Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Istırap Tramvayı
Beşiktaşlılık, futbolun hazzından çok ıstırabına talip olmaktır. Beşiktaş, taraftarı için ‘ıstırap tramvayı’ gibidir. Hepimizin en derin ıstırabını sorsanız Steagul Roşu’dan son “Üç dakkada üç gol” yemekten başlar, Valerenga maçını 3-0’dan 3-3’e getirmeye, Fener’e 8 puan geriden şampiyonluğu hediye etmeye ve Liverpool’dan 8 gol yemeye kadar uzanır.
Yine de vazgeçilmezdir hiç mi hiç azımsanmayacak bir kitle için Beşiktaş. Başarısı yok değildir tabii ama başarıya emekle koşup onu tam yakalayacakken elinden kaçırması çok daha karakteristiktir. Böyle olduğu halde bu ölçekte kitleselleşebilmiş başka takım bulmak zordur.
Bu açıdan denilebilir ki Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarını sırtında taşırken Beşiktaş’ı taraftarı sırtında taşımıştır daha çok. O yüzden Avrupa kupası çeyrek final fırsatını İstanbul’da önce müthiş bir golle taraftarına duyumsatıp sonra bir anda her zamanki gibi, tarihinde de çok alışık olduğumuz ‘üçleme’lerden bir diğerini gerçekleştirerek hepimizi yine ıstıraba boğsa da... Bağışıklığı olan taraftar, o vakur ve kavruk kalbiyle yine takımını bağrına bastı.
Dolayısıyla bunun ardından gelen Fener derbisine taraftarın takımdan daha rahat çıktığı söylenebilir.
Bu, F.Bahçe için hayat-memat maçı, Beşiktaş içinse Brugge yıkımı sonrası travmatik bir maçtı.
Beklendiği gibi Fener baskısıyla başladı maç. Beşiktaş rakibi tartma stratejisi içinde oldu ama ne kadar başarılıydı, tartışılır. 15’inci dakikadan itibaren kalbimizi küt küt attıran iki büyük tehlike yaşandı: Emenike’nin kaçırdığı gol, sonrasında da Kuyt’ın ölümcül şutunu Ersan’ın önlemesi... Beşiktaş ilk yarının ortalarına doğru bir parça denge sağladı denilebilir. Tabii ilk yarının olayı, Emenike’ye kaçırdığı fırsatlar nedeniyle yönelen vefasız seyirci tepkisi, futbolcunun yaşadığı moral yıkım ve gösterdiği karşı tepkiydi. Sonra nasıl olduysa Fener’deki iç gerilim Beşiktaş’a kanalize edilerek dışa vuruldu. Bilic’in üzerine yürüyen Emre’ye kaptandan çok koçbaşı olmak yakışır!..
Sonra Fener yine saldırmaya başladı. Mehmet Topal’ın vuruşunda Tolga’nın kurtarışıyla ‘oh’ çektik ama onun sakatlanıp çıkmasıyla da yine endişeye gark olup ilk yarıyı oflaya-puflaya noktaladık.
İkinci yarı her iki takımın daha kararlı ataklarıyla açıldı, gelişti. Sosa’nın 50. dakikada kaçırdığı gol Beşiktaş adına o ana kadarki en ciddi ataktı. Beşiktaş baskısı 60. dakikaya doğru iyice arttı, seri ataklarla daha tehlikeli bir Beşiktaş görür olduk. Kalbimiz bu defa gol umuduyla küt küt atmaya başladı.
Sonrasında Fener’in karşı-atak dengesi ve 70. dakikadan sonra adrenalinin her iki tarafta da yükselmesi: Alper’in 78’de şutu, 80’de Demba Ba ve Oğuzhan’ın Beşiktaş adına kaçırdıkları fırsatla karşılıklı yüreklerin ağza gelmesi... Maçta tempo böyle yükseldi, sonra da düştü. Artık tamam, yolun sonu göründü ve maçın hakkı da beraberlik zaten derken...
Evet işte bir Beşiktaş klasiği daha! 90+1’de Sow’la gelen golle yıkım ve yine ıstırap!
Ziyanı yok, alışkınız! Takımı taşımaya devam!..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- Bakan Tekin skandal sözlerine sahip çıktı