Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ortadoğu, Akdeniz.. yeniden paylaşımda oynayan yeni taşlar

24 Eylül 2019 Salı

Her günün gündeminde, bir gün öncesinin gündeminin etkin oynattığı taşların sonuçlarını kavrayamadan, paylaşım savaşlarının şiddetini, dengelerini sil baştan oynatabilecek nitelikte bir yenisini ortaya çıkarabilecek nitelikteki bir yeni, çoğunlukla birden çok zıt sonuçların da çıkabileceği gelişmelerle yüz yüze kalınıyor..
Dünya ölçeğinde, hele de ülkemizde ardı arkası kesilmeyen şirket iflaslarının haber değeri bile yokken, dün sabah İngiltere’den en köklü, tarihi turizm şirketlerinden birisine ilişkin gelen iflas kararı öyle yabana atılacak gibi değildi. Bir Çin şirketi ile ortaklık anlaşması ile kurtarılması umulurken sonuç alınamaması ile dünyanın pek çok ülkesi ile birlikte ülkemiz ve Yunanistan’da kalan on binlerle sayılarda turistin ülkelerine gönderilmesi dahi tek başına çarpıcı sayılar, parasal, ekonomik boyutlarda sonuçları ortaya çıkarıyordu. Sözün özü şirketin yönetiminin iflas nedeniyle özrünün tek tek ülkeler ve bireylere dönük ağır bedelleri öyle yenilir yutulur gibi olmayacaktı..
Hong Kong Havaalanı’ndaki uzun soluklu eylemin dünkü ayağında şiddet dozu tırmanmış, çok sayıda gösterici gözaltına alınmıştı. Zanlıların anakara Çin’e iade edilmeleri uygulamasının geri dönüleceği sözü yetmemiş, kaygılarla şiddet ve işgal eylemlerindeki çatışmacı tırmanış uzun zaman barışçı olarak bilinen eylemlerin çatışmacı boyutlarını tırmandırmıştı.
Suudi petrol tesislerini vuran füzelerde İran’ın rolü, Amerikan cephesinden hesap sorulacağı tehditleri hâlâ tartışıladursun, rafinerilerin uğradığı zararın üretim kaybının kısa sürede giderileceği güvenceleri de veriledursun, petrol fiyatlarının hızlı yükselişinin bizim gibi ülkelere yönelik bedellerinin kolay kolay geri dönüşlerinin alınamayacağı da ortada..

***

Başkan Erdoğan’ın 74. BM Genel Kurulu bağlantılı, Amerika ziyareti gelişmelerinin haberlerinin, yandaş medyadaki güdülemelerin kaçınılmaz sonucu, iç kamuoyuna dönük, dış kamuoyunda yer alan boyutlardan uzakta, akla kara kadar çelişkili değerlendirmeler, haberler içerikli olmalarına alışkındık. Tırmanış çelişkilerin hızlandırılmış boyutlarında..
Laf aramızda aslında İsrail seçimlerinin hızlı değişim dengeleri, yeni oluşacak iktidar ortaklığı bağlarındaki değişimlerle de birlikte okunmasında sayısız yararlar var. Erdoğan’ın bir araya geldiği görüşmeler ağının bütününde değişen İsrail iktidar erki dengelerinin göz ardı edilmediği, elbette Amerikan siyasetinin iç dengeleri, Türkiye’den yana kamuoyu oluşturma amaçlı İslam dünyasını çekme çabaları da ortada..
Saray medyasından yapılan değerlendirmeler bile Amerika’nın Suriye’de bizden çok daha atak davranarak Esad ile uzlaştığı dillendiriliyor. Türkiye’nin gösteri boyutunda sürdürülen ortak keşif uçuşları eylemleri ile, özünde Amerika’nın Suriye’nin kuzeyi için baştan ağırlığını koyduğu ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu, DSG’nin güvenliğinin sağlanması operasyonlarını tanıması, Kuzey Suriye için de, dolaylı Irak’ın benzeri bir Kürt özerk yönetimini tanınması anlamına geldiğinin altı çiziliyor.
Dün sabahın patlayan güçlü protesto eylemleri arasında, Mısır’dan Amerikan destekli, Suudilerin de çoktan tanımış oldukları Sisi karşıtları da vardı. Tırmanışının olup olmayacağı ya da bir kez daha şiddetle bastırılıp bastırılmayacağı sorgulanıyordu..
Bilinçli olarak bugünün en güncel haberleri, gelişmeleri üzerinden ayrıntılı değerlendirmelere girmemeyi yeğledim. Bana göre ortak paydadan çok, çelişkili gibi günün yeni gelişmeleri içeren haberlerin kendi dinamikleri içindeki özetleri, özenilerek en doğru, en tarafsız yazılmış olsalar bile, gerçek dünya ölçeğindeki paylaşım savaşlarında oynayan taşların değişimine ilişkin ayrıntıları, ipuçlarını anlayabilme adına çok da yanıltıcı olabilirler.
Ne de olsa Amerika ile Çin arasında siyaseten çok şiddetli yapıldığı ortaya konmuş ticaret savaşlarının içinde bile birkaç aylık geçiş sürecinden sonra, iki taraflı alınmış dersler özetlenirken, “Bir diğerini yenme savaşlarının günümüz koşullarında sonunda karşı, düşman tarafa da çok yaradığı gerçeği ile yüzleştikleri, şehir efsanesinin ötesinde gerçeklik” olarak kabul görüyor.
Galiba dünya çapında en acımasız boyutları ile yaşatılan çıkar savaşlarında, vurucu gücün acımasızlığı, gerçek gücü kadar atak, hızı öngörülmemiş, karşı taraf için gafil olma boyutları ön planda. Yanılgıların bedelerinin çok ağır olması sonuçta bir biçimde güçlülerin zorunlu olsa da uzlaşmasına daha kolay dönüşebiliyor. Fillerin tepişmelerinde olan aralarında kalanlara oluyor. Züccaciye dükkânına giren filin verdiği zarar kadar ağır sonuçları yaşanıyor..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları