Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Saray’ın yeni yıla barış çağrısıyla girmesi dileğiyle..

01 Ocak 2022 Cumartesi

Yetmişli yıllardan bugünlere her yeni yılın sonunda, “En kötü yılımız geçtiğimiz yılda kalsın..” dileğini tutmuş olmak ve neredeyse her yılın yenisinde daha da kötüye giden gelişmelerden yorulmuş olmanın acı gerçeğiyle yüzleşmekten bıkmış olduğum için size bu çok saçma gibi gelen dileğimi başlığa taşımak bilinçli seçimim. Bakarsınız şeytanın bacağı kırılır.. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü konuşmalarında bile tam tersi havalar estirilirken yeni yılın sorunları yumağında yaşamın tam tersi dayatmaları ile yüzleşilmiş olarak akıllar başlara devşirilir..

Evet, dün sabaha başlığa aldığım dileğin cümleleri ile uyandım. Yaşamın gerçekleri ile gelen tokatlarla bir uyanışı düşledim. Demokrasiye dönüş ittifakı yapma çabası içindeki sayıları giderek artan muhalefet cephesi partilerinin, çok farklı kimlik, renklerine karşın, tek ortak çözümde, parlamenter demokrasiye dönüş çabalarında buluşmalarından gelen gerçekçiliğin etkisinde.. Elbette ülkemiz nüfusunun artık yüzde seksenleri aşan çoğunluğunun kendi yaşam, kültürel koşulları içinde yoksulluk, yoksunluğa doğru çekilmelerinin çaresizliğinde..

Erdoğan liderliğinde buluşmanın geçerliliği inancı ne kadar yüksek olursa olsun, AKP’yi ya da MHP’yi ayakta tutabilme kaygıları da içinde olarak çatışmacılıktan hayır beklememe gerçekçiliğine aymak gündemlerine girebilir..

Baksanıza AKP ve MHP adına liderlerin ağızlarından çıkan, her kademe yönetici kadrolara daha da sert yansıyan söylemler ile Diyanet adına oynatılan oyunlar, rollerde saldırganlıkların dur durağı yok.. Her birinin ardından kendilerine ters dönen olumsuzlukların patlamalarını ne zamana kadar görememezlikten gelebilirler ki.. Ekonomi çarklarına yansımaları öylesine ağır boyutlara ulaşıyor ki.. Gelir dağılımı çarpıklıkları, parmakla sayılacak az kişi ile işletmelere yansıyan vurgunların boyutları öylesine şiştikçe şişiyor ki..

Durdursunlar, durdurabilirlerse..

***

Haksız kazanç, vurgunları durduramadıkça yeni yeni kadrolarla yandaşlar devşirmenin de getirisi kalmıyor. Ya da getirisi götürüsünden aza indirgeniyor.. En etkili bilinen, saltanatları bugünlere kadar uzatabilen kör inancı, sadakati kullanabilmenin bile bir sınırı yok mu? Çelişkiler öylesine iğne batırmak yerine çuvaldız batırma boyutlarına vardı, can acıtıcı oluverdi ki.. İçten içe yakarışlar, dağılmaları durdursunlar durdurabilirlerse..

En yüksek perdeden bağıra bağıra, haykıra haykıra haksız suçlamalar, içleri boş yalan üzerinden karalamalar öylesine kulak tırmalar oldu ki.. Artık barış çubuğu uzatmak çok daha etkili, çıkarların dozunu düşürse de işe yarayabileceği öylesine çarpıcı bir gerçeklik ki.. Pratik çıkarcılık üzerinden kimlikten kimliğe geçişleri çok ustalıkla yapabilenler için duruş değiştirmek çok yararlı, üstelik işlevsel olabilir.

Fallara, yıldız fallarına hiç bakmayan, inanmayanlardan olsam da çok meraklısı kamuoyumuzun medyatik güdülemede pazarlamalarla öne çıkardığı yeni yıl fallarında da hep benimki gibi tersine düşlere açık vurgulamalar var. Yıldız falcıları bu yılın ortalarında yoğunluk kazanacak biçimde ülkemizde, nefes aldıracak olumlu gelişmelerden kapıyı açıyorlar. Çok garip ama en çok da barışçı rüzgârlarla demokratik nefes alınacak süreçlere akışı müjdeliyorlar..

İster misiniz AKP ile MHP de içlerinde, cumhur cephesinin öfkeli kadroları kendi gelecekleri için de dünyanın en ucube, otoriter başkanlık modeli yerine, demokratik parlamenter düzenin işlevsel olabileceği bir düzene geçişin daha yararlı olabileceğini, itiraf etmeseler bile, içten içe duyumsamış olabilsinler?

İnanmasam da yıldız falcılarının nefes alacağımız müjdesini sevdim. Bizim, ülkemizin yüzde seksen üstü çoğunluğu adına da gerçekleşmesini yürekten diliyorum..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları