Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çiçek Tercihindeki 'Üslup' Çelişkisi

03 Temmuz 2013 Çarşamba

İktidar partisinde gönlünden Meclis Başkanlığı koltuğunu geçiren birden fazla isim vardı. Burhan Kuzu, Nimet Baş, Hayati Yazıcı, konuşulan isimlerdi. Ancak AKP yönetimi, yeni bir isim yerine Cemil Çiçek ile ikinci bir dönemi tercih etti. Dün Meclis kulislerinde bu tercihin arkasında yatan nedeni soruşturduğumuzda iktidar yetkililerinden, “Cemil Bey siyasette üslubuna dikkat eden, herkesle arasını iyi tutan, kucaklayıcı bir isim. Diğer partiler ile ve toplumun farklı kesimleriyle de diyaloğu son derece iyi. Uzlaşmacı karaktere sahip olması ikinci kez seçilmesinde çok önemli bir artı” şeklinde gerekçeler işittik.
İki yıllık görev süresi içinde bitmiş, mutlak bir başarıya imza atamamış olsa da, Çiçek’in bir araya gelemeyen 4 partiyi yeni anayasa yapımı için eşit haklar ile bir masa etrafında oturtabilmiş olması dahi başlı başına önemli bir adımdı. Gecikmeli olarak el attığı tutuklu vekiller konusunu da çözemedi. Ancak zıt kutuplardaki MHP ile BDP’nin aynı yasa değişikliği önergesi altına imza atmasını sağlayan isim kendisiydi.

\n

***

\n

AKP’de Meclis Başkanlığı görevine Çiçek’in ikinci kez tercih edilmesinde öne çıkan nitelikleri vurgularken AKP’nin ve Erdoğan’ın önemli bir çelişkisine de işaret etmek istiyoruz. Meclis Başkanı için tercih edilen diyalog, üslup, uzlaşıcılık ve kucaklayıcılık gibi nitelikler uzun süredir AKP’den görmediğimiz özellikler.
Bunun en somut örneğini Gezi Parkı eylemleri sırasında yaşadık, hâlâ da yaşamaktayız. Bir parkta ağaç kesmeye karşı başlayan eylemlerin tüm Türkiye’yi saran boyutta büyümesinde uygulanan hükümet politikalarıyla eşit derecede Başbakan Erdoğan’ın üslubunun yattığı sosyologların hemen tamamının üzerinde uzlaştığı bir tespit.
Erdoğan yaptığı her konuşmada geren, ayrıştıran, kutuplaştıran bir üslup kullanıyor. Mesela dün 2 Temmuz’du. Başbakan’ın konuşmasında Sıvas’ta Madımak Oteli’nde diri diri yakılan aydınlarımız için en ufak bir üzüntü ifadesi, bu tür olayların bir daha yaşanmaması dileği var mıydı?
Her konuşmada mutlaka ana muhalefet CHP’ye ama gününe göre de BDP ya da MHP’ye en ağır sözlerle veryansın ediyor. Türkiye’nin herhangi ciddi bir sorununu çözmek için muhalefetin kapısı bir kez çalınmış değil. Basına, iş dünyasına, üniversitelere savrulan tehditlerin haddi hesabı yok.

\n

***

\n

Aslında AKP’nin Meclis Başkanlığı seçiminde gözettiği bu kriterler, bir anlamda Gezi Parkı eyleminde takındıkları tavrın özeleştirisini de örtülü olarak beraberinde taşıyor. Ancak ne Başbakan ne de hükümet, protestolara gösterilen aşırı tepkide hatalı olabileceklerine ilişkin açık bir özeleştiriye bugüne kadar yanaşmadı. Hatta başbakan bunun olamayacağını çok açıkça, “Bu başbakan değişmez” sözleriyle de ifade etti. İktidara en yakın çevrelerden zor da olsa çıkan cılız “üslup” tavsiyelerine verilen yanıt hiç değişmiyor: Ne yapalım, kişiliği böyle!
Gelecek yıl bugünlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Ne yazık ki Meclis Başkanı seçiminde aranan kriterleri kimse hatırlamayacak. Erdoğan’ın üslubu, uzlaşmanın zorlaşacağı, gerilimin öne çıkacağı günlere davetiye
\nçıkarmaya devam edecek.

\n

Öncelik tutuklu vekiller olsun


Dün iki yıllığına daha Meclis Başkanı seçilen Cemil Çiçek’in, ilk dönem AKP’nin uzlaşmaz tavrı nedeniyle sonuç alamadığı ‘tutuklu milletvekilleri’ sorununun çözümü için bir kez daha girişimde bulunması gerekir. Son iki yılı sekiz eksik ile geçiren parlamentonun bu ayıptan artık kurtarılması için Çiçek, iktidar ve muhalefet liderlerini ortak noktada buluşturmaya çalışmalı ve halkın iradesiyle seçilen bu vekiller görevlerini cezaevinde tamamlamamalıdır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları