ABD Büyükelçisi Ricciardone, DHKP-C’ye karşı uluslararası işbirliğinin artacağını söyledi

ABD Büyükelçisi, Türk adli sisteminin bazı aksaklıklarının olduğuna değinerek Türk yargılama sistemini ABD ve Avrupa yargısının anlamasının zor olduğunu vurguladı. Ricciardone, uzun süredir milletvekillerinin, komutanların, profesörlerin ve öğrencilerin tutuklu olduğu ancak neyle suçlandıklarının ise tam olarak belli olmadığı yorumunu yaptı.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, büyükelçiliğe yapılan DHKP-C saldırısı ve terörle mücadele, uzun tutukluluk, Suriye ve Irak konularında gündemi etkileyecek açıklamalar yaptı. Gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Ricciardone’nin gündem konuları hakkındaki değerlendirmeleri şöyle:\n

BİRİNCİ KONU TERÖR: Önümüzdeki bir numaralı konu ABD ve Türkiye’ye karşı yapılan son korkunç saldırı. Kahraman Türk güvenlik görevlimiz Mustafa Akarsu’ya fedakârlığı için minnettarız. Halktan devletin zirvesine kadar gelen dayanışma mesajları için de minnettarız. Tanımadığım insanlar geçmiş olsun diyorlar. Acıyı bu sefer birlikte yaşadık. Bu acıyla birlikte ortak düşmana karşı mücadelede her alanda işbirliği için daha kararlı bir tutum da beraberinde geliyor. İstihbarat, kolluk kuvvetleri ve Adalet Bakanlığı ile birlikte yoğun işbirliği içindeyiz.\n

UYARI VAR, İSTİHBARAT YOK: (Zafiyet var mı? Saldırı önlenebilir miydi soruları üzerine): Her terör saldırısından sonra ders çıkarmaya çalışırız. Birbirimize suç atma oyunu oynamayız. Türk yetkililer çok çabuk müdahale etiler. Terörün aktif olduğu uyarısında bulundular, birkaç hafta önce tutuklamalar da yaptılar. Destekleri konusunda hata ya da eksik görmüyoruz. Saldırı öncesinde spesifik bir istihbarat olmadı. Genel bir uyarı aldık. Polisin belki bilgisi vardı ama bizim yoktu.\n

AMERİKA’YA KARŞI SUÇ İŞLEDİLER: Oldukça kapasiteli FBI ekipleri saldırıdan 40 saat sonra Ankara’daydı. Zaten bir grup başka bir görevle bölgedeydi. Türk tarafı ile uzmanlıklarını bir araya getiriyorlar. Bomba yapımı gibi konularda soruşturmayı ilerletmeyi düşünüyoruz. DHKP-C de bu eylemiyle ABD adalet sistemine karşı durdu.\n

BİRLİKTE ÇALIŞABİLİRİZ: (ABD dava mı açacak?: Şimdi diğer ülkelerle birlikte çalışacağız. Sadece istihbarat konusunda değil, kanıtlar konusunda birlikte çalışabiliriz. Amerikan mahkemeleri bunu kabul edebilir. Bu gruba karşı uluslararası işbirliği desteğini artırabileceğimizi umuyorum. Bildiğim kadarıyla 1990’dan beri ABD’ye karşı bir suç işlememişler. Ama terörist listemizde varlar. Güçlü argüman geliştirmemiz gerekir. Hem bizim mahkeme ve savcılarımız birlikte çalışmalı hem de polis ve istihbarat. Bu örgüt ayakta kalabilmek için Avrupa’daki özgürlüklerden yararlanmaya çalışıyor. Dava ABD ya da sizin ülkenizde açılabilir.\n

TERÖR YASASINDA AÇIK VAR: Türkiye’de terör ile ilgili mevzuatın sorunları var. Örneğin Meclis şu an terörün finansmanına karşı yasayı tartışıyor. Tabii ki bir yasa yaparken bireyin devlete karşı korunması gerekli. Ama devletin de otorite sahibi olması lazım ki gerektiğinde teröristlerin mallarını dondurabilsin. OECD’ye bağlı Finansal Aksiyon Görev Gücü’ndeki (FATF) 30 ülke bu hakların dengede olacağı bir sistem geliştirdi. Türkiye de üye ama mevzuatındaki terör tanımlaması uluslararası tanıma uygun değil. Türk devletine yapılan saldırıları kabul ediyor bu tanım. Uluslararası terörizme gelince biraz belirsizleşiyor. FATF uzmanları taslağı incelediler. Önemli açıklar buldular. Düzeltilmesi gerektiği yorumunu yaptılar.\n

FİNANS MERKEZi OLAMAZSINIZ: Yasanın Meclis’teki son hali o incelenen taslaktan pek farklı değil. FATF o zaman yetersiz bulmuştu. Umarım onların önerdiği şekilde taslak geliştirilir. Çünkü Türkiye bir mali merkez haline gelmek istiyor. ABD de birinci sınıf şeffaf bir mali sisteme sahip olmanızı destekliyor. Ama bunun olabilmesi için FATF’nin bu yasayla ilgili onayı son derece önemli. Herkes ‘Türkiye’nin yasası dünya standardını yakaladı’ dese ne güzel olur.\n

DÜŞÜNCE SUÇUNDAN HAPSE \tGİRİLMESİN: Adalet Bakanı sorunları çözümleyebilmek için bir değil, iki değil, üç değil, dördüncü paketi gündeme getirdi. İnsanlar düşünce suçlarından dolayı hapse girmesin. Bu konuda başarılı olmak zorundasınız. Biz de size elimizden gelen desteği vereceğiz.\n

MÜFETTİŞLER ‘TAŞIN’ DEMİŞ: Pek çok yıldır ABD Dışişleri Bakanlığı müfettişleri güvenlik nedeniyle bize taşınmamızı önermişlerdir. Hükümetinizle yeni arazi konusunda birlikte çalışıyoruz. Yeni ve güzel bir bina yapacağız. \n

ESAD’LA ÇÖZÜM ZOR: Suriye’yi yakın izliyoruz. Daha önce 230 milyon dolar insani yardım yapmıştık. 50 milyon dolar daha artırdık. Suriye’deki muhalefetin nasıl güçlendirilebileceği konusu masada. Maalesef BM Güvenlik Konseyi’ndeki blokajı kaldıramadık. Sıkışmış durumdayız. Türkiye ve ABD bu konuda hemfikir. Barışçıl çözümün tek yolu Esad’ın bir an önce gitmesi.\n

DAVUTOĞLU DA MÜDAHALEYE KARŞI: Libya’dakine benzer bir askeri operasyon konusunda bir göstergemiz yok. NATO’da da Türkiye’de de böyle bir arzu yok. Türk kamuoyunda da bir adım yok. Dışişleri bakanınız Suriye’ye saldırdığı için İsrail’i eleştirdi. Müttefikler arasında askeri tedbir alma konusunda bir görüş birliği yok. Ama muhalefete destek ve insani yardım konusunda var.\n

DIŞTAKİ ETKENLERDEN ENDİŞELİYİZ: Kaotik, istikrarsız bir durum görmek istemiyoruz. Bu konuda görüş ayrılığı yok ve nasıl yapılacağında sorun var. Biz dış etkilerin Suriye halkının mücadelesini olumsuz etkilemesinden, yanlış yola sokmasından endişeliyiz. Bu ciddi bir endişe. Türk hükümetinin ‘Çatışma ne kadar uzarsa mezhep kavgaları açısından risk o kadar yükselir’ görüşüne de katılıyoruz. \n

PATRIOTLAR DEVREDE: Bugün (dün) itibarıyla Amerikan bataryası da fonksiyonel hale geldi. İlk operasyonel kapasiteye sahiptir diye tanımlıyoruz. Bu da müttefikler arası işbirliğinin göstergesi.\n

SARAI SIERRA’NIN ÖLDÜRÜLMESİ: Bu, kolluk kuvvetlerini ilgilendiren bir konu. Türk makamlarına güveniyoruz. Son derece olağanüstü bir emek veriyorlar, bunu takdir ediyoruz. Ailesine başsağlığı diliyoruz. Sarai için FBI geldi mi, haberim yok. Elçiliğe yapılan saldırıyla ilgili olarak FBI’dan bomba uzmanları geldiler.\n

\n