Türkiye kamuoyu bir süredir Başbakan’ın Dersim için dilediği özrü tartışadursun, AKP hükümeti Ermenistan ile imzaladığı protokolleri yeniden gündemine almış bile... Gelişmeyi, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ankara temaslarının perde arkasından öğrendik. Biden, Ankara’da görüştüğü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e bu yüzden teşekkür bile etmiş!

ABD yönetiminde Başkan’dan sonraki en yetkili isim olan Biden, kahvaltıda bir araya geldiği Çiçek ve sonrasında Çankaya Köşkü’nde iki saate yakın görüştüğü Gül’e şu mesajları vermiş:

Yeni anayasa Araplara da örnek olacak: Yeni anayasa hazırlıkları hakkında Çiçek’ten bilgi alan Biden, bunun Türk halkının reform ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, bölgede demokrasiye geçen ülkeler ve halkları için de çok güçlü bir örnek teşkil edeceğine inandığını belirtmiş. Biden, “Anayasal reform sürecine Kürt parlamenterlerin dahil edilmesinden duyduğu memnuniyeti” de özel olarak belirtmiş.

Tutuklu gazeteciler için kaygılıyız: Türkiye’deki yargı sisteminin işleyişiyle ilgili ABD yönetiminin duyduğu kaygıları ve reform beklentisini de Çiçek ile görüşmesinde kayda geçiren Biden, tutuklu gazetecilerin durumunu da özellikle vurgulayarak reform sürecinde bu konuların da ele alınmasından umutlu olduğunu belirtmiş.

Protokoller için çifte teşekkür: Biden hem Gül hem de Çiçek ile görüşmesinde Ermenistan konusunu gündeme getirmiş. Türkiye’nin Ermenistan ile 2009 yılında imzaladığı ancak daha sonra rafa kalkan normalleşme protokollerini yeniden parlamento gündemine almasından duyduğu memnuniyeti belirten Biden, “Türk parlamentosunun protokolleri önümüzdeki aylarda onaylamasını umuyorum” demiş.

Mezhep savaşı Suriye’yi aşar: Gül ile görüşmede Suriye’de yaşananlar da gündeme gelmiş. Esad yönetimi sonrasındaki belirsizliklere ilişkin çeşitli çevrelerin kaygılarını anladığını belirten Biden, “Ama Esad’ın kalması da bölgede istikrarsızlığın temel kaynağı olacaktır. En büyük tehlike de mezhep çatışmasının Suriye’nin sınırlarının ötesine taşma riskidir” mesajını vermiş.

Irak müdahaleye karşı: Çankaya Köşkü’ndeki görüşmede ABD yönetiminin, PKK ile mücadelede Türkiye’nin yanında olmaya devam edeceğini belirten Biden, gelmeden önce görüştüğü Iraklı liderlerden Ankara’ya “PKK’ye karşı daha fazla adım” sözü getirmiş. Irak üzerinde yabancı ülkelerin etkisinin konuşulduğu bölümde Biden, “Iraklılar ülkelerine dışarıdan müdahalelere fevkalade tepkililer” ifadesini kullanmış. ABD’nin Irak’tan çekiliş süreci konusunda da Biden, askeri unsurlarını bu ülkeden çekeceklerini ancak sivil alandaki ilişkilerini daha da arttıracaklarını belirterek “Aslında Irak’taki varlığımız daha da derinleşecek” demiş.

İran’ın etkisi azaldı: İran’ın başta Irak olmak üzere bölgedeki birçok konuyu etkileme kapasitesinin azaldığı görüşünü Gül’e ileten ABD Başkan Yardımcısı “İran’ın bölgedeki etkisi azalmış durumda. Dünyadan izolasyonu da her geçen gün artıyor” tespitini aktarmış.

İsrail’le arayı düzeltin: Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi beklentisini de Gül’e aktarmış Biden. Türkiye ve İsrail’i “ABD’nin en yakın dost ve ortakları” diye niteleyen Biden, iki ülke arasındaki mevcut gerginliklerin ve ilişkilerdeki hasarın onarılması gerektiği mesajını vermiş. Bu yöndeki her fırsatın değerlendirilmesi için ABD’nin birlikte çalışma teklifini de Cumhurbaşkanı Gül’e iletmiş ABD Başkan Yardımcısı...

ABD’nin, Türkiye ile ilişkilerinde ve bölge politikalarındaki önceliklerini gösteren bu konularda 2012 yılının ilk aylarında ne tür gelişmeler olacağını merakla bekleyeceğiz.

Gül bu kez doğrusunu yaptı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Köşk’e çıktığı 2007’den bu yana AKP hükümetinden gelen yasa ve kararnamelerin istisnasız tamamını hiç itirazsız onaylaması bu köşede birkaç kez eleştirilmişti. Başta demokrasi ve özgürlükler meseleleri olmak üzere birçok konuda duyduğu rahatsızlığı kamuoyu ile sıkça paylaşmasına karşın Gül, bu konuların hiçbirinde yürütmenin başı olarak üzerine düşen görevi yerine getirmemişti.

Önceki gün bu geleneği ilk kez bozarak şike ve teşvik primine verilen cezaları hafifleten yasayı veto eden Gül, sadece kendi vicdanı doğrultusunda değil aynı zamanda kamuoyunun genel beklentisi yönünde hareket etmiştir. Cumhurbaşkanı Gül’ün bu hassasiyetinin AKP’nin muhalefetle işbirliği ihtiyacı dahi duymadan çıkardığı diğer kanunlarda da sürmesini temenni ederiz.