Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu: ‘Eşlerin Kıyafetine Bakmayız’

26 Ekim 2013 Cumartesi

Kılıçdaroğlu: ‘Eşlerin Kıyafetine Bakmayız’
CHP ‘Resepsiyon
Protestosu’nu Bitiriyor
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu
önümüzdeki hafta 4 kritik karar
verecek. Bu kararlar arifesinde
CHP lideri Kılıçdaroğlu ile sohbet
etme fırsatı bulduk.
Birincisi “Sarıgül” meselesi.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa
Sarıgül’ün CHP’ye gelişi. Takvim
belirlendi. Sarıgül gelecek hafta
yapılacak PM toplantısına partiye
dönüş dilekçesini gönderecek.
PM oylamasında sorun yaşanmazsa
kasım ayı içinde adaylığı
resmen açıklanacak. Bu hafta
CHP Genel Merkezi ve İstanbul
il yönetimi ile Sarıgül arasında
sıcak temas bekleniyor.
‘Çözüm Engin Alan’ı da kapsamalı’
İkinci kritik karar “Anayasa paketi
ve tutuklu vekiller” meselesi
olacak. CHP’yi ziyaret eden AKP
heyeti 60 maddelik paketin birlikte
çıkarılmasını önerdi. CHP’nin
yanıtı ne olacak? Kılıçdaroğlu,
“Aslında arkadaşlarımız o yanıtı
verdi kendilerine. Tutuklu vekiller
ayıbının bir şekilde sona ermesi
gerekiyor. AKP de zaten bunu
reddetmemiş görüşmede. Bence
anayasa değişikliğinin özgürlükçü
ve demokratik anlayışla ele alınıp
sürdürülmesini istiyorsak tutuklu
vekil ayıbından ülkemizi kurtarmak
lazım” diyerek AKP-CHP görüşmelerinin
bundan sonraki ana
ekseninin “tutuklu vekiller” sorunu
olacağının güçlü işaretini veriyor.
Anlaşılıyor ki bu hafta CHP hem
AKP ile hem de diğer partilerle
diyaloğu yoğunlaştıracak.
Tutuklu vekiller konusunda
4 parti uzlaşamazsa CHP ne
yapacak? AKP ile ikili ya da
yanlarına BDP’yi de alarak üçlü
bir çözüme hazır mı?
Diğer partilerin tutumunu görmeden
Kılıçdaroğlu, bu konuda
elini göstermiyor. Ancak çok
önemli bir vurgusu var:
“Bulunacak formül ne olursa
olsun sadece CHP’li vekilleri değil,
cezaevindeki MHP ve BDP’li
milletvekillerini de kapsamalı.
Yargıtay’ın Balyoz kararı sonrasında
hükümlü konumuna düşmüş
olan MHP’li Engin Alan’ı
mutlaka içine alan bir çözüm bulunmalı.”
‘Eşlerin kıyafetine bakmayız’
Kılıçdaroğlu’nun üçüncü
önemli kararı 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı ile ilgili...
Partisinin başına
geçtiği 2010’dan bu
yana 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resmi
törenlerine katılıyor
ancak akşam Çankaya
Köşkü’nde verilen
resepsiyonlara katılmıyordu.
Partinin önceki
lideri Deniz Baykal da
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül dönemi resepsiyonları konusunda
benzer tavır içindeydi.
CHP’nin halef selef iki
liderinin de benzer tavır
içinde olması Gül’ün
eşinin “türbanlı” olmasına
bağlanıyordu. Gül gelecek salı Çankaya
Köşkü’nde görev süresinin
son 29 Ekim resepsiyonuna
ev sahipliği yapacak.
‘Negatif algıyı kaldırmalıyız’
Sorumuz üzerine bu konuda
yapılan spekülasyonlara son
verme niyetinde olduğunu hissettiren
Kılıçdaroğlu, şu karşılığı verdi:
“İstanbul’da, Ankara’da ve
Eskişehir’de çeşitli kutlama
programları var. Ankara’da
yapılacak mitinge katılacağım.
Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyona
da gidebilirim, henüz karar
vermedim. Aslında bu kez gidip
bazı asılsız iddiaları da kapatmak
istiyorum. Bildiğiniz gibi
‘şu sebeple, bu sebeple gitti,
gitmedi’ şeklinde tartışmalar
var. Oysaki biz insanların eşlerinin
kılık kıyafetine bakmıyoruz.
Öyle ‘Eşi türbanlıymış’ diye
gitmeme gibi bir tavrımız yok.
Nitekim Meclis Başkanı’nın resepsiyonuna
gidiyorum. Eşinin
başı örtülü. 30 Ağustos’ta hipodromda
Cumhurbaşkanı’nın
eşinin (Hayrünnisa Gül) elini
sıktım. Şeref locasında birlikte
oturduk. Ama oraya (Çankaya
Köşkü’ndeki 29 Ekim resepsiyonu)
gitmememizin bir negatif
algısı var galiba. Belki bunu
ortadan kaldırmamız lazım.”
Kasım sonunda
Washington yolcusu
CHP’nin gündemindeki
bir diğer önemli konu
Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti.
Kurmaylarından gelen “muhatap
bulamıyoruz” şeklindeki açıklamalar
yanlış anlamaya neden
olmuş ve ziyaretin yerel seçimler
sonrasına kaldığı sanıldı.
Ancak ABD Büyükelçisi Francis
Ricciardone ile yediği akşam
yemeği sonrasında ziyaret
yeniden CHP’nin gündeminde.
Kılıçdaroğlu da isteksiz değil:
“Büyükelçi yaptığı açıklamada
bu konudaki arzularını belirtmiş.
Bizim de sürmekte olan bir hazırlığımız
var. Programımız bile
belli. Kasım sonunda gidecek
gibi hazırlık yapıyoruz. Kongre,
Senato, düşünce kuruluşları,
medya temsilcileri bekliyor. Ama
Türkiye’nin gündemi o günlerde
gitmemize olanak verir mi,
onu bilemiyorum. Sıkıntı biraz
oradan kaynaklanıyor.”


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları