Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bakan Avcı Kararlı: Kaçaklara Diploma Yok

04 Nisan 2013 Perşembe

Eğitim muhabirimiz Sinan Tartanoğlu, herkesin merak ettiği sorunun yanıtını bularak temel eğitimde 4+4+4 sistemine geçildikten sonra liseye devam etmeyen kız öğrencilerin sayısının bir yılda yüzde 100’ün üzerinde arttığını ortaya koydu. Haberin Cumhuriyet’te manşet olduğu günün ertesinde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile randevumuz vardı.

‘İşin ucunu alamayız’

Avcı, bilindiği gibi 4+4+4’ün olaylı biçimde geçtiği Meclis Eğitim Komisyonu’nun başkanıydı bakanlığı öncesinde. Ortaya çıkan rakam onu çok şaşırtmış. Biz de bugün tam sayıyı ve mağduriyetleri nasıl gidereceğimizi konuşacağız” dedikten sonra ekledi:
“Zorunlu değilken giderken, zorunlu iken niye gitmesinler? Tedbirini almak zorundayız. Bu çocuklar devam etmek zorundalar. Etmiyorlarsa diploma alamayacaklar. Yoksa işin ucunu alamayız. ‘Gitmeseniz de size diploma verelim’ dersek onu emsal gösterirler ve ondan sonra özellikle kız çocukları için sıkıntı olur.”

Kaçaklara evde ikna

Bu konuyla mücadele için seferberlik de başlatmış Avcı. Toplam sayıları 70 bin (kız ve erkek karışık) olarak hesaplanan bu kaçakların evlerine gidilmiş, aileleriyle görüşülmüş. Yaklaşık 2 bini örgün, 27 bini de açıköğretim liselerine gitmeye ikna edilmiş.

SBS \ttamamen kalkmıyor

Milli Eğitim Bakanlığı, kabinenin iş yükü en fazla olan birimi. Yaklaşık 800 bin personel ile 17 milyon öğrenciden sorumlular. Bu nedenle Avcı’nın zihninin büyük bölümü öğrenciler ve sınavlar, diğer bölümü de öğretmenlerin sorunları ile meşgul.
Eskiden Anadolu liselerine giriş için SBS önemliydi. Şimdi tüm düz liseler Anadolu lisesi. Aileler çocuklarını oturdukları yere yakın bir Anadolu lisesine kaydettirecek, SBS’ye de gerek kalmayacak. Buna tek istisna olarak bakanlık Galatasaray, Ankara Atatürk Anadolu, Eskişehir Anadolu gibi okullarla özel okullar için sınav yapacak. Sınav son dört yılın müfredatını kapsayacak.
Avcı’nın kafasındaki nihai plan ise gelecek yıl olmasa bile ileride mutlaka
“çocukların ders dışında gerçekleştirdikleri spor, sanat, kültürel, sosyal etkinlik türünden başarılarını da ölçen bir sınav yöntemi bulmak.”

FATİH projesinde \tAB ile pazarlık

Avcı kendisinden önce başlatılan ‘Fatih’ projesine sahip çıkarak “ABD’nin aya adam gönderme projesi olan Apollo programına” benzetiyor. “Amerika’da nasıl özgüven oluşturmuşsa, FATİH de bizde özgüven oluşturacak. Dünyada bu kadar büyüğü yok” diyor. Nitekim gelecek yıl 1.3 milyon tabletin dağıtımını hedefliyorlar. Bu arada AB de bakanlığa başvurarak bu geniş ölçekli projeye “ders malzemesi” verme önerisinde bulunmuş. Avcı’nın bu öneriye karşı talebi ise “Bu işbirliğini kolaylaştırmak için önce akademisyenlerimize ve öğrencilerimize vizeleri kaldırmanız gerekiyor” \tşeklinde olmuş.

Tarih tartışma malzemesi olmasın

Gün geçmiyor ki, aralarında Milli Eğitim bürokrasisinin de bulunduğu birçok devlet kurumunda Atatürk’ün izlerinin silindiği ve dini öğelerin ön plana çıkarıldığının örnekleriyle karşılaşmayalım. Sınav kâğıdında namaza duran Örümcek Adam çizen öğretmenler, okullara mescit talimatı veren il müdürleri, mevzuattan ayıklanan Atatürk ilkeleri, türbanın kamu kurumlarına mevzuata aykırı biçimde sokulması gibi adımları anımsatarak toplumdaki Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine karşı bir yıpratma içinde olunduğu algısını aktarınca Avcı’nın yanıtı şu oldu: “Gelenekleri, tarihleri, tarihsel kazanımları, gündelik ve hakikaten niyet okuyuculuğuna dayalı tartışmaların konusu haline getirmemek lazım. Tarihi kazanımlarımız, başarılarımız, kutuplaşma gibi gördüğümüz, çatışma gibi gördüğümüz pek çok alanda geniş toplumsal kesimlerde inanılamayacak kadar bir anlayış birliği, hoşgörü, bir ortak dikkat ve nezaket var. Alevi-Sünni, Türk-Kürt, laik-dindar tanımlamalarının, kurgulamalarının toplumsal karşılığı olmadığını düşünüyorum. Bunları geçti Türkiye.”

Maarif kolejleri yeniden

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Eskişehir Maarif Koleji (şimdiki adıyla Eskişehir Anadolu Lisesi) mezunu (1971). Okuluyla duyduğu gururu da her fırsatta dile getiriyor. Göreve geldikten sonra tablet dağıtımını orada yapmayı düşünmüş ancak “kendi okuluna gitti” denir diye vazgeçmiş. Misyoner okullarına karşı Türkiye’nin 7 ilinde kurulan Maarif Kolejleri gösterdikleri başarıyla “Anadolu liseleri” adı altında genişletilmişti. Ancak her semte birer tane yapılır hale gelince okullar eski gücünü koruyamadı. Biz Avcı’yı bu okulların yeniden önemli roller üstlenebileceği konusunda iyimser bulduk. Kim bilir belki yakında bir deneme bile yapabilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları