Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kılıçdaroğlu: Ağırıma gidiyor
İmralı Cezaevi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası mahkûmu Abdullah Öcalan’ın 21 Mart’ta Diyarbakır Meydanı’ndan dünyaya okunan ‘silah yerine siyaset’ çağrısının partilerin grup toplantılarına nasıl bir etki yapacağını görmek için dün Meclis koridorlarındaydık. Temel gözlemimiz; sürecin ortakları AKP ve BDP gruplarında heyecan eksikliği, sürecin dışında kalan CHP ve MHP’de ise dereceleri farklı da olsa hükümete karşı yükselen tepkinin yansıması hissediliyordu.
\nİktidarın önceliği terör konusunu çözeceği vaat edilen İmralı süreci değil, İsrail’den gelen özürdü. Başbakan Erdoğan’ın nasıl özür dilendiğini anlatan sözleriyle coştu partilileri.
\nMüzakere sürecinin diğer ortağı BDP’de Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın grup toplantısını izleyenler de Nevruz yorgunu olsalar gerek oldukça tepkisizdi.
\nEn coşkulu grup, Devlet Bahçeli ‘Türk bayrağı’ meselesini açtıkça ayakta alkışlayan MHP’lilerdi.
\nCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise hem grup konuşmasında hem de bir grup gazeteci ile makamında yaptığı sohbette partisine yönelik ‘Sürecin dışında kaldılar’ eleştirilerine tepkiliydi. Sorularımıza şu yanıtları verdi:
\nHukuk devletinde bu olur mu?
\nSoru: Çekilme konusunda İmralı ve BDP yasal düzenleme istiyor. Sizce Meclis devreye girmeli mi girmemeli mi?
\n- Yanıtını Başbakan’a sormak gerekiyor. Görüşmenin tarafı olarak geri çekilmeyi yürütmenin güvencesinde sağlayacağını ifade etti. Bir başbakanın bu görüşe varmasının temel hukuki normu nedir ben bilmiyorum. Hukuk devletinde bu nasıl olacak onu da bilmiyorum. Bilen varsa açıklasın.
\nSoru: PKK ile görüşmeden PKK’ye silah bıraktırılmasının formülü var mı?
\n- Bizim önerdiğimiz Hakikatleri Araştırma Komisyonu gider herkesle görüşür. Öcalan’la, Kandil’le Avrupa’yla. Biz orada devletin tüzelkişiliğinin terör örgütü ile muhatap olmaması gerektiğini söylüyoruz.
\nGetirin yasaları, Türkiye rahatlasın
\nSoru: Süreçle ilgili hükümet ya da BDP tarafından bilgilendiriliyor musunuz?
\n- Hayır. Samimi söylüyorum bilmiyoruz. Sizin yazılarınızı okuyor, oradan öğreniyoruz.
\nSoru: Hep böyle mi gidecek? Bir aşamada iktidarla bir araya gelmeyecek misiniz?
\n- Bu sorunun çözümü demokratikleşmekten geçiyor. Bugün grupta tek tek 15 yasa saydım. Getirin bu yasaları, Türkiye bir rahatlasın. Bunların hiçbiri olmadan çözmeye çalışıyorsunuz. Ağırıma giden şu: Biz söylüyoruz olmuyor, gazeteci yazıyor olmuyor ama elinde silah tutan söylüyor ‘baş üstüne’ deniyor. Bu olmaz, böyle olmaz.
\nHükümet emrinde ‘akil insan’ olmaz
\nSoru: CHP de akil insanlar komisyonu teklif etmişti. Hükümet bunun için Meclis’e tasarı getirirse destekler misiniz?
\n- İçeriğine bakmak lazım. Bizim teklifimiz parlamentoda Uzlaşma Komisyonu’na bağlı çalışacak bir akil insanlar komisyonuydu. Hükümetin emrinde olan bir akil insan olmaz zaten.
\nSoru: BDP de Meclis ayağıyla yürütülsün istiyor...
\n- Biz baştan beri sorunun çözüm yeri olarak parlamentoyu gösterdik zaten. Defalarca dile getirdik. Her partiden eşit sayıda milletvekili katılsın dedik. Hangi yasaları çıkarması gerektiğini söyledik. Demokrasi bugün sadece bir bölgenin değil, bütün Türkiye’nin ihtiyacıdır.
\nSoru: Bir hükümet yetkilisi kasım takvimi açıklamış. Sizce yetirli bir süre mi?
\n- Bilmediğimiz bir süreç var. O yetkili kim, onu bilmiyoruz. Benim bildiğim, süreçte 5 kişi var. Adalet Bakanı bile bu sürecin çok içinde değil. Bildiğimiz kadarıyla talimatları yerine getiriyor.
\nMİT’le görüşmeyi partime sorarım
\nSoru: Size MİT’ten bir bilgi geldi mi? Siz talepte bulunur musunuz?
\n- Hayır.
\nSoru: MİT’ten gelirse kabul eder misiniz?
\n- Yetkili organlarımızda görüşür, değerlendiririz.
\nÇıta yüksekte, hayal kırıklığı derin olur
\nSoru: CHP eski raporlarından başka şeyler söyleyemez mi?
\n- Söylüyoruz. Düşüncelerimiz var, raporlarımız var. İktidar partisine gittik. Dediler ki bir partinin görüşü ile sorun çözülmüyor. O zaman hep beraber çözelim dedik. Onu da kabul etmediler. Biz hiçbir zaman sorun çözülmesin demedik. Türkiye’nin en temel sorunudur. Bir an önce çözülmesi lazım. Batı’da kurumsal uzlaşma gerektiren kronik, arka planı karmaşık, derinliği olan sorunlar, toplumsal uzlaşma ile çözülür. Siyaset kurumu, artı sivil toplum, beraber bir araya gelip sorun çözüyorlar. Yaratılan, oluşacak hayal kırıklığının topluma maliyeti çok ağır olur. Biz bu konuda da Erdoğan’ın dikkatini çekiyoruz. İşte, o örneği verdim. 2004’te AB örneği var. 1. sayfalar övgüden geçilmiyor. Geldiğimiz noktada müthiş bir hayal kırıklığı var. Benzer bir hayal kırıklığı AB sürecinde yaşanandan çok daha derin olacaktır. Çıta çok daha yüksektedir.
\nDemokrasi ve özgürlük tarafındayız
\nSoru: Yani bu konudaki çabanız nedir?
\n- Hayal kırıklığı yaşanmadan sonuçlansın, başarıyla sonuçlansın. Kim istemez başarıyla sonuçlanmasını. Bugün söyledik; seçim barajından başlayıp bütün demokrasi paketi gelebilir. Gelsin, göreceksiniz, Türkiye’de bir özgürlük ortamı oluşacak. Yani biz sadece Türkiye’nin doğusuna ya da batısına yönelik değil, Türkiye’nin bütününe yönelik bir demokratikleşme paketi öneriyoruz.
\nSoru: Hükümetin ve BDP’nin bir duruşu var, MHP ise reddediyor. CHP bu sürecin neresinde?
\n- CHP, demokrasi ve özgürlük tarafında.
\nÇatışmasızlık kazançtır, kalıcı olmalı
\nSoru: PKK silah bıraktıktan sonra af gündeme gelirse CHP’nin tavrı ne olur?
\n- Ne olup biteceğini bilmiyoruz. Başbakan tavrını net ortaya koydu, ‘Af kesinlikle olmayacak’ dedi.
\nSoru: Şu anda çatışma ortamının olmaması bile bir kazanç değil midir?
\n- Elbette ki çatışmaların olmaması her zaman bir kazançtır. Kalıcı olmasını herkes paylaşıyor.
\n\n
Operasyona değil, hukuksuzluğa tepki gösterdik
\n\n
CHP lideri, önceki gün Ankara’da sendikalara yönelik polis operasyonuna CHP’nin gösterdiği tepkinin ‘CHP’nin DHKP-C sevgisi’ olarak yorumlanmasını da şöyle değerlendirdi:
\n“Bir yerde arama yapılabilir ama kuralı vardır. Mahkemeden karar alır, gider ararsınız. Kapıları kırmak, avukat bürolarını savcı gelmeden aramak doğru değildir. Tabii ki CHP’nin DHKP-C sevgisi yok. O ifade hayal mahsulü bir şey. Tepki operasyona değil, aramadaki hukuksuzluklaraydı. Kapıları kırıp parçalamak doğru değil. Sezgin Bey o yüzden gitti. Başbakan yine CHP’yi suçladı.”
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'