Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu: Ağırıma gidiyor

27 Mart 2013 Çarşamba

İmralı Cezaevinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası mahkûmu Abdullah Öcalanın 21 Martta Diyarbakır Meydanından dünyaya okunan silah yerine siyasetçağrısının partilerin grup toplantılarına nasıl bir etki yapacağını görmek için dün Meclis koridorlarındaydık. Temel gözlemimiz; sürecin ortakları AKP ve BDP gruplarında heyecan eksikliği, sürecin dışında kalan CHP ve MHPde ise dereceleri farklı da olsa hükümete karşı yükselen tepkinin yansıması hissediliyordu.

\n

İktidarın önceliği terör konusunu çözeceği vaat edilen İmralı süreci değil, İsrailden gelen özürdü. Başbakan Erdoğanın nasıl özür dilendiğini anlatan sözleriyle coştu partilileri.

\n

Müzakere sürecinin diğer ortağı BDPde Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaşın grup toplantısını izleyenler de Nevruz yorgunu olsalar gerek oldukça tepkisizdi.

\n

En coşkulu grup, Devlet Bahçeli Türk bayrağımeselesini açtıkça ayakta alkışlayan MHPlilerdi.

\n

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise hem grup konuşmasında hem de bir grup gazeteci ile makamında yaptığı sohbette partisine yönelik Sürecin dışında kaldılar eleştirilerine tepkiliydi. Sorularımıza şu yanıtları verdi:

\n

Hukuk devletinde bu olur mu?

\n

Soru: Çekilme konusunda İmralı ve BDP yasal düzenleme istiyor. Sizce Meclis devreye girmeli mi girmemeli mi?

\n

- Yanıtını Başbakana sormak gerekiyor. Görüşmenin tarafı olarak geri çekilmeyi yürütmenin güvencesinde sağlayacağını ifade etti. Bir başbakanın bu görüşe varmasının temel hukuki normu nedir ben bilmiyorum. Hukuk devletinde bu nasıl olacak onu da bilmiyorum. Bilen varsa açıklasın.

\n

Soru: PKK ile görüşmeden PKKye silah bıraktırılmasının formülü var mı?

\n

- Bizim önerdiğimiz Hakikatleri Araştırma Komisyonu gider herkesle görüşür. Öcalanla, Kandille Avrupayla. Biz orada devletin tüzelkişiliğinin terör örgütü ile muhatap olmaması gerektiğini söylüyoruz.

\n

Getirin yasaları, Türkiye rahatlasın

\n

Soru: Süreçle ilgili hükümet ya da BDP tarafından bilgilendiriliyor musunuz?

\n

- Hayır. Samimi söylüyorum bilmiyoruz. Sizin yazılarınızı okuyor, oradan öğreniyoruz.

\n

Soru: Hep böyle mi gidecek? Bir aşamada iktidarla bir araya gelmeyecek misiniz?

\n

- Bu sorunun çözümü demokratikleşmekten geçiyor. Bugün grupta tek tek 15 yasa saydım. Getirin bu yasaları, Türkiye bir rahatlasın. Bunların hiçbiri olmadan çözmeye çalışıyorsunuz. Ağırıma giden şu: Biz söylüyoruz olmuyor, gazeteci yazıyor olmuyor ama elinde silah tutan söylüyor baş üstünedeniyor. Bu olmaz, böyle olmaz.

\n

Hükümet emrinde ‘akil insan’ olmaz

\n

Soru: CHP de akil insanlar komisyonu teklif etmişti. Hükümet bunun için Meclise tasarı getirirse destekler misiniz?

\n

- İçeriğine bakmak lazım. Bizim teklifimiz parlamentoda Uzlaşma Komisyonuna bağlı çalışacak bir akil insanlar komisyonuydu. Hükümetin emrinde olan bir akil insan olmaz zaten.

\n

Soru: BDP de Meclis ayağıyla yürütülsün istiyor...

\n

- Biz baştan beri sorunun çözüm yeri olarak parlamentoyu gösterdik zaten. Defalarca dile getirdik. Her partiden eşit sayıda milletvekili katılsın dedik. Hangi yasaları çıkarması gerektiğini söyledik. Demokrasi bugün sadece bir bölgenin değil, bütün Türkiyenin ihtiyacıdır.

\n

Soru: Bir hükümet yetkilisi kasım takvimi açıklamış. Sizce yetirli bir süre mi?

\n

- Bilmediğimiz bir süreç var. O yetkili kim, onu bilmiyoruz. Benim bildiğim, süreçte 5 kişi var. Adalet Bakanı bile bu sürecin çok içinde değil. Bildiğimiz kadarıyla talimatları yerine getiriyor.

\n

MİT’le görüşmeyi partime sorarım

\n

Soru: Size MİTten bir bilgi geldi mi? Siz talepte bulunur musunuz?

\n

- Hayır.

\n

Soru: MİTten gelirse kabul eder misiniz?

\n

- Yetkili organlarımızda görüşür, değerlendiririz.

\n

Çıta yüksekte, hayal kırıklığı derin olur

\n

Soru: CHP eski raporlarından başka şeyler söyleyemez mi?

\n

- Söylüyoruz. Düşüncelerimiz var, raporlarımız var. İktidar partisine gittik. Dediler ki bir partinin görüşü ile sorun çözülmüyor. O zaman hep beraber çözelim dedik. Onu da kabul etmediler. Biz hiçbir zaman sorun çözülmesin demedik. Türkiyenin en temel sorunudur. Bir an önce çözülmesi lazım. Batıda kurumsal uzlaşma gerektiren kronik, arka planı karmaşık, derinliği olan sorunlar, toplumsal uzlaşma ile çözülür. Siyaset kurumu, artı sivil toplum, beraber bir araya gelip sorun çözüyorlar. Yaratılan, oluşacak hayal kırıklığının topluma maliyeti çok ağır olur. Biz bu konuda da Erdoğanın dikkatini çekiyoruz. İşte, o örneği verdim. 2004te AB örneği var. 1. sayfalar övgüden geçilmiyor. Geldiğimiz noktada müthiş bir hayal kırıklığı var. Benzer bir hayal kırıklığı AB sürecinde yaşanandan çok daha derin olacaktır. Çıta çok daha yüksektedir.

\n

Demokrasi ve özgürlük tarafındayız

\n

Soru: Yani bu konudaki çabanız nedir?

\n

- Hayal kırıklığı yaşanmadan sonuçlansın, başarıyla sonuçlansın. Kim istemez başarıyla sonuçlanmasını. Bugün söyledik; seçim barajından başlayıp bütün demokrasi paketi gelebilir. Gelsin, göreceksiniz, Türkiyede bir özgürlük ortamı oluşacak. Yani biz sadece Türkiyenin doğusuna ya da batısına yönelik değil, Türkiyenin bütününe yönelik bir demokratikleşme paketi öneriyoruz.

\n

Soru: Hükümetin ve BDPnin bir duruşu var, MHP ise reddediyor. CHP bu sürecin neresinde?

\n

- CHP, demokrasi ve özgürlük tarafında.

\n

Çatışmasızlık kazançtır, kalıcı olmalı

\n

Soru: PKK silah bıraktıktan sonra af gündeme gelirse CHPnin tavrı ne olur?

\n

- Ne olup biteceğini bilmiyoruz. Başbakan tavrını net ortaya koydu, Af kesinlikle olmayacak dedi.

\n

Soru: Şu anda çatışma ortamının olmaması bile bir kazanç değil midir?

\n

- Elbette ki çatışmaların olmaması her zaman bir kazançtır. Kalıcı olmasını herkes paylaşıyor.

\n

\n

Operasyona değil, hukuksuzluğa tepki gösterdik

\n

\n

CHP lideri, önceki gün Ankarada sendikalara yönelik polis operasyonuna CHPnin gösterdiği tepkinin CHPnin DHKP-C sevgisi olarak yorumlanmasını da şöyle değerlendirdi:

\n

Bir yerde arama yapılabilir ama kuralı vardır. Mahkemeden karar alır, gider ararsınız. Kapıları kırmak, avukat bürolarını savcı gelmeden aramak doğru değildir. Tabii ki CHPnin DHKP-C sevgisi yok. O ifade hayal mahsulü bir şey. Tepki operasyona değil, aramadaki hukuksuzluklaraydı. Kapıları kırıp parçalamak doğru değil. Sezgin Bey o yüzden gitti. Başbakan yine CHPyi suçladı.”

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları