eğer konu sadece yazdığınız yazılar olsa buna hep birlikte çözüm bulalım. Ama öyle değil. Bu listelerdeki isimlerin bir bölümü gazetecilik faaliyetinden içeride değil. Gazete çalışanı olup gazeteci dğeil çaycı, temizlikçi, dağıtıcı olanlar var. Polise mukavemet eden, silah dayayanlar var” diye konuştu.\n
\nSadece ‘puşi’ değilmiş!\n
\nErgin’e göre tutklu gazeteciler konusunda olduğu gibi birçok sorun “doğru zeminlerde tartışılmıyor.” Puşi taktığı için 11 yıl hapse mahkûm olan Cihan Kırmızıgül davasını şöyle örnek gösteriyor bu düşüncesine:\n
\n“Sanki bir ‘puşi’ taktığı için bu cezayı almış gibi bir algı var. Ama dosyada, yüzünü kapamış gençlerin mala, cana zarar veren sokak eylemlerinden bahsediliyor. Devletin bu tür saldırıları önleme, can ve mal güvenliğini sağlama yükümlülüğü var. Bu tip saldırılarda yanarak ölen annelerimizi, çocuklarımızı unutmayalım.”\n
\nCHP: Somut sonuç \tçıkmaz\n
\nErgin’in ardından CHP’nin tutuklu gazetecilerin davalarını aktif biçimde takip eden iki milletvekili Umut Oran ve Melda Onur ile bir araya geldik. Ergin’in “tünelin ucunda ışık” benzetmesine karşı, CHP’li Oran, “Üçüncü ve dördüncü paketi AKP kendi mutfaginda, bize danışmadan tek basina pisiriyor. Bunlardan basin ozgurlugu acisindan somut sonuc alinacagini sanmiyoruz” diye konustu.\n
\n\n\n\n
Balbay’a Teşekkür\n
\n\n\n\n
Cumhuriyet, Sadullah Ergin’in Silivri’ye götürdüğü gazeteci heyetinde yer alırken, orada yıllarca ikamete mecbur kılınan tutukluların çektiklerini de yansıtabilen tek gazete oldu. Bakan Ergin’in çizdiği pembe tablonun gerçek yüzünü aynı gün okurlarımıza aktarabilmek için, yazarımız Mustafa Balbay ile olağanüstü çaba gösterdik. Bu sayede ertesi gün sadece Cumhuriyet “Bir de yatana sor” manşetiyle Silivri ziyaretini geniş ve karşılaştırmalı olarak vermeyi başardı. Duruşma salonunda, jandarmaların omuzlarının ardından cezaevinin gerçek koşullarını aktaran Balbay’dan bize dün bir mesaj geldi. Mektubunda “Ziyareti diğerlerinden farklı değerlendirdiğin için teşekkür ederim. Bu sayede sadece Cumhuriyet’in konuyu işleyişi ötekilerden farklı oldu” diyor. O zor koşullar altında dahi haberciliğimize destek olduğunuz için okurlarımız adına asıl biz size teşekkür ederiz.\n
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!