Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Demirtaş: Demokrasi Değil AKP Paketi

07 Şubat 2014 Cuma

AKP tarafından ‘demokratikleşme ve insan haklarında iyileştirmeler getirdiği’ iddiasıyla Meclis’e getirilen paket daha açıklanmadan görüştüğümüz BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu demokrasi paketi değil AKP’nin paketi. Kendilerine söylediğimiz hiçbir şey yok bu pakette” değerlendirmesini yapmıştı. AKP’li bakanlara ilettikleri talepleri de sayan Demirtaş, ‘Terörle Mücadele Kanunu’nun tamamen kalkması’, ‘Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve bu mahkemelerde hüküm giyenleri de kapsayacak şekilde yeniden yargılamanın genişletilmesi’, ‘tutuklamanın zorlaştırılması’ gibi beklentilerin olup olmayacağına bakacaklarını da söylemişti. Nitekim dün açıklanan pakette bu taleplerin yer almadığı görüldü. Demirtaş AKP’nin tutumunu şöyle değerlendirdi:
“Bu paketten anlıyoruz ki AKP demokrasi için adım atmayacak. Yakın geçmişte ellerine Türkiye’yi gerçek bir demokrasiye çevirme fırsatı birkaç kez geçti ama her fırsatı kendileri için kullandılar. AB sürecini demokrasi için değil kendilerini güçlendirmek için kullandılar. PKK’nin ateşkeslerini değerlendiremediler. Ergenekon’u çetelerle hesaplaşmak yerine muhaliflerini ezmek için kullandılar. Gezi Parkı protestolarında toplumun taleplerini dinlemek yerine ülkeyi polis devletine çevirdiler. Son olarak 17 Aralık’ta şeffaf bir yönetim için fırsat yakalandı. Onda da yine kendini koruyacak şekilde kullanıyor süreci.”
AKP’ye bakışımız değişiyor
BDP için, “AKP’ye destek veriyor” şeklindeki algı toplumda hâlâ geçerliliğini koruyor. Demirtaş’ın bu algıya itirazlarına bu köşede daha önce yer vermiştik. Son konuşmamızda biraz daha AKP’den uzaklaşmakta olduklarını hissettirdi: “Meselelere bakışımız değişmese de AKP politikalarına bakışımız değişiyor. Mesele nedir? Hem paralel yapı ile mücadele edilmeli hem de yolsuzlukla. Bizim bakışımız değişmedi ama AKP ne yapıyor? İkisi ile de mücadele etmiyor. Tek isteği kendini yolsuzluk soruşturmalarından kurtarmak. Yolsuzlukların üstünü örtme çabalarında da dozu iyice artırdılar. Biz de AKP’nin tüm günahlarını yüklenecek değiliz.”
‘Barış’ ile şantaj yapıyor
Çözüm sürecinin yolsuzluklara bulaşmış bir AKP ile götürülüp götürülemeyeceği konusu BDP ve PKK’de içten içe çok yoğun biçimde tartışılıyor. Bunda uluslararası kamuoyunda yerleşmeye başlayan AKP imajı da oldukça belirleyici. Demirtaş, “Bizim siyasi okuyuşumuza göre Batı Erdoğan’ı gözden çıkarmış. Artık kesinlikle desteklemiyor” diyor. Demirtaş ve PKK’nin Kandil’deki yöneticisi Cemil Bayık’tan geçen günlerde gelen “Erdoğan olmasa da çözüm süreci devam eder” mesajları bu çerçevede önemli. Demirtaş görüşmemizde bunu biraz daha açıyor:
“Demokrasi iradesine sahip olmayan liderlerle nihai demokrasiye ulaşmak imkânsız. Erdoğan’ın çözüm sürecinde de adım atacağını hiç sanmıyoruz. Erdoğan’ın şu andaki duruşu da çözüm sürecinin ruhunu zedeliyor. Süreci kendi ipoteği altında gören tavrı bizi rahatsız ediyor. İnsanları ‘barış’ karşılığında hırsızlığa, yolsuzluğa göz yummaları için sıkıştırıyor. Barışı ‘şantaj’ gibi kullanıyor. ‘Ben olmazsam bu iş biter’ havası yaratmak istiyor. Biz insanların kafasının karışmasını istemiyoruz. O yüzden ısrarla, ‘Erdoğan olmasa da çözüm süreci devam edecek’ diyoruz. Türkiye barış arayışından vazgeçmemelidir. Erdoğan giderse ille de silaha sarılırız demek de, böyle bir algı yaratmak da yanlıştır.”  

Gülen’e yanıt: Pratikte görelim 
Cemaatin lideri Fethullah Gülen’in BBC röportajındaki Öcalan ile de dağdakilerle de görüşmenin karşısında değiliz” sözleri BDP tarafından yakından takip edilmiş. Demirtaş o sözlere bakışını şöyle ortaya koyuyor: “Cemaatin PKK sorununun müzakere yoluyla çözümüne karşı olmadığını ilk kez ve en üst seviyeden duyduk. Daha önce biliyorsunuz hep karşı çıktılar, engelleme yönünde hareket ettiler. Oslo sürecini deşifre eden de, MİT müsteşarını sorgulamak isteyen de hep cemaatti. Şimdi liderlerinin bu söyledikleri tabii ki çok önemli ama bunu pratikte de göstermeleri lazım. Yani medyalarıyla ve diğer kuruluşlarıyla da barışa güç veren bir pozisyona geçmeleri lazım. Bunu yapacaklar mı? Kanallarında yayımladıkları TV dizilerinde henüz bir değişiklik yok. Kürtleri kötü gösteriyor.” 
‘Paris’ yanıtı bekliyoruz 
BDP’lilerin hükümetten bakanlarla yaptıkları son görüşmelerde Paris’te düzenlenen Sakine Cansız ve PKK’li kadınlara yönelik suikastla ilgili MİT’e ait olduğu belirtilen belgeyi de gündeme getirdiklerini öğrendik. Demirtaş, “Gayri resmi olarak hükümete ortaya çıkan MİT belgesini sorduk. Kâğıt MİT’in o kesin. Filigranlı kâğıt ama bu belge MİT resmiyeti, hiyerarşisi içinde mi hazırlandı, o belli değil. Biz sorduk, onlar ‘araştırıyoruz’ dedi. Henüz kesin bir yanıt almadık” dedi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları