“Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasındaki dehşet bilgisizlik herkesin dilinde. Yarışmacı koltuğunda oturan Aslı Turan, “Haziranda neyi seçeceğiz” sorusuna cevap veremeyip seyirciden yardım istiyor. Seçenekler kolay olmaktan öte komik, ama seyircinin sadece yüzde 45’i doğru seçenek olan “milletvekilleri”ni işaretlerken yüzde 55 çoğunluk içinde başbakanı seçeceğiz diyen de var, bakanları seçeceğiz diyen de!..
Tablo vahim tabii. Şakası yok, nasıl yaşamak istediğimize karar vereceğimiz hayat-memat nev’inden bir seçime gidiyoruz ve “farkındalık”tan geçtim, “haberdar”lık bu düzeyde.
Gördüğümüz, kitle kültürünün afyonunu yutmuş bir kesimin nasıl bir siyasi uyuşukluk içinde olduğunun tescili.
Ama iğneyi seyir sarhoşu bir kitleye batırırken çuvaldızı (kendimizi de ayırt etmeden) batırmamız gerekenler de var.
Yarışmayı Selçuk Yöntem sunuyor. Yarışmacısının hali pürmelali karşısında da canı sıkıldı. Aralarında şu diyaloğa tanık olduk:
“- Gündemi takip etmiyo musun, gaste falan filan?..
- Ediyorum aslında, etmiyo diilim… Ama!..
- Ama seyircilerimiz de dahil, haziranda neler olacağını pek bilmiyoruz galiba?!
- !!!
- Önemli bir şey değil mi? Milletvekillerimizi seçicez, çok da fazla bir zaman kalmadı esasında…
- Aynen öyle. İnşallah hakkımızda hayırlısı olur…”
Selçuk Yöntem’i çok eskiden tanırım. Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan sınıf arkadaşı, sonra da eşi Zuhal Yöntem’le (şimdi Olcay) Sıhhiye’de bir mahallede oturduğu 1970’li yıllardan… Siyasetin, daha doğrusu “politizasyon”un toplumsal iklime hâkim olduğu o günlerde apartman girişine tünemiş mahalle çocuklarına (ki ben de aralarındayım) kolunda bir yağmur damlası gibi dupduru eşi, sırtında solcu parkasıyla mütevazı bir selam çakarak geçen bir yakışıklı ağbi olarak…
Yöntem’in kamusal performansının Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Shakespeare’den, Çehov’dan, Haldun Taner’den oyunlara can katmaktan ibaret olduğu o yıllarda siyah-beyaz tek kanal TRT’de de bir efsane bilgi yarışması vardı. Halit Kıvanç sunuculuğunda “Bildiklerimiz Gördüklerimiz Duyduklarımız”… Ve onun hâlâ hafızamda ismi capcanlı duran, öyle çoktan seçmeli değil, seçeneksiz “demir leblebi” gibi sorulara takır takır cevap veren, bir bilgi küpü denilebilecek yarışmacısı Mehmet Yücel Nart…
Bu unutulmaz yarışmacının birinci olduğunda kazandığı neydi biliyor musunuz? Yine “milyonluk” bir ödül… Milyonlarca sözcükten mürekkep bir ansiklopedi seti!..
Selçuk Yöntem’in kamusal performansının “Kim Milyoner Olmak İster”i sunmaya dönüştüğü bugünde ise yarışmacı koltuğunda yaklaşık iki ay sonraki seçimde neyi seçeceğini bilmeyen Aslı kızımız var.
Aslında durum, fazla söze hacet bırakmayacak kadar açık. Açık da esas anlaşılmaz olan, Yöntem’in tepkisi. Aslı’ya, seyirciye, dolaylıca da topluma sorduğu soru…
“Gündemi takip etmiyo musun, gaste falan filan?..” İlâhi Selçuk Yöntem, “gaste” mi kaldı?! Çocuk neyi takip ettiğini hepimize gösteriyor ve sen, üstelik derya içre olup da deryayı bilmeyen balık misali soruyorsun!.. Bereket Aslı son derece mülayim de ağzını açıp-gözünü yumup “Gündem sizsiniz ya” diye lafı oturtmadı. Gündem “Kim Milyoner Olmak İster”, gündem “Ben Bilmem Eşim Bilir”, gündem “O Tarz Benim”, gündem “Survivor” ve daha bir dolu şey demedi.
Seçimler mi? Aynen, bu mütevazı ve günahsız çocuğumuz Aslı’nın izinde, hep beraber tekrarlayalım:
Hakkımızda hayırlısı olur inşallah!..