Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

BDP’li vekillerle ilgili kararı değerlendirdi, Balbay’la aynı statüde olduklarını söyledi

17 Aralık 2013 Salı

Alan: Hukuk nerede

Balyoz davasında 18 yıl hapse mahkûm edilen MHP milletvekili Engin Alan ile dün Sincan F Tipi Cezaevinde görüştük. İstanbul’da hasta yatağındaki annesini özel izinle ziyaret etmiş, önceki gün Sincan’a geri dönmüştü. Akciğer kanseri tedavisi devam ederken iki stent takılan annesi, son olarak da diyaliz makinesine bağlandı. Onunla geçirdiği birkaç saati kısaca şöyle anlattı: “Tatsız bir durumda. Elini tuttuğumda sanırım beni duydu, ‘oğlum’ dedi. O da bana yeter...”
Hukuk diye bir şey var mı?
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın Anayasa Mahkemesi’nin seçilme hakkının ihlali gerekçesiyle verdiği ihlal kararı ile tahliye edilmesinin ardından, siyaset ve yargı dünyasındaki genel beklenti, “tutuklu” statüsündeki 5 BDP’li vekilin de tahliye edilmesi gerektiği yönündeydi. Tek dışarıda kalacak isim olarak ise hakkındaki mahkûmiyet kararı Yargıtay tarafından onanan Engin Alan görünüyordu. Bu konulara bakışını öğrenmek için görüşme odasında kendisini beklerken haberi ondan aldık: “Az önce televizyon altyazı geçti. Diyarbakır’daki mahkeme iki BDP’linin tahliye talebini reddetmiş!”
Kararı nasıl bulduğunu sorduğumuzda, “Meselenin özünün hukuki değil, siyasi olduğu bir kez daha görüldü” dedikten sonra şöyle devam etti: “Bir yorum yapmak istemem. Sadece şunu söyleyeyim. Eğer ben dışarıda olsaydım, onlar da salıverilirdi... Artık Türkiye’de bir şeyleri görmenin, değerlendirmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Bu ülkede hukuk diye bir şey yok. Geçenlerde bir yorumcu söyledi, ‘Artık işin çözüleceği yer Meclis’tir’ diye. Nitekim oraya doğru da gidiyor. Şimdi BDP ve PKK kıyameti koparacak. Ondan sonra da mesele Meclis’e gelecektir. TMK ve TCK’de, anayasada değişiklik yaparak düzeltmeye çalışacaklar.”
Alan, bu arada kendi statüsüne ilişkin de bugüne kadar üzerinde durulmayan önemli bir noktaya dikkat çekti:
“Bakın annemi ziyarete giderken verdikleri izin kâğıdında ‘hükümlü’ demiyor . ‘Hüküm özlü’ yazıyor. Nitekim buradaki statüm de öyle. Çünkü Yargıtay’daki süreç henüz bitmiş değil. Avukatlarımın Yargıtay’a yaptıkları itirazlar var. Yargıtay kararı henüz tebliğ edilmiş değil. İlk derece mahkeme kararı geçerli hâlâ. Yani hukuken Mustafa Balbay ile ben aynı statüdeyim. Hiçbir fark yok aramızda. Hukuksa herkese aynı olmalı. Peki, oluyor mu? Hayır.”
İhlali yeni mi fark ettiniz?
Yüksek yargının tutuklu milletvekilleri konusundaki “yavaşlığına” da dikkat çeken Alan şu eleştiriyi getirdi: “Anayasa Mahkemesi kararı ne diyor? ‘12 Haziran 2011 itibarıyla yani biz milletvekili seçildiğimiz an itibarıyla ihlal başladı’ diyor. Peki, üç senedir süren bu ihlali yeni mi fark ettiler? Neden bu ölçüsüzlüğe, hak ihlaline bugüne kadar göz yumdular? Haberal ve Balbay başvuralı 13 ay oldu. Bu ihlali dün mü gördüler? Bir tuhaf durum. Bunun adı hukuk falan değil! Yargılanmam da böyle oldu. Bir hâkim bıraktı, bir diğeri aldı. Aynı kitabı, aynı yasayı okumuyor musunuz diye sordum mahkemede. Gerçekten hukuk devletini özlüyoruz bu ülkede.”
237 Dreyfus yarattılar
Balyoz davasında 237 asker mahkûm oldu. Engin Alan, sohbetimiz boyunca birkaç kez kendi durumunu mahkûmiyet kararı verilen diğer 236 isimden ayırmadan konuşmaya özen gösteriyor: Balyoz denen bu olay, hayallerde bile olmayan bir şey. 237 Dreyfus yarattılar. Nasıl ki 1894’teki Dreyfus davasını hâlâ konuşuyoruz. Bu askerlerin durumu da 2194’te bile konuşulacak. Yüzlerce subay hapiste çürürken beni çıkarsalar ne olacak? Hapis falan umurumda değil. Ama Türk ordusuna yapılan haksızlık canımı yakıyor. Kendi ordusunu düşman ilan eden bir ülke olabilir mi? Hangi ülke, hangi millet kendi ordusuna hem terörist’, hem ‘darbeci’, hem ‘casus’, hem ‘fuhuşçu’, hem ‘suikastçı’ hem de şucu bucu sıfatlarını aynı anda yakıştırıyor? Adaletin, hukukun kalmadığı bir ülke, hayatını nasıl sürdürebilir? Bu toplum, bu millet birbirine böyle bakarak bir yere varamaz.”

Ölürüm de ‘af’ demem
Son günlerde Ergenekon, Balyoz ve KCK sanıklarını kapsayacak bir “siyasi af” çok yoğun olarak konuşulur hale geldi. Alan’a bu beklentileri hatırlattığımızda yanıtı çok net: “Ölünceye kadar yatarım da af demem. Hiç umurumda değil. Vız gelir. Kimse annesinin karnından milletvekili olarak doğmuyor.”

YARIN: ÇÖZÜM SÜRECİ NEREYE GİDER?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları