AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda üzerinde anlaşma sağlanan 48 maddenin çıkarılması karşılığında tutuklu vekillerin durumunun da çözüleceği mesajını vererek muhalefet partilerine yaptığı çağrıya CHP ne yanıt verecek?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Haziran seçimlerinden bu yana partisinden iki ve MHP ile BDP’den de altı olmak üzere toplam sekiz tutuklu milletvekilinin tahliyesi için çaba içinde. CHP Meclis açılışında yemin etmeyerek iktidar partisini kendileri ile yazılı bir uzlaşı noktasına getirdi. Ancak yargıyı bağlayıcı bir mevzuat değişikliğine gidilmediği için sonuç çıkmadı. Ardından üç parti bir araya gelip kanun teklifi hazırladılar. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i de yanlarına aldılar ama öneri Başbakan tarafından reddedildi.
Meclis’te çıkarılan üçüncü yargı paketinde getirilen denetimli serbestlik uygulamasıyla “Vekiller salınır” diye beklendi. Hâkimler karara uymadı.

Şimdi ilk kez AKP tutuklu vekiller sorunu için anayasa değişikliğine hazır olduğu sinyali veriyor. Ancak hem bu konuda iki yıldır ortaya koydukları isteksiz ve duyarsız tavır, hem de kanunlar ve torba yasaların Meclis’ten geçirilişi sırasında toplumu yok sayan yöntemleri nedeniyle muhalefet bu öneriye temkinli yaklaşıyor.
Tabii ki işin ucunda “tutuklu vekiller” sorunu olduğu için CHP yönetimi AKP’nin önerisini toptan reddetme niyetinde değil. Ancak, kafalarında “AKP bizi bu davetle masaya oturttuktan sonra önümüze başka başka maddelerle çıkar mı?” sorusu yer etmiş durumda. Genel kanaat, AKP’nin mutlaka bir “sürpriz” yaparak partilerin uzlaşma sağlayamadığı konuların bir bölümünü Meclis gündemine getireceği yönünde. Bu yüzden de “sağlam güvence” arayışı içindeler. Yani, “Dört partinin uzlaştığı maddeler dışında herhangi bir öneri getirilmeyeceği yönünde garanti” bekliyorlar.
Hükümet, ana muhalefet partisinin bu kuşkularını giderecek samimi yaklaşımı gösterebilirse, Türkiye’nin tutuklu milletvekilleri ayıbından kurtulması yakın demektir.

Kanadoğlu: Bunun adı şantaj

TBMM Başkanı Cemil Çiçek önceki gün düzenlediği basın toplantısında tutuklu milletvekilleri konusu hatırlatıldığında bazı hukukçuların daha seçimler öncesinde “Anayasanın 83 ve 14’üncü maddeleri değiştirilmeden siz bir kısım yasal düzenlemelerle bu sorunu çözemezsiniz” uyarısında bulunduklarını hatırlattı. Çiçek’in bahsettiği hukukçuların başında Türk Hukuk Kurumu Başkanı ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu geliyor. Kanadoğlu, seçimler öncesinde yaptığı uyarıların yanı sıra son iki yılda da sorunun nasıl çözülebileceğine ilişkin görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. 24 Nisan 2012 tarihinde Cumhuriyet’te yayımlanan “Samimiyete Çağrı” başlıklı makalesinde şu öneriyi yapmıştı:
“İşlerine gelen her konuda sanal ‘milli irade’ deyimini kullanagelenlerin suskun kalmaları, muhalefetin herhangi bir yasal veya anayasal değişikliğe gerek olmadığını ileri sürmeleri sorunu çözümsüz hale getirmektedir. Oysa ki, çözüm vardır. Tek çözüm, anayasanın 83. maddesinde değişiklik yapılmasıdır. Anayasa değişikliği için en az 330 oya ihtiyaç vardır. Değişiklik teklifine gerekli 184 oy, tek başına hiçbir muhalefet partisinde bulunmamaktadır. Ancak tutuklu 8 milletvekiline sahip üç partinin güçlerini birleştirmeleri ortak amaca ulaşmalarını sağlayacaktır. Önerimiz muhalefet partilerini ortak teklife, siyasi iktidarı ise samimiyete, teklifi yasalaştırma ve konuyu sürüncemeye bırakmamaya yapılan bir çağrı niteliği taşımaktadır.”
Kanadoğlu’nun 16 ay önce yaptığı öneri ancak şimdi tartışılabiliyor. Kanadoğlu dünkü görüşmemizde, AKP’li Şahin’in yaklaşımını şöyle değerlendirdi:
“Söylediklerim çıktı diye övünmüyorum, şimdiye kadar halledilmediği için çok üzülüyorum. Üç muhalefet partisi o zaman bir araya gelip anayasa değişikliği teklifini yapmalı ve iktidarı bu teklifle karşı karşıya bırakmalıydı. Ama sözümüze aldıran olmadı. Şimdi karşılarına ‘şantaj’ olarak getiriliyor. ‘48 maddeyi geçirirsek bunu da geçiririz’ deniyor. Bundan daha büyük bir samimiyetsizlik olamaz.”