Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Orada Daha Ne Kadar Dayanabilirler?'
Avrupalı denetçinin Silivri izlenimi
\n\n\nÜyesi olduğumuz Avrupa Konseyi (AK), insan hakları ve demokratikleşme alanındaki eksiklerimizi giderip gidermediğimizi yerinde incelemesi için Türkiye’ye bir heyet gönderdi. Türkiye ağır insan hakları ihlalleri nedeniyle AK tarafından 1996 yılında denetim altına alınmıştı. Önce DSP-MHP koalisyonu, ardından da AKP’nin ilk döneminde çıkarılan AB reform paketleri neticesinde 2004 yılında denetimden çıktık. Bu kararla birlikte 12 maddelik bir ev ödevi de verildi ve bu yerine getirilmeden Türkiye’nin ‘denetim sonrası süreci’nde tutulacağı açıklandı. Bu 12 madde arasında 1982 darbe anayasasının değiştirilmesi, seçim barajının indirilmesi, vicdani ret düzenlemesi getirilmesi, ombudsmanlık kurumu kurulması, Ceza Yasası’nın özgürlükleri genişletecek şekilde gözden geçirilmesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, hâkim, savcı ve polislerin eğitilmesi, kadına karşı şiddetle mücadele edilmesi ve taraf olunan uluslararası sözleşmelerin onaylanması gibi beklentiler yer alıyor.
\nKonsey, bu 12 koşulu yerine getirip getirmediğinin izlemesi için 2004’ten beri üç yılda bir Türkiye’ye inceleme heyetleri gönderiyor. Bu ziyaretlerin sonuncusu, hafta başında gerçekleşti. Ankara ve İstanbul’da temaslarda bulunan heyet başkanı ve Türkiye raportörü Fransız sosyalist parlamenter Josette Durrieu ile CHP’nin Avrupa’daki lobi faaliyetlerinde etkin rol oynayan ve Avrupa Konseyi’ndeki kadın sosyalistlerin başkanı da olan CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan’ın davetiyle bir araya gelerek izlenimlerini konuşma fırsatı bulduk.
\nEn kötü durumdaki Hilmioğlu
\nDurrieu gelir gelmez önce Odatv duruşmasına katılmış. Müyesser Yıldız’ın tahliye edildiği duruşma. İlginç bir noktaya değindi:
\n“Bir süre önce benzer ziyareti Moldavya’ya yaptım. Orada da ben gidince sanıkları serbest bıraktılar. Burada da benim ziyaretim sonrasında Müyesser Yıldız bırakıldı.”
\nArdından Silivri’ye giderek milletvekilleri Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Engin Alan ile diğer tutuklulardan İlker Başbuğ ve Fatih Hilmioğlu’yla görüşmüş. Silivri gözlemi şöyle:
\n“Hepsinin ortak görüşü neyle suçlandıklarını bilmiyor olmaları. Haklarında ileri sürülen delillerin de şüpheli olduğundan yakınıyorlar. Hilmioğlu’nun durumu çok kötü. Diğerleri daha sağlam bir duruş sergiliyor. Özellikle Balbay’ı takdir ettim. Yazmaktan sağ elini neredeyse kullanamaz hale gelmiş. Ancak o koşullar altında bu insanlar ne olacak? O duruşlarını daha ne kadar koruyabilecekler? Avrupa Konseyi kararlarında bu konuyu öne çıkarmakta yarar var sanırım.”
\nErgenekon davasının bu kadar dallanıp budaklanmasını ise bir türlü anlayamadığını belirtiyor. Kafasında ciddi bir şüphe ile dönüyor Strasbourg’a:
\n“Acaba hükümet aynı dünya görüşünü paylaşmadığı kendine muhalif olan bu insanları dışlamak ve bu hareketini de meşrulaştırmak için bu dava süreçlerini kullanıyor olabilir mi?”
\nHapisteki gazeteciler iki katına çıkmış
\nTürkiye’de basın özgürlüğü, cezaevlerindeki durum ve yeni Anayasa süreci ile yakından ilgili olan Durrieu’nün bizim mesleğimizle ilgili önemli bir tespiti de oldu:
\n“Gazeteci ateşe yaklaşır, uzaklaşmaz. Ancak Türkiye’de Ergenekon davaları nedeniyle gözlemlediğim ve kaygı duyduğum bir eğilim var. Gazeteciler hapisteki meslektaşlarına baktıkça, aynısının kendi başlarına da geleceğini düşünerek araştırmacı, sorgulayıcı gazetecilikten uzaklaşıp, otosansüre yöneliyor.”
\nDurrieu’ye “2004 yılından bu yana ileri mi gittik geri mi” sorusuyla veda etmek isteyince karşılığı şu oldu:
\n“12 maddelik ev ödevinden yalnızca bir maddesi, ombudsmanlık yasası kısmen hayata geçmiş gözüküyor. Bir önceki ziyaretimde cezaevlerinde tutuklu 50 gazeteci vardı. Şimdi sayı 100’ü geçmiş durumda. Milletvekilleri tutuklu oldukları için yasama faaliyetine katılamıyor. Kararı siz verin. İleri mi gittiniz, geriye mi?..”
\nZana güvenceler\t\t almış gibi
\nHeyet geçen hafta Kürt sorununun çözümü konusunda önemli açıklamalar yapan bağımsız milletvekili Leyla Zana ile de görüşmüş. Durrieu ona ilişkin olarak, “Kürt sorunu konusunda çok kendinden emin bir hali vardı. Sanki sorunun çözüleceği yönünde birtakım güvenceler almış gibiydi. Yine de bu sürecin temkinli yürütülmesinde fayda var” değerlendirmesini yaptı.
\nÖngörülemeyen bir Başbakan
\nBaşbakan Erdoğan’ın kürtaj konusundaki çıkışını Avrupa’nın da kaygıyla izlediğini Durrieu’nün sözlerinden anlıyoruz:
\n“Öngörülemeyen şeyleri yapabilen bir başbakanınız var. Kolayca yeni gündemler yaratabiliyor. Mesela kürtaj bunlardan biri. Kürtaj yasağını koymak Türkiye’nin geri gidişini ilan etmektir. Dünya buna mutlaka tepki gösterir.”
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- Bakan Tekin skandal sözlerine sahip çıktı