Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kanadoğlu: Adalet Bakanlığı’nın İtirazı Bir Umut Işığıdır
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Balyoz davasında en önemli delil sayılan 5 No’lu sabit belleğin sahte olduğuna ilişkin sanık itirazlarını Yargıtay’a götürme açıklamasına Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’ndan da destek geldi. Kanadoğlu, “İçerideki subayların yeniden yargılanması hukuk içinde aranacaksa üç yoldan biri de budur. Bu da bir umut ışığıdır” dedi.
Bozdağ’ın gazetemize yaptığı 5 No’lu sabit bellekle ilgili bulgular doğrultusunda “kanun yararına bozma” itirazı yapacağına ilişkin açıklamasını Kanadoğlu şöyle değerlendirdi:
“Balyoz davasında adil yargılama olmadığına eminim. Ancak kararın Yargıtay’da onanmasından sonra bu insanların çıkabilmesinin tek yolu var, o da yeniden yargılama yapılabilmesi. Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma yetkisi, bakanın kendisinin de söylediği gibi Yargıtay incelemesinden geçmeyen kararlar için yapılabilir. Dava ile ilgili kararı götüremez. Ancak sanıklar, deliller arasındaki 5 No’lu bilgisayar belleğinin gerçeği ortaya koymadığı iddiasında. TÜBİTAK’tan gelen rapora dayanarak yeniden yargılama istiyorlar. Bu talep de mahkeme tarafından reddedilmiş durumda. Adalet Bakanı’nın kanun yararına bozma isteği, reddedilmiş olan taleplerin Yargıtay’ın aynı dairesine gönderilmesinden ibarettir. Bu noktada 5 No’lu CD ile ilgili bir umut ışığı doğurur. Eğer kanun yararına bozulursa, o sanıklar için yeniden yargılama yolu açılacaktır.”
‘Hâkimler gerçeğe uygun hareket etmeli’
Hükümet çevrelerinde dile getirilen ve sanık avukatlarının da ifade ettiği “Kararı onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu itirazları dikkate almaz” şeklindeki görüşler konusunda ise Kanadoğlu, “Bu görüşleri anlıyorum ama iş o noktaya gelirse hiçbir yerden umut beklememek lazım. Hepimizin yargıya güveni sonuna kadar devam ettirmemizde yarar var. Başka bir yere umut besleyecek halimiz yok. Gelecek yardım da yok. Buradaki hâkimlerin gerçeğe uygun hareket edeceğini varsaymamız gerekiyor” dedi.
Yeniden yargılamanın olabilmesi için iki yolun daha bulunduğunu belirten Kanadoğlu, onları da şöyle sıraladı:
- Anayasa Mahkemesi: “Bu iddialar altı-yedi aydır gündeme alınmamış durumda. Orası da tabii bir umut. O yargılamanın yenilenmesi olayı değil. Doğrudan doğruya Balyoz kararında hak ihlali yapıldığı iddiası. Bir an önce oradan da karar çıkmasını bekliyoruz.”
‘Başsavcının tarihi sorumluluğu var’
- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı: “CMK’nin 308. maddesine göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın temyizden geçen Balyoz kararını Ceza Genel Kurulu’na götürebilme, o karara itiraz etme yolu açık. Süre de yok. Bugün istesin itiraz edebilir. Eğer itiraz ederse davaya en az 31 farklı isimden oluşacak genel kurul bakacak. O genel kurul için ‘Onlar da aynı şekilde paralel ya da cemaat’ diye bakmak çok yanlış. Başsavcının üzerinde tarihi bir sorumluluk var. Bizzat Başbakan ve hükümet üyeleri bile ‘TSK’ye kumpas kuruldu’ dedikten sonra başsavcının bu itirazı yapması gerekirdi. Hareketsiz kalarak bu kararın sorumluluğunu sadece kendisi ve ilgili ceza dairesindeki (Yargıtay 9. Ceza Dairesi) 5 hâkimin üzerinde kalmasına neden oluyor. Bu çok büyük haksızlık. Götürürsünüz. O incelemenin 31 hâkimle yapılmasını sağlarsınız. Bu diğer yolların önünde bir engel de değil.”
O Yasanın Net Kaybedeni CHP Olmuş!
Yüksek Seçim Kurulu resmi seçim sonuçlarını açıkladı. Yerel yönetimler uzmanı, istatistikçi Filiz Aydın Koç bu sonuçları baz alarak ilginç bir çalışmaya imza attı. Çalışma “AKP hükümetinin 2012’de kanunlaştırdığı 6360 sayılı yeni Büyükşehir Kanunu ile büyükşehir sınırları yeniden çizilmese yerel seçim sonuçları nasıl değişirdi?” sorusuna yanıt arıyor. İşte Koç’un vardığı sonuçlar:
? Antalya’da, 2 puan farkla AKP yerine CHP kazanıyordu.
? Mersin’de yaklaşık 2.5 puan farkla MHP yerine CHP kazanıyordu.
? Ankara’da sonuç CHP lehine (yüzde 0.5 farkla) değişiyor, AKP’nin yerine CHP yüzde 44.74 ile seçim kazanıyordu.
Diğer 27 büyükşehirde ise oy oranları değişim gösterse bile kazanan parti değişiklik göstermiyor.
İstatistikçi Koç bu sonuçları şöyle yorumluyor:
“Yasa ile birlikte büyükşehir belediye sınırlarının il geneline yayılması ve bu sayede kırsal alanda yaşayan seçmenlerin büyükşehir belediyesi için oy kullanabilmesi sonuçları AKP ve MHP lehine ve net biçimde CHP aleyhine değiştirmiş görünmektedir.”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Dünya’nın bütün çöplerini neden Güneş’e fırlatmıyoruz?