“Acunsal enerji” tabirini Wilhelm Reich’tan devşirdim. “Cinsel Devrim”, “Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı”, “Dinle Küçük Adam” gibi eserleriyle özellikle 1960-70’lerin özgürlükçü-sol havasında sarsıcı etkide bulunmuş bir isimdir o; kitle kültürü eleştirileriyle çığır açıcı olmuş Frankfurt Okulu teorisyenleri arasında da adı geçen psikiyatr-düşünür…

Reich, kavramı tüm evrende bulunduğunu ileri sürüp canlı yaşamın kaynağı saydığı “biyo-psiko-seksüel” enerjiyi tanımlamak için kullanır. Isı, elektrik, atom ve diğer tüm enerjiler, onun “orgon” da dediği bu acunsal enerjinin türevidir. Orgon, “orgazm”  ile “organizma”nın bileşimi! Dolayısıyla bu, Freudyen düşüncenin temel kavramı “libido”yu da çok yankılayan bir sözcük.

Reich, insanlığın toplumsal-siyasal tüm sorunlarının bu acunsal enerjinin bastırılmasından kaynaklandığını söyler. Tez, tartışmalı ve sorgulamaya açıktır tabii ama hiç kimse de onu öyle bir çırpıda elinin tersiyle itmemiştir.

Ben bunu bir isim benzerliğinden hareketle ciddi anlam kaymasına uğratarak kullanıyorum. Reich, “biyo-psiko-seksüel” enerjinin hayatı değiştirmeye yönelik motivasyonla açığa çıkmasından yanaydı. Benim söz ettiğimde de aynı enerji bir “gösteri” kalıbında mevcut belki, ama kurulu düzeni korumaya yönelik muhafazakâr bir motivasyonla onun “sakınımı”na özen gösteriliyor.

Bizim “Acunsal enerji” böyle bir şey ve şu ara Dominik’te “Survivor” adı altında karşımızda.

Ve Survivor, Acun Ilıcalı’nın TV 8’de yaver gitmeyen işlerini bir parça yoluna koymaya dönük hava yarattı ya, fanları “Hoaaa” diye abarttı hemen… Bana karşı bazı komik saldırılar eşliğinde.

Nasıl ki kraldan çok kralcının zararı en çok krala dokunursa, “Acun’dan çok Acuncu”nun zararı da en çok Acun’un kendisine, işine, istikbaline dokunacaktır.

Ortada abartılacak bir başarı yok. Hatta başarı olup olmadığı tartışılır. Daha önce yazdığımız gibi, “Acunsal enerji”nin TV 8 mecrasında akışındaki düşüklük de sürmekte.

Dert, bu yazdıklarımı Survivor’la çürütmekse eyvallah, ama biraz sabırlı olun, ilk günün heyecanına kapılmayın. Bak ikinci gün “Paramparça”, küt diye “hop dedik” yaptı Survivor’a!..

Ben, Survivor’ın Acun’a nefes aldırabileceğini yazdım. Ama “abartı” karşısında üzülerek söylemeliyim ki bunca yatırıma, son on yılın bazı gözde isimlerini ve aslında ahlaki açıdan ilkeli hareket edip ekrana taşımaktan kaçınılması gereken en marazi tipleri reyting uğruna “All Star” yaftasıyla yutturmaya rağmen program düşüşte.

Bakalım:
Geçen sene 2 Mart 2014 Pazar günü program totalde 12.53 reytingle açılış yaparken bu sene 10.50 ile başladı.

Denilebilir ki eski reytingler hiçbir yerde yok. Ama ikinci günkü durum, bu gerekçeyi de kaldırmaz. Survivor’ın geçen sene 3 Mart Pazartesi günü izlediğimiz ertesi gün reytingi de 12’lerde ve program, sezonun fırtına dizisi “Karadayı”nın üstünde birinci sırada. Ama bu pazartesi Survivor, belki de tarihinde hiç olmadığı kadar düşük 7.87 reytinge geriledi ve “Paramparça”nın altında kaldı. Heyhat, iki kız çocuğunu bir zenginlik-yoksulluk “takas”ında çarpıştıran uyarlama dizi, Survivor’a, evet puan kaptırdıysa da yerini kaptırmadı, zirveyi elinde tuttu.

Bitmedi. Salı günü de üç hafta önce mütevazı bir romantik komedi olarak başlayıp müthiş çıkışla geçen hafta zirveye yerleşmiş “Aşk Yeniden”i yerinden edemeyip ikinciliğe boyun büktü Survivor…

Yani, “aşk” olsun ona ki Acunsal enerji halihazırda “paramparça”!..