Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dünya Musevileri Ayakta
Başbakan Erdoğan ve kurmaylarının, ‘faiz lobisi’, ‘dış mihraklar’ gibi soyut ifadelerle tanımlamaya çalıştıkları meçhul suçlunun kimliğini sonunda Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay açıklayarak Gezi Parkı protestolarının arkasında ‘Yahudi diyasporası’nın olduğunu ileri sürdü. Sonradan basın danışmanı aracılığıyla sözlerinin ‘çerçeve dışına çıkarıldığı ve ekleme yapıldığını’ savunsa da, Cihan Haber Ajansı’nın yayına koyduğu görüntülerde Atalay’ın konuşmasında ‘Yahudi diyasporasını’ protestoların arkasındaki dış güçler arasında saydığı çok açık.
‘Hedef oluruz’ kaygısı
Atalay’ın bu sözleri karşısında Türk Musevi cemaati çok ender başvurduğu bir yöntem ile kaygısını kamuoyu önünde paylaşarak şu açıklamayı yaptı:
“Böylesi genelleme içeren söylemlerin, içinde biz Türk Yahudi vatandaşlarının da bulunduğu ve dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşayan o ülkenin Yahudi inancına sahip vatandaşlarını da kapsadığının anlaşılabileceği ve hedef alınabileceğine ilişkin kaygılarımızı belirtir ve bu gibi algılamaların doğurabileceği sonuçlara dair endişe ve üzüntülerimizi paylaşmak isteriz.”
Dün cemaat yöneticileriyle yaptığımız görüşmelerden Musevi cemaatinin, Gezi Parkı protestolarının başından bu yana hükümete yakın çevrelerden gelen ve resmen telaffuz edilmeyen ‘imalardan’ son derece rahatsızlık duyduğu izlenimi edindim. Atalay’ın açıkça ‘Yahudi diyasporası’ demesi ise bardağı taşıran son damla olmuş. Musevi cemaati üyeleri kendilerini hedefe koyan bu açıklamanın Türk toplumunda yaratacağı ‘olumsuz algıdan’ kaygı duyduklarını cemaat yönetimine iletmiş. Normalde asla hükümeti hedef alan açıklamalar yapmayan ve sorunları doğrudan Cumhurbaşkanı, Başbakan ya da bakanlarla bire bir görüşmeler yoluyla çözmeyi tercih eden cemaat yönetimi gelen bu baskı karşısında resmi bir açıklama yapmayı tercih etmiş.
O düzeltmenin perde arkası
Açıklamayla eşzamanlı olarak cemaat yöneticileri Başbakan’a yakın isimlerle de temasa geçerek Atalay’ın açıklamasından duydukları rahatsızlığı dile getirmişler. Atalay’ın dünkü ‘düzeltme’ girişiminin de işte bu görüşmelerin neticesinde geldiği tahmin ediliyor. Atalay’ın söylediği sözler ortada olmasına rağmen, bunu düzeltme yönündeki çabasından memnuniyet duyan Türk Musevilerinin tek beklentisi bundan sonra devlet yönetimindeki isimlerin bu tür kamuoyunda omlumsuz algı yaratabilecek açıklamalardan kaçınmaya özen göstermesi...
Dışarıdan da tepki yağdı
Ancak iş Türkiye Musevileri ile de bitmiyor. Çünkü Atalay’ın kullandığı ‘Yahudi diyasporası’ ifadesinin içine, sadece Türk Musevileri değil, ‘İsrail dışında yaşayan’ tüm dünya Musevileri de giriyor. İşte bu yüzden dünyanın dört bir yanında Musevi örgütleri ayaklanmış durumda. Dünya Musevi Kongresi (WJC), Amerikan Musevi Komitesi (AJC), İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (ADL) önceki gün ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda Atalay’ın sözlerini kınarken hükümeti de topa tuttular.
AJC İcra Direktörü David Harris, Atalay’ın sözleri için ‘Kışkırtıcı kelimelerin trajik sonuçları olabilir’ kaygısını dile getirirken, bu sözlerin asıl sorumluluğunun bu tehlikeli dile zemin hazırlayan Başbakan Erdoğan’a ait olduğunu ileri sürdü.
ADL Direktörü Abraham Foxman da yaptığı yazılı açıklamada Türk Musevi cemaatinin kaygılarını paylaştıklarını belirterek Başbakan Erdoğan’dan ‘anti-semitik’ diye niteledikleri Atalay’ın sözlerinin açık ve güçlü bir biçimde yalanlanmasını istedi.
Türkiye ile İsrail arasında yaşanan Mavi Marmara krizi sırasında gerginleşen ve İsrail’den gelen özre rağmen henüz normalleşmeyen Türkiye ile Musevi lobisi ilişkileri, AKP hükümetinin Gezi Parkı protestolarının ardında Musevi diasporasının olduğu yönündeki iddialarıyla bir yara daha aldı. Hasarın büyüklüğünü WJC Başkanı Ronald Lauder’in hükümeti sert dille kınayan ve Atalay’ı özür dilemeye çağıran yazılı açıklamasının sonundaki şu ifadeler net biçimde gösteriyor:
“Sayın Atalay’a şu ünlü deyişi hatırlatmak isterim: Birini parmağınızla işaret ederken diğer üç parmağın kendinizi gösterdiğini sakın unutmayın...”
\n\n\n\n \n \n
ABD?DE TEPKİ GÖSTERDİ
\nAtalay?ın sözlerine tepki verenler arasında ABD yönetiminin de yer aldığı öğrenildi. Amerikan diplomatik kaynakları, Türk hükümetine bu sözlerden ABD yönetiminin duyduğu kaygının iletildiğini belirterek, ?Ankara?dan gelen açıklamalar giderek Arap ülkelerinin değerlendirmelerine benzemeye başladı. Atalay?ın geri adımında iç baskılar kadar dış telkinlerin de etkili olduğu düşüncesindeyiz? değerlendirmesini yaptı.
\n\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!