Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Angajman mı Değişti, Başbakan mı?
Başbakan Tayyip Erdoğan, hava kuvvetlerine ait F4 tipi keşif uçağımızın içinde bulunan iki pilot ile beraber Suriye tarafından açılan ateş sonucu düşmesinden 4 gün sonra, 26 Haziran’da AKP grup toplantısında Şam yönetimini sert biçimde uyararak şu açıklamayı yapmıştı.
\n“Suriye’nin sınırlarımızda oluşturduğu güvenlik risklerini hiçbir şekilde tolere etmeyecek, karşılıksız bırakmayacağız. TSK’nin angajman kuralları değişmiştir. Suriye’den Türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur bir tehdit olarak değerlendirilecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir.”
\nBu açıklama ile Suriye’ye ait hava unsurlarının Türkiye tarafından ‘tehdit’ olarak değerlendirilmesinin temel kriteri, ülkeler arasındaki genel ilke olan ‘sınır ihlali’ olmaktan çıkarılarak Erdoğan tarafından o gün ilk kez açıklanan ‘sınıra yaklaşma’ olarak belirlenmişti. Nitekim bu değişikliğin hayata geçtiğini Genelkurmay Başkanlığı, “Sınıra 2.5 mil (4 km.) yaklaşan Suriye helikopterlerine karşı Türk jetlerinin kaldırıldığı” şeklindeki resmi açıklamasıyla duyurmuştu.
\nVerilen yetki sınırlı
\nSuriye’ye ait savaş uçakları üç gündür Türkiye sınırına çok yakın mevzilenen muhaliflerin askeri birliklerini bombalıyor. Harekât sırasında Suriye helikopterleri sınıra 200 metre, uçaklar ise 2 km. yaklaştı. Hatta sınır ihlali yapıldığı iddiaları gündemde. Suriye’nin bu tavrına karşı, yeni angajman kurallarına rağmen TSK’nin sessiz kalışı ise soru işaretleri yaratıyor. Akıllardaki bu soruları, Ankara ile Şam arasındaki krizi yakından takip eden güvenilir kaynaklar şöyle yanıtlıyor:
\n- Son saldırılar sırasında Suriye uçakları Türkiye sınırını ihlal etti mi?
\nYanıt: Hayır etmedi. Sınırın yakınına düşen bombalar aslında uçak 2 km. uzaktayken ateşlenen güdümlü mermiler. Uçaklar Türkiye sınırını ihlal ederse vurulurlar.
\n- Başbakan angajman kurallarının değiştiğini açıklamıştı. Neden bu saldırılara müdahale edilmedi?
\nYanıt: Başbakan’ın bahsettiği angajman değişikliği şudur: TSK angajman kuralları yönergesi uyarınca Başbakan’a ait olan ‘vur emri’ yetkisini, Suriye konusunda sınır tabur komutanlarına ve uçak filo komutanlarına kadar devretmesidir.
\nYaklaşana \tmüdahale yok
\n- Yetki varsa, sınıra bu kadar yaklaşan Suriye uçak ve helikopterlerine neden engelleme yapılmadı?
\nYanıt: Çünkü Başbakan tarafından verilen yetki ‘sınır tecavüzü’ durumunda geçerli. Yani sadece Türk hava sahası ya da sınırı ihlal edildiğinde birliklerin ateş yetkisi var.
\n- Sınıra yaklaşma durumunda?
\nYanıt: Hayır. Sınır ihlali olmadığı müddetçe vurma yetkisi bulunmuyor.
\n- Başbakan’ın ‘sınıra yaklaşanı tehdit sayarız’ sözünün anlamı nedir?
\nYanıt: O angajman yönergesiyle alakalı değil. Başbakan’ın kastı, 1971 tarihli Halep Protokolü olabilir. Suriye ile Türkiye arasındaki o protokolde “Taraflar, karşı taraf hava sınırının kendi uçaklarınca ihlalini önleyecek her türlü müessir tedbirin alınması ve uçaklarının hudut hattına 5 km’den fazla yaklaşmasının önlenmesi hususunda görüş birliğine varmışlardır” ifadesi yer alır. Onu kastetmiş olabilir.
\n- Başbakan tarafından verilen yetki kullanıldı mı?
\n- Suriye tarafından atılan top mermileri Türk tarafına düşünce bu yetkiye dayanarak misliyle karşılık verildi.
\nİki seçenekten hangisi
\nBaşbakan Erdoğan 26 Haziran’daki konuşmasında, ‘sınıra yaklaşan’ Suriye askeri araçlarının tehdit olarak değerlendirileceğini açıklamıştı. Bugün ise Milli Savunma ve Dışişleri bakanları ‘sınır ihlali’ durumunda Suriye uçaklarının vurulacağını belirtiyor. Bu politika değişkiliğinin iki şekilde izahı mümkün:
\n- Ya Başbakan ‘yaklaşan vurulur’ anlamı taşıyan açıklamasına rağmen aslında TSK’ye sadece ‘sınırı ihlali’ durumunda ateş edilmesi ile sınırlı bir yetki verdi.
\n- Ya da kamuoyunu tatmin için alınan ‘Yaklaşanı vurun’ kararından, giderek artan savaş riski ve uluslararası baskılar nedeniyle geri adım atmak zorunda kalındı.
\nSebebi ne olursa olsun, izlenen siyaset değişikliği Suriye ile savaş ihtimalini dört ay öncesine göre azalttığı için olumludur. Ama bu değişiklik, Başbakan’ın 26 Haziran açıklamasıyla başka birçok konuda olduğu gibi kamuoyunu nasıl yanlış yönlendirdiğini de gözler önüne sermektedir.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'