Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Alkol Yasakları İçin Bu Acele Neden?

23 Mayıs 2013 Perşembe

Alkolün tüketimi, sunumu, tanıtım ve reklamına geniş yasaklar getiren yasa önerisi önceki gece Plan-Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi, bugün de jet hızıyla Meclis Genel Kurulu’na indiriliyor. Sadece muhalefet partileri değil, iktidar partisi içinde de pek çok isim, gündemde bekleyen onlarca tasarı ve teklif varken iki AKP milletvekilinin teklifi olarak gelen bu kanunun çıkarılmasındaki acelenin sebebini merak ediyor. Meclis’te “Arkasında bizzat Başbakan olmasa bu kadar acele gelemezdi” havası hâkim.

\n

Yabancı yatırımcıya ne denecek?

\n

Kulislerden bu konuda kulağımıza biri ‘taktik’ diğeri ‘siyasi’ iki iddia ulaştı. İlki, MEY İçki’yi 2011 yılında 1.5 milyar Avro’ya satın alarak Türkiye’de alkollü içkiler üretimine büyük yatırım yapan İngiliz Diageo şirketinin Başbakan’dan acil randevu talebinde bulunduğu iddiası. Söz konusu kanun bugün TBMM’den geçerek uygulamaya girerse şirketin Türkiye planları darbe yiyecek. İngiliz yatırımcısı, “Ben bu yasalara güvenip bu alımı yaptım. Benim zararımı şimdi kim karşılayacak?” diyebilir. Aynı sorun yerli üreticiler için de geçerli ancak hükümet onların sızlanmalarını o kadar da dert etmiyor. Ancak Başbakan ve kurmayları, uluslararası piyasalarda “Türkiye’de kanunlar keyfi değiştirilerek ekonominin kuralları bozuluyor” şeklinde bir imaj doğmasını istemezler. Hele de uzun süredir beklediğimiz not artışlarını aldığımız bir dönemde böyle bir algı, büyük sıkıntı yaratabilir.
Bu yüzden de İngiliz şirketinin yöneticilerine randevu vermeden, yasanın bir an evvel TBMM’den geçmesi arzu ediliyor olabilir. Kanun geçtikten sonra yapılacak görüşmede ise muhtemeldir ki,
“Meclis’in takdiri olduğu” gerekçesi iletilecektir.

\n

Meydanlarda \ttartışılsın istiyor

\n

Başbakan’ın acelesinin ardındaki ‘siyasi’ gerekçeyi ise BDP’nin alt komisyondaki temsilcisi Adil Zozani’den dinledim. Zozani’ye göre AKP, referandum ve iki seçim için meydanlara çıkılmasının öncesinde, ‘muhafazakârlığını kurumsallaştırmak, pekiştirmek’ istiyor. Torba kanun metninde ‘Kuran kursları, yurt ve pansiyonların harcamalarının Diyanet bütçesinden karşılanması’ gibi pek çok maddenin bulunduğuna dikkat çeken Zozani, “Bunların sağlıkla, çocukların korunmasıyla ilgisi yok. AKP toplum mühendisliği peşinde. Bu da AKP’nin 28 Şubat süreci” değerlendirmesini yapıyor.

\n

Yaşam biçimine müdahale

\n

Alt komisyona gönderilen ilk halinde önemli iyileştirmeler yapılsa da, teklifin düzeltilmiş hali dahi yaşam biçimimizi doğrudan etkileyecek, girişimcilere zarar verecek maddeler içeriyor. CHP’nin alt komisyondaki temsilcisi Aydın Ayaydın bunların başta gelenlerini şöyle sıralıyor:
1. Şu anda 100 metre mesafede ibadethane, her türlü okul ve dershane olan yerlerde içki satışı yapılamayacak ve içkili lokanta açılamayacak. Bu durumda Türkiye’nin neredeyse her yeri yasaklı hale gelecek. Amaç 18 yaşından küçükleri alkol bağımlığından kurtarmak ise sadece onların gittiği okul ya da dershaneler denebilir.
2. Şu anda alkol ruhsatı olan yerlere müktesep hak tanındı. Ama o işletmeci aile bireyine dahi devretmek isterse bu hakkını kaybedecek. Yani orta vadede alkollü içki satışı yapılan tüm yerleri kapatmak istiyorlar.
3. İçki satan büfeler, bakkallar marketlerde hiçbir levha olmayacak. Camları boyanacak, dışarıdan içi gözükmeyecek. Yani içkiyi almak isteyen nereye gideceğini dahi bilemeyecek.
4. Her türlü reklam ve tanıtım yasaklanıyor. Son yıllarda şarap üretiminde iyi noktaya gelen Türkiye, artık ürettiği şarabın tanıtımın yapamaz hale gelecek.

\n

Muhalefet sessiz kalmamalı

\n

Komisyon aşamasındaki iyileştirmelere rağmen, Ayaydın’ın da dediği gibi meselenin özü değişmiyor. Bu kanun Türkiye’de yaşam biçimlerimizi değiştirmeye yönelik bir başka girişim. Türkiye’yi diğer İslam ülkelerinden ayıran temel özelliklerinden biri, insanların birbirinin yaşam tarzlarına saygı duyması, karışmaması geleneği. Ancak bu kanunla bu karşılıklı saygıya dayalı gelenek bozulmakta, alkol kullanımına hoş bakılmayan bir mahalle baskısı yaratılmakta.
Muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri ve özgür basın hükümetin bu yasakçı ve dayatmacı tavrını halka anlatmalıdır.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları