Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kürtaj-Uludere benzetmesini Avrupa yadırgadı

01 Haziran 2012 Cuma
\n

\n

\n\n\n

Avrupa Birliği Komisyonunun yeni Türkiye Temsilcisi Jean Morris Rippert dün Cumhuriyetin de aralarında bulunduğu bir grup gazetenin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Türkiyede basının karşısına ilk defa çıkan Rippert, Tabular dahil her şeyi sorabilirsinizdedikten sonra gündemdeki çeşitli konulara ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:\n

\n

Karşılaştırma uygun düşmedi: ABnin kürtaj konusunda bir mevzuatı yok. Bazı ülkeler hâlâ yasaklıyor. Türkiyede sezaryen konusunun da istismar edildiğinin farkındayız. Ancak bazı yetkililerin kamuoyuna yaptıkları birtakım karşılaştırmaları yadırgıyoruz. Bunun uygun olmadığını düşünüyoruz. (Rippert kendisi açıkça söylemiyor ama Başbakan Erdoğanın Her kürtaj bir Uluderedirkarşılaştırmasından bahsettiğini ekibinden öğreniyoruz.)\n

\n

Özgürlüklerden taviz yok: Brükselden Ankaraya gelen ziyaretçiler ile buradaki temsilcilik olarak bizler, her seferinde tüm temel hak ve özgürlüklere saygı duyulmasını beklediğimizi samimi biçimde en üst düzey Türk makamlarına iletiyoruz. Çocukların korunması, kadın-erkek eşitliği, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğünden hiçbir ödün verilemez. Gerekli yasal düzenlemeler çıkarılmalı, mekanizmalar yaratılmalıdır. \n

\n

Gazeteciler için somut adım bekliyoruz: Üçüncü yargı paketi daha iddialı olabilirdi. Olumlu unsurlar var ama özellikle yargılama süreçleri ve yargının bağımsızlığı açısından, ceza muhakemeleri ve terörle mücadele yasalarındaki suç tanımı konusunda beklentiler karşılanmıyor. Bizim Adalet Bakanı ve daha üstteki yetkililerden taleplerimiz net. Ne zaman 4. paket geliyor? Ve ifade ve basın özgürlüğü alanında somutolarak ne yapılacak? Mesajımız da belli:Lütfen gerekeni yapın ki İlerleme Raporunda Türkiyenin basın ve ifade özgürlüğü hanesine ilerleme kaydedebilelim.\n

\n

Nedensiz üç yıl hapisteler: Türk Ceza Kanunu AB standartlarına uymuyor. O kanunda suç tanımı geniş anlamda yorumlanıyor. Neticesinde uzun tutukluluklar, net olmayan iddianameler çıkıyor. İnsanlar üç yıldır hapiste. Ama hâlâ neden orada olduğunu bilmiyor. Adalet Bakanlığının suç tanımı konusunu, uzun tutukluluk sürelerini, iddianamelerin yeterli gerekçelendirilmemesini ele alması gerekli. \n

\n

Hâkimler sorumlu tutulmalı: İddianamelere yeterli gerekçe koyamayan hâkimlerin sorumlu tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Savunma avukatlarının iddianamelere erişiminin olmaması da sorun teşkil ediyor. Bunların hepsi AB Temel Haklar Sözleşmesi hükümlerine aykırı durumlar. Hükümetin neden bunu değiştirmediğini de anlamakta güçlük çekiyoruz. Çünkü bunları yapmak aslında onların menfaatine. \n

\n

Yargıya müdahale raporları arttı: 12 Eylül referandumunun yargı alanında getirdiği değişkilikleri olumlu değerlendirmiştik. Ancak şeffaf, bağımsız, güvenilir ve hesap verebilir yargının tesisi için katedilmesi gereken bir mesafe var. Hükümetin yargı sistemine müdahale ettiği ve insanların düşüncelerini ifade etikleri için hukuki takibata uğradıkları yönünde artan raporlar geliyor Türkiye ile ilgili. Bunlardan kaygılanıyoruz.\n

\n

Hükümet eleştirilmeyi kabul etmeli: Türkiyede ifade ve basın özgürlüğü ile canlı bir sivil toplum hareketinin oluşması kesinlikle güvence altına alınmalıdır. Bu demokrasinin önkoşuludur. Bir hükümet eleştirilmeyi de kabul etmelidir. AB olarak biz de münferit bazı davaları takip ediyoruz. Avrupa Parlamentosu da bu konuda endişeli.\n

\n

Erginin mazereti özel durum’: Adalet Bakanına tüm bu eleştirileri ve talepleri ilettiğimizde Sorunları biliyoruz, eleştirilerinizi biliyoruz. Bunları gidermek için çalışacağız. Bu zaman alacak. Siz de Türkiyenin özel durumunu anlamalısınızdiyor. \n

\n

Eksiksiz uyum istiyoruz: AB üyeliği kredi kartı takıp alınan bir şey değil. Piyango da değil. 1951den beri tüm üyeler hep fedakârlıklar ve egemenlik haklarından tavizler vererek girdiler. Türkiyenin de mücadele etmesi gerek. ABnin Türkiyeden önemli bir beklentisi var: AB standartlarına tam uyum. Yüzde 100 uyum istiyoruz. Yüzde 50 uyum ya da Türkiyenin özel şartları diyerek sevdiklerinizi alıp sevmediklerinizi uygulamama şansına sahip değilsiniz. 27 üye uyuyorsa, 28. üye olacak olanın da uyması şart.\n

\n

Bağımlı İnsan Hakları Kurumu olmaz: Türkiye tüm üye ülkelerde olduğu gibi insan hakları ihlallerini incelemek için bir Ulusal İnsan Hakları Kurumuoluşturma sözü verdi. Bu yönde taslak da hazırladı. İki önemli koşul var bu bir türlü aşılamıyor. Birincisi bu kurum, başkanı ve üyeleri hükümetten bağımsız olmalı. Bulgularını, raporlarını bağımsızca yayımlamalı. İkincisi ise ayrı bir bütçesi olmalı. Eğer bu haliyle geçerse biz bunun AB mevzuatıyla uyumlu olmadığını açıklamak zorunda kalacağız ve herkes bir kez daha hoşnutsuzluk yaşayacak. \n

\n

Darbe davaları Arap Baharına örnek: Hükümetin geçmiş darbelerle hesaplaşmasını, dava açmasını sorgulamıyoruz. Terörle mücadelesini de eleştirmiyoruz. Ama bu yürütülürken insan haklarına saygının mutlaka temin edilmesi gerekir. Sivillerin asker üzerinde kontrolü sağlaması, bu ülkede bir devrimdir. Arap dünyasına da enteresan bir örnek oluşturuyor. O yüzden Arap Baharı ülkeleri şimdi Türkiye ile yakından ilgileniyor. \n

\n

Yolun ucu mutlu son’: Türkiyenin AB katılım süreci tüm zorluklarına ve siyasi engellerine rağmen mutlu bir sonla bitecek. İlişkilerde yaşanan zorluklar Türk halkı için olduğu kadar bizim için de ıstırap verici. \n

\n

Başbakan vazgeçmeyeceğiz sözü verdi: Son üç hafta içinde Başbakan ile iki toplantıda bir araya geldik. AB içinde yaşanan krize ve hem Avrupa hem de Türkiye tarafında yaşanan ilgi azalmasına rağmen özellikle Başbakan kendini AB üyelik sürecine taahhüt etti. İki tarafın ortak mesajı şu: Vazgeçmeyeceğiz. \n

\n

1 Temmuzda ilişkiler donmayacak: Önümüzde iki gerçeklik var. Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni (Rum Kesimi) tanımıyor ve Kıbrıs Cumhuriyeti bir AB üyesi. Kıbrıs dönem başkanlığı sırasında Türkiye ilişkilerini Bakanlar Konseyi ile dondurma kararı aldı. AB kurumları ile dondurmayacak. Umarız BMdeki görüşmeler devam eder.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları