Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Erdoğan'ın B Planı

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, hükümetin özür dilemesi için İsrail’in önüne koyduğu son tarih 27 Temmuz. 27 Temmuz’da BM Genel Sekreteri’nin kurduğu Mavi Marmara Paneli’nin raporu açıklanacak. Temmuz ayı başındnan bu yana hazır olan raporda hem İsrail hem de Türkiye aleyhine unsurlar yer aldığı için iki ülke de belgeyi imzalamıyor. Taraflar onaylamadığı için, Komisyon başkanı Yeni Zelanda eski Başbakanı Geoffrey Palmer tarafından açıklanacak raporun Türkiye’nin aleyhine olan bölümü “İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukanın yasal olduğunu” belirtmesi. Başbakan Erdoğan’ın son dönem açıklamalarında “ablukanın kaldırılması”nı İsrail’e karşı Türkiye’nin bir şartı gibi sunmasının ardında da, raporun bunun tam tersi yönde çıkacak tespitlerine karşı ön alıcı hamle yapma arayışının yattığı ileri sürülüyor. İsrail basınında raporun açıklanma tarihinin tekrar erteleneceği dile getiriliyor.


İsrail’in korkusu yargı süreci

Raporda, İsrail’in aleyhine olan bölüm ise “İsrail güçlerinin gemiye düzenlediği operasyonda insan haklarına aykırı biçimde orantısız şiddet uyguladığı” tespitinin yapılması. İsrail hükümetinin en büyük çekincesinin, bu raporun açıklanamıs sonrasında Türkiye’nin ya da saldırıda ölenlerin ailelerinin operasyona katılan İsrail askerleri aleyhine yargı yoluna gitmesi. Eğer, raporun açıklanacağı 27 Temmuz tarihine kadar Türkiye ile İsrail arasında ikili düzeyde bir anlaşma yapılır ve İsrail özür dilemeyi ve tazminat ödemeyi kabul ederse, uluslararası takibat ve yargı olasılığı ortadan kalkacak.


‘B planı’nın amacı baskıyı artırmak

Diplomatik kaynaklar, Başbakan Erdoğan’ın ‘Özür dilenmezse B planımız var’ şeklindeki sözlerinin, İsrail hükümetini özür konusunda sıkıştırma amaçlı olduğunu belirtiyorlar. İsrail hükümetini oluşturan koalisyon partilerinin çoğunluğunun özür dilenmesinden yana olduğunu belirten kaynaklar, Erdoğan’ın sözlerinin özür dilenmesine şiddetle karşı çıkan İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman üzerinde baskıyı artırmaya yönelik olduğunun altını çiziyorlar.
 

Üç aşamalı plan

Erdoğan’ın ‘B planı’ olarak adlandırdığı, özür dilenmemesi durumunda Türkiye’nin izlemesi beklenen politika seçenekleri ise şöyle sıralanıyor:

1. Hukuki Mücadele: İsrail’in de onayıyla kurulan BM Komisyonu raporundaki tespitleri kullanarak İsrail askerleri aleyhinde uluslararası takibat ve dava süreci başlatmak.

2. İkili diplomatik ilişkiler: Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin seviyesini düşürme. Haziran 2011’den bu yana büyükelçi gönderilmediği için ‘maslahatgüzar seviyesinde’ yürütülen ilişkilerin seviyesini ikinci katip düzeyine indirmek bir seçenek. İkinci ve daha ağır seçenek ise İsrail’in yeni atayacağı büyükelçiyi kabul etmemek. Atılabilecek en ağır adımın ikili ekonomik ilişkileri askıya almak olacağını belirten kaynaklar, “Her iki ülke de ekonomilerine zarar verecek bu adımı atmak istemez. En son düşünülmesi gereken yaptırım olabilir” değerlendirmesini yaptılar.

3. Gazze savunuculuğu: Türkiye’nin, Gazze ablukasının kaldırılması için tüm uluslararası platformlarda İsrail aleyhine politikalar yürütmesi. Erdoğan’ın son dönemde yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin ‘özür’ ve ‘tazminat’ yönündeki iki talebine, “Gazze ablukasının kaldırılması” şeklinde üçüncü bir şart eklemesi de, İsrail yönetimine uzlaşmazlarsa kendisinin bu yönde bir dış politika izleyeceği yönünde bir örtülü uyarı olarak yorumlanıyor. Erdoğan’ın ablukayı hedef alan bu sözlerinin, 27 Temmuz’da açıklanacak ve Türkiye tarafından içeriği bilinmekte olan BM raporunda “ablukanın yasal olduğu” biçiminde yer alan tespite karşı bir ön hamle niteliğinde olduğu da belirtiliiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları