Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İçeride Köşk, Dışarıda AB
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmemesi konusunu demokrasi ve hukukun üstünlüğü meselesi olarak görüyor. Bu sorunun çözümü için TBMM ve Cumhurbaşkanlığı gibi anayasal kurumlardaki girişimlerinin yanı sıra uluslararası kamuoyunu da yanına alma çabası içinde.
\nÖnceki gün AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stephan Füle’yi telefonla arıyor. Türkiye’nin adaylık sürecinden de sorumlu olan AB yetkilisine CHP’nin tavrını “Parlamentomuzda sekiz milletvekili, seçilmiş olmalarına rağmen yemin edemiyor. Bunların çoğu iki yıldan fazla süredir tutuklu. Türk vatandaşlarının en temel haklarından olan seçme ve seçilme hakkı ihlal ediliyor. Bu, geçerli tüm uluslararası sözleşmelere, BM İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, AİHM içtihatlarına aykırı. Biz de demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak için parlamento zemininde tepki göstererek yemin etmiyoruz” sözleriyle aktarıyor.
\nAma bununla yetinmeyerek bir soru da yöneltiyor Füle’ye.
\n“Seçilmiş milletvekillerinin Meclis’e gelememesini AB Komisyonu nasıl yorumluyor? Ana muhalefet partisi olarak bilmek isteriz” diyor.
\nAB rapor hazırlıyor
\nCHP kurmaylarının aktarımına göre, tutuklu vekillerin durumu ve TBMM açılışında muhalefet partilerinin takındığı tutumu dikkatle takip ettiklerini belirten Füle, daha önce yaptıkları kısa açıklamayla yetinmeyerek yaşanan krizin hukuki boyutuna ilişkin kapsamlı bir çalışma başlattıklarını CHP liderine aktarıyor. Kılıçdaroğlu, yaptığı görüşmeyi kurmaylarına şu sözlerle yorumluyor:
\n“Başbakan kızacağına duacı olmalı bize. Demokrasi ve evrensel hukuk yönündeki direnişimiz sayesinde, sorun çözüldüğünde Türkiye, AB ve BM raporlarında cezaevinde milletvekili bulunduran ülke olma ayıbından kurtulacak.”
\n‘Bu Gül’ün de \t\tsorunu’
\nTutuklu milletvekillerinin durumu sadece mensup oldukları partiler CHP, MHP ve BDP’nin sorunu değil. Türkiye’nin sorunu, demokrasi sorunu. En başta da dün meslek büyüğümüz Sedat Ergin’in Hürriyet gazetesindeki köşesinde anımsattığı gibi, “Tutukluluk sürelerinin uzunluğundan biz de rahatsızız. Toplumsal talep haline geldi. Benim, Cumhurbaşkanı’nın ve arkadaşlarımızın da talebidir...” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sorunu.
\nTabii bir de geçen yıl TBMM’yi açış konuşmasında “tutukluluk süreleri cezaya dönüşmemeli” uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de sorunu...
\nKılıçdaroğlu Çankaya Köşkü’nde dün yaptığı görüşmede, bu açıklamalarını Gül’e anımsatmış.
\n‘Ortak akılla \t\tçözülmeli’
\nGörüşme sonrasındaki sözlerinden Kılıçdaroğlu’nun meseleyi ‘bir demokrasi ve hukuk devleti olabilme sorunu’ olarak görmeye devam ettiği ve iktidar partisi AKP ile Cumhurbaşkanı Gül’ü çözüm arayışına ortak yapma çabasında olduğu anlaşılıyor.
\nBaşbakan’ın “Getirsinler önerilerini” şeklindeki anlayışını yeterli bulmayan CHP lideri, partisindeki hukukçu vekillere bir çalışma yaptırırken diğer yandan hükümetin ve özellikle de Adalet Bakanlığı bürokrasisinin aktif katkısı olmadan sorunun çözülemeyeceği görüşünü Gül’e aktarmış. CHP lideri Gül’e sorunun iktidar partisinin de parçası olacağı ‘ortak akıl’ ile çözülmesi gerektiğini de iletmiş.
\nKulislerdeki senaryo
\nCHP kulislerinde dün konuşulan iddia şu: “Ergenekon davası ve tutuklu isimler hakkında bugüne kadar keskin pozisyon almamış olan Cumhurbaşkanı’nın devreye girmesiyle sorun aşılacak. Köşk’ten ya da AKP’den siyasi irade beyanı gelecek ve pazartesi günü Meclis Başkanlığı seçimi öncesinde CHP’liler yemin ederek görevlerine başlayacaklar.”
\nNitekim Kılıçdaroğlu da Köşk görüşmesinden, “Gül’ün iyi niyetli ve yakın ilgisiyle krizin çözümünün daha olumlu bir sürece girebileceği” umuduyla ayrılıyor.
\nTa ki Erdoğan’ın grup konuşmasındaki sert sözlerini duyana kadar. Özellikle de ‘Meclis’in, Başkanlık Divanı ve komisyonların ana muhalefet olmadan bal gibi çalıştırılacağı’ yönündeki sözlerini şaşırtıcı buluyor. CHP’lilerin de anayasayı ihlal ederek yemin etmeksizin genel kurul çalışmalarına katılabileceğini söyleyerek tepkisini gösteriyor.
\nSatır arasındaki \tmesajlar
\nAtışmalara rağmen Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun dünkü sert açıklamaları arasındaki birer cümle çözüm yolunu işaret ediyor. Erdoğan “Sorun TBMM’nin yani Türkiye’nin sorunu. Çözüm de kaçınılmaz olarak ortak olacaktır. Muhalefet partileri makul öneriler getirmek durumundadır” diyor. Kılıçdaroğlu “Sorunun çözümüne ilişkin iktidardan bir irade beyanı bekliyoruz” ifadesini kullanıyor.
\nCumhurbaşkanı Gül’ün girişimleri sonunda bu karşılıklı beklentiler yan yana getirilebilirse, herkesin sorunu haline gelen bu krizde çözümün önü açılabilir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
En Çok Okunan Haberler
- Soylu’nun istemesi gereken helallik
- Putin'den 'Kürt Sorunu' çıkışı
- Baskı altındaki sorgu görüntüleri ortaya çıktı
- AKP'den TÜRK-İŞ'in talebine ilk yanıt!
- Rus uzmanların gözünden Türkiye-İsrail gerginliği
- Asgari ücret toplantısı sona erdi!
- Milli Eğitim'den yazı... Okullarda 'yılbaşı' yasağı
- TÜRK-İŞ asgari ücret talebini açıkladı!
- KYK yurdunda intihar!
- ‘İşletmelere çökmeye çalışıyorsunuz’