Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kıbrıs’ta Umutlanmak İçin Erken...

13 Şubat 2014 Perşembe

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nikos Anastasiadis tarafından yapılan ortak açıklama ile adada çözüm müzakareleri 18 ay sonra yeniden başladı. ABD ve AB’den gelen olumlu tepkilerle Ankara’da hükümet yetkililerinin açıklamalarına bakanlar, “çözüme çok yaklaşıldığı” izlenimine kapılıyor. Kıbrıs sorununun kalıcı çözüme bağlanması, Doğu Akdeniz’e istikrar getirmesinin yanı sıra Türkiye’nin AB sürecinin de önünü açacak bir gelişme olacağından müzakerelerin başlaması çok önemli. Ancak acaba gerçekten çözüme yakın mıyız?
Müzakerenin sonuna bakılmalı
Ortak açıklama ve dünyadan gelen tepkileri, 2004 yılında İsviçre’nin Bürgenstock kasabasında yapılan Annan Planı müzakerelerinde Türk heyetinde yer alan emekli Büyükelçi Deniz Bölükbaşı ile birlikte değerlendirdik. Ortak açıklama için “Henüz ne olumlu ne de olumsuz diyecek noktadayız” dedikten sonra şöyle devam etti:
“Ortak açıklama eşit iki kurucu devletin oluşturacağı iki kesimli ve iki toplumlu bir federasyon yönünde müzakereler yapılmasını öngörüyor. Önemli olan kâğıt üzerinde güzel gözüken ilkelerin müzakereler sonucunda hayata geçirilebilmesi. Son 30 yılda çok çözüm girişimi oldu. Parametreler belli ama hiçbiri başarılı olamadı.”
‘İlkeler kâğıt üstünde kalmamalı’
Bölükbaşı bu vurgusunu örneklerle izah etti:
- İki kesimlilik ilkesinin sözde kalmaması, fiiliyata geçebilmesi için Türk tarafına dönüşüne izin verilecek Rumların sayısının kontrol altında tutulması gerekli. Rum tarafı mutlaka bu rakamı yüksek tutarak ‘iki kesimliliği’ sulandırmak isteyecektir.
- Siyasi eşitlik ilkesini belirleyecek olan kurucu devletlerin ellerinde tutacakları yetkilerdir. Burada Türk kurucu devletinin kolu kanadı kırılacak biçimde yetkileri azaltılırsa bu ilke de sulandırılmış olur.
- En önemli parametrelerden olan ‘güvenlik’ konusunu sulandırmak isteyen Rumlar geçmişte Türkiye’nin garantörlük hakkını sınırlayacak önerilerle masaya geldiler. Örneğin ‘Türkiye’nin garantörlük hakkının sadece Türk tarafı için geçerli olacağı’ biçiminde taleple karşımıza çıkabilirler.
‘Rumlar yeni taviz bekleyecek’
Bölükbaşı, önceki gün başlayan müzakerelerin ‘psikolojik’ havasına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Rum tarafı 2004 yılında Annan Planı’na ‘hayır’ dedi. Kıbrıs Türkleri ise ‘evet’ dedi. Rumların kırmızı çizgisi o plan olacaktır. Yani onun gerisine kesinlikle gitmeyecek, tam tersine ‘evet’ demek için o plandaki dengede kendi lehlerine önemli tavizler ve değişiklikler isteyeceklerdir. İşte o noktalarda Ankara’nın tavrı belirleyici olacak. İç politikada zorlanan AKP hükümeti dışarıda bir başarı yakalamak için tavizler vermeye kalkmamalıdır.”
‘Kimse hakem yapılmamalı’
2004 yılında yapılan Kıbrıs müzakereleri sırasında Türk ve Rum taraflarının anlaşamadığı konuları dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan doldurmuştu. Önceki gün yapılan ortak açıklamada, benzer şekilde BM Genel Sekreteri ya da başka bir üçüncü tarafa ‘hakemlik’ yetkisi verilmediğine dikkat çeken Bölükbaşı, “Eğer bu durum korunabilirse, çok iyi olur. Ama bir üçüncü taraf hakem yapılırsa, bundan Türk tarafının kayıpla çıkması kaçınılmazdır” dedi. Bölükbaşı, bir hakem belirlenmemesi durumunda ise Rumların hiçbir önemli konuda tavize yanaşmasını mümkün görmediğini de kayda geçirdi.
‘İlk talep Obama’dan geldi bile’
Bölükbaşı’nın dikkat çektiği “Türk tarafından yeni taviz beklentisi”, daha ortak açıklamanın mürekkebi bile kurumadan ABD Başkanı Barack Obama adına Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada dile getirildi. ABD yönetimi tarafları kutladığı açıklamada, “güven artırıcı önlemler çerçevesinde” Maraş’ın kullanıma açılmasını istedi. Bölükbaşı, ABD Başkanı’nın açıklamasını da şöyle değerlendirdi:
“Obama’nın açıklaması Rum lider Anastasiadis’i iç politikada rahatlatmaya yönelik bir açıklama. KKTC ve Türkiye’den beklentiler var. ‘Maraş’ konusu başından beri bizim müzakerelerdeki kozlarımızdan biri olmuştur. O bölgeyi henüz müzakereler sonuçlanmadan ‘güven artırıcı önlem’ gibi açarsak, Rumlar bu kez masada başka taviz isteyecektir. Umarız AKP hükümeti bu konuda taviz vermez.”

***

Bölükbaşı’nın ibu değerlendirmeleri Kıbrıs konusunda müzakerelerin başlamasını olumlu karşılamakla birlikte çözüm konusunda ‘umutlanmak’ için biraz erken olduğunu gösteriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları