Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Küresel kriz kimin kucağında patlayacak?

05 Ocak 2019 Cumartesi

Yeni yılın dördüncü gününün sabahına İdlib’den yoğun çatışma, bize dönük terör saldırısı, şehit haberleriyle uyandık. Boşluktan yararlanmak isteyen El Kaide türevi terör örgütlerinin eylemine Türkiye’nin seyirci kalma şansının olmadığının altı çizildi.
AKP’nin kasası Merkez Bankası’nın seçim atağı olarak nisanda düzenlenen genel kurlunun bu yıl için 18 Ocak’a alındığını arkadaşımız Emre Deveci’nin dünkü manşete çıkmış haberinden öğrendik. Nakit sıkışıklığı yaşayan sözde özerk Merkez Bankası’nın önce kasası doldurulacak, sonra seçim harcamalarında kullanılacak...
Saray, Tekadam rejimi, yerel seçimlerde yıkılmamak üzere gözü kara gidiyor. Arka arkaya gelen dünya piyasalarından haberlerde, bu yıl kaçınılmazlığı bilinen büyük küresel krizin, ticaret savaşlarında patlayacak, tarihte yaşanmışları gölgede bırakacak büyük bombanın, öngörülenden çok daha yakın patlayacağına ilişkin verilerin sinyallerinin çok erken işaretleriyle yüz yüze kalındığı sıralanıyordu...
“Küresel kriz, ticaret savaşlarında sınır tanımayanların, ülkelerine dönük her olumlu gelişmeyi ben yaptım, olumsuzlar onların suçu siyasi yaklaşımlarında, daha büyük bir hızla patlayacak büyük bombaya dönüşüyor. Küresel krizin kucaklarında patlamaması için, herkes başkasının kucağına atma derdinde...”
Uzmanlar, krizin kimin, kimlerin, kucağında patlayacağına, patlatılacağına ilişkin öngörülerde, öngörülemeyen kimi toplumsal reflekslerin altını çizerken, zamanı konusunda çok daha karamsarlar. Dünya piyasalarında 20 yıl belirleyici kalabilen bir elma efsanesinden sonra büyük patlamanın kaçınılmaz ayları bekleyemeyeceğini, dünya çapında durgunluğun bedellerinin çok ağır olacağının altını çiziyorlar.

***

Şaka gibi Japon kadınların kendi kültürleri içinde piyasalarda yaptıkları seçimlerle Türk parasının değerini nasıl da düşürebildiklerinin taze haberini örnek olarak veriyorlar.
Şaka gibi ama dünün üst üste gelen haberleri içinde yerel seçimlere yönelik Saray, Tekadam rejiminin bulduğu Merkez Bankası’nın genel kurulunun yerel seçimler öncesine alınması hesabının işe yarayıp yaramayacağı aklıma takılıverdi.
Şaka gibi yine dünün taze haberleri içinde CHP Muğla Milletvekili Av. Burak Erbağ’ın Kissebökü Koyu’nun imara açılmasına izin vermeyecekleri açıklaması geldi. Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un sahibi olduğu ETS Tur’un otel yapılması için verilen imar planının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmasına itiraz ediyordu. Yağmada yasadışı peşkeş çekmeden ülkenin yağmalanmasından vazgeçilmediğini altını çiziyordu.
Turizme ilişkin yayınların dünkü içeriğinde aynı konuya ilişkin daha çarpıcı bir başlığa da takıldım... “Bakan’ın içine sindiremediği yere şirketi ETS otel yapacak” Haberin içeriğinden çiçeği burnunda Bakan’ın olay mahallini ziyaret ettiğini, koyun doğal güzelliği karşısında çokda içine sindiremediğini itiraf ettiğini öğreniyoruz. Ama Turizm Bakanı olarak itirafının üzerine de “Ama 5 milyon dolar para yatırdık. bakanlık geri verirse vazgeçeriz” cümlesini kurduğunu da..
Şaka gibi, kaka tadında bir başka haberde ise Siirt Müftüsü Ahmet Altıok’un Odatv’ye katliam yapılması çağrısı var.
Gazeteci kökenli CHP milletvekili Atilla Sertel, “Devletin değil, Hükümetin müftüsü” tanımını yaptıktan sonra, Diyanet’in Saray, Tekadam rejimi şehülislamlığı rolünün biçilmesinin devamı niteliğinde sonuçlardan bir örnek olarak değerlendiriyor...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları