Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Erdoğan'ın Yokluğunda 'Hasar Tamiratı'

05 Haziran 2013 Çarşamba

Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesini engellemek isteyen eylemcilere polisin orantısız şiddet uygulamasıyla başlayan protestolar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “inatçı” tutumu nedeniyle kısa sürede tüm Türkiye’ye yayıldı. Ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önceki günkü “Demokrasi demek sadece seçim demek değildir” ve “mesaj alındı” sözlerinin ardından dün de Başbakanlık’a vekâlet eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın resmen özür dilemesiyle eylemler ilk somut sonucunu vermiş oldu.

\n

‘Vekiliyim’ diyerek özür diledi

\n

Başbakan önceki gün polemiği ve gerilimi tırmandırarak Türkiye’den ayrılmıştı. Ardından Cumhurbaşkanı’nın devreye girmesiyle, zaten baştan bu yana itidalli mesajlar veren Arınç sahneye çıktı. Yaptığı açıklamayla, eylemin başlangıcında polisin şiddetiyle karşılaşanlardan özür de dileyerek hükümet adına gereken ‘hasar tamiratını’ yapmış oldu. Arınç’ın bu açıklamayı yaparken ‘Başbakan’ın vekiliyim’ vurgusu yapması ise “Onarım Başbakan’ın yokluğunda ama onun adına yapılıyor” yorumlarına neden oldu. Böylece Erdoğan kişisel olarak takındığı sert ve taviz vermez tutumdan geri adım atmazken, onun adına 2.adam konumundaki Arınç hükümet adına beklenen adımı atmış oldu.

\n

Partide de 2. adam devrede

\n

Dün akşam saatlerinde de benzer bir manevra parti kanıdnda yaşandı. AKP Merkez Yürütme Kurulu Türkiye’yi sarsan eylemlilik sürecini değerlendirmek üzere yine Erdoğan’ın yokluğunda toplandı. Çok istisnai durumlar dışında Erdoğan’sız hiç yapılmayan MYK toplantısına bu kez ‘partinin ikinci adamı’ başkanlık etti. AKP’nin Siyasi ve Hukuki İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin başkanlığında toplanan MYK Gezi Parkı protestoları, Cumhurbaşkanı Gül’ün başlattığı girişim, Arınç’ın hükümet adına aldığı inisiyatif ile ilgili değerlendirmeler yaptı ve AKP’nin bundan sonra atacağı adımları görüştü.
Hükümetin 11 yıllık ömrü boyunca yaşadığı en ciddi kriz olan Gezi Parkı protestolarının hem hükümet hem de parti seviyesinde Başbakan’ın yokluğunda ele alınıyor olması oldukça oldukça dikkat çekici. İktidar partisi Arınç ve Şahin’inmutlak surette Başbakan’ın bilgisi ve talimatıyla attığı bu adımlarla sokaktaki protestocuları evlerine döndürmek için gerekli ‘onarımın’ ilk hamlesini yapmış oldu. Ve bunu Başbakan’ın eğilip bükülmediği, daha önceki sözlerini yutmak zorunda kalmadığı bir yöntemle gerçekleştirdiler.

\n

Erdoğan’a karşılama 
hazırlanıyor

\n

Başbakan Yardımcısı Arınç ‘Başbakan vekili’ sıfatıyla onun adına özür dilerken, Erdoğan’ın partideki kurmayları ise AKP tabanını motive edecek bir gösteriye hazırlanıyorlar. Başbakan Erdoğan’ın giderken söylediği “Bize oy veren yüzde 50’yi evlerinde zor zaptediyoruz” sözleri tartışmalara neden olmuştu. Dün siyaset ve basın kulislerinde Erdoğan’ın Fas, Tunus, Cezair dönüşünde ‘evde tutulan’ bu AKP’lilerin kendisini karşılamak için Esenboğa Havalimanı’na çağrılması bir hazırlık başlatıldığı konuşuluyordu.

\n

Gençlik muhalefeti öğretti

\n

Protestoların başlamasından bir hafta sonra gelinen bu noktayı sanatçı Müjde Ar ve sosyolog Prof.Dr. Sibel Kalaycıoğlu dünkü sohbetlerimizde şöyle değerlendirdiler:
Müjde Ar: 12 Eylül sonrasında depolitize edilen bir gençlik vardı. Ama Gezi Parkı protestoları gösterdi ki ne Turgut Özal dönemi, ne de diğer sağ iktidarlar gençliğin politik ruhunu ezebilmiş. Uyuttuklarını sandıkları içlerindeki ‘politik insan’ın uyumadığını gördüler. AKP’nin ‘Bize göre demokrasi’ kavramının artık kabul görmeyeceğini gençler çok güzel gösterdi. Bülent Arınç’ın ağzından ‘özür’ kelimesinin çıkmış olması tabi ki çok önemlidir. Keşke bundan samimi biçimde ders çıkarabilseler. Keşke Başbakan’ın ağzından duyabilsek bu sözleri. Ama ders çıkarmayıp kavgacı ve diğerlerini aşağı gören üsluplarını devam ettirmeyi sürdürürlerse bu gençlik yine benzer tepkiler verecektir.

\n

Başka kurtarıcı yok

\n

Prof.Dr. Sibel Kalaycıoğlu: Gençler 7 gün boyunca her türlü şiddete rağmen direnilebileceğini gösterdiler. Hepimiz için ilk kez karşılaştığımız çok değişik bir muhalefet şekliydi. Daha önce Tekel işçi eyleminde de görmüştük ama bu kadar büyük kitlenin 7 gün boyunca toplumsal direnişi ilk kez oluyor. Bu gençler niçin ayakta? Çünkü geleceklerini göremiyorlar. Gençler her türlü baskıya rağmen dayanılabileceğini ve muhalefet yapılabileceğini gösterdi. Eskiden ‘Biri gelsin kurtarsın’ denirdi. Ama şimdi görüyoruz ki toplum artık, ‘Bu işi artık kendi elimize alacağız’ demeyi öğrenmiş. Yavaş da olsa artık toplumsal muhalefet yapmayı öğreniyoruz.

\n

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları