Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

ABD’nin Balyoz Yorumu

11 Ekim 2013 Cuma
Balyoz davasında Silivri’deki özel
yetkili mahkemenin verdiği kararların
yaklaşık üçte ikisi Yargıtay tarafından
onaylandı. Karar, hukuken kesinleşmiş
olsa bile akıl ve vicdanlardaki
soruları giderebilmiş değil. Sadece
sanıklar ve avukatları değil, birçok
saygın hukukçu da kararı ağır
biçimde eleştiriyor. Eleştirilerin yoğunlaştığı
konuların başında ise sanıklar ve
avukatlarının hem Silivri hem de Yargıtay’daki
duruşmalarda ısrarla üzerinde durdukları
“şüpheli, oynanmış dijital deliller” konusu
geliyor. Sanıkların Yargıtay aşamasındaki en
önemli beklentisi, onlarca yerli ve uluslararası
kurumun raporuna dayandırdıkları bu iddialarının
ayrıntılı biçimde incelenmesiydi. Maalesef
Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyeti kararında
bu iddialara neredeyse hiç girmeden,
şüpheli dijital kanıtları “gerçek” kabul etti.
‘Şeffaf yargı’ vurgusu
“Dijital deliller” konusu sadece içeride değil
dışarıda da kuşkuyla karşılanan bir konu.
Davanın başında olmasa bile özellikle son
iki yılında AB ve ABD’den hem resmi açıklamalarda
hem de hazırlanan rapor ve makalelerde
adil yargılama açısından duyulan
kaygı vurgulanırken delillerle ilgili kuşkuların
da davalara gölge düşürdüğü belirtildi.
Yargıtay’ın onama kararı ardından nasıl bir
tepki vereceği merak edilen ABD ne ‘Balyoz
askeri vesayeti yok etti, darbeyi cezalandırdı
diyenlerin ne de ‘Dava hukuki değil siyasidir.
Muhalifler tasviye ediliyor’ diyenlerin
yanında. Ankara’daki ABD diplomatlarının
değerlendirmesi şöyle:
“Yargı süreci bireyler açısından henüz bitmiş
değil. Anayasa Mahkemesi’ne başvuru
yolu bulunuyor. Dava hakkındaki nihai karar
ise Türk halkına aittir. Biz müttefiklerimize
ve dostlarımıza her zaman açık ve şeffaf
yargı tavsiye ederiz.”
Nobelli hocalar:
Deliller kuşkulu
Yargıtay kararına rağmen delilleri şüpheli
gören yabancılar arasında, Ergenekon, Balyoz,
28 Şubat ve KCK davalarında yargılanan
bilim insanlarını cezaevlerinde ziyaret
eden Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Amerikalı
iktisatçı Prof. Peter Diamond geliyor.
Diamond’un da aralarında olduğu üç kişilik
uluslararası akademisyenler heyeti şubat
ayında arasında Prof. Mehmet Haberal,
Prof. Fatih Hilmioğlu, Prof. Kemal Gürüz
ve Prof. Faruk Yarman’ın da bulunduğu
8 bilim insanıyla görüşmüştü.
Heyet, temmuz ayında Ergenekon davasının
karar duruşmasına günler kala yayımladığı
raporunda, yargılanan profesörler hakkındaki
iddiaların sağlam delillere dayanmadığını
savunarak derhal serbest bırakılmaları
çağrısı yapmıştı. Amerikan ve Avrupa basını
ile uluslararası bilimsel dergilerinde geniş
yer bulan rapor, tüm dünyada 175 ulusal
bilim akademisine gönderilince bilim dünyası
da ayağa kalkmıştı.
Savundukları profesörler çıktı
Prof. Diamond, Balyoz kararının açıklandığı
gün tesadüfen Türkiye’deydi. İstanbul ve
Ankara’da çalışma alanı olan “işsizlik” konusunda
seminerler vermek için gelmişti. Yaptığımız
kısa görüşmede öncelikle Balyoz davasından
yargılanmakta olan eski HAVELSAN
Genel Müdürü Prof. Faruk Yarman’ın
tahliye kararına değinerek şunları söyledi:
“Silivri ve Sincan cezaevlerinde 4 profesörü
ziyaret ettik: Haberal, Gürüz, Hilmioğlu
ve Yarman. Dışarıda da Büşra Ersanlı’yla
görüştük. Her biri hakkında ileri sürülen kanıtlar
yetersizdi. Önce Haberal, arkasından
Gürüz tahliye edildi. Bugün de Yarman. Ziyaret
ettiklerimizin dörtte üçü bırakıldı. ‘Biz
yaptırdık’ diyemem tabii ama yürüttüğümüz
kampanyanın etkisiz olduğu da söylenemez.
Aralarında sağlık durumu en kötü
olan Prof. Hilmioğlu idi. Umarız o da en
kısa sürede özgürlüğüne kavuşur.”
‘Siyasi dava ancak
siyasetle düzelir’
Diamond, davada çıkan ağır hapis cezaları
konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hukuki bir değerlendirme yapmak mümkün
değil çünkü bu davalar siyasi davalar.
Deliller kuşkulu. Türkiye’de ve ABD’de kimle
konuşsam aynı şeyleri düşünüyor. Dava
sürecindeki gelişmeler de adil bir yargılamadan
çok uzak. Sanıklar hakkında daha
önce tahliye kararı veren hâkimler bile başka
yerlere atandı. Dijital delillerle ilgili iddialar
dinlenmedi.”
Davanın bundan sonraki seyri konusunda
ise Diamond ilginç bir tahminde bulunuyor:
“Siyasi bir dava olduğu için çözümü de
ancak siyasi olacaktır. Başka bir iktidar geldiğinde
durum değişir ve bu insanlar özgürlüklerine
kavuşabilir...”


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları