Müjdat Gezen

Fıkralar

31 Mart 2025 Pazartesi

Genellikle fıkraları erkekler uydurduğu için çoğu, kadını aşağılar. Ben kadını öne çıkartan fıkraları severim. Şimdi, aşağıdaki fıkra her ne kadar yine erkek gözüyle gibi görünse de kadının zekâsını öne çıkardığı için yazıyorum: 

Amerika’da bir doktor muayenehanesine yeni bir sekreter almış. Kız çok güzel ve çok zeki. Doktor bu işten memnun. Kıza demiş ki: “Sen çok akıllı ve zeki bir kızsın, aslen nerelisin?” “Brezilya göçmeniyim” demiş kız. “Brezilya’yı çok severim orada bulundum. Neden geldin sen?” Kız yanıtlamış: “Doktor bey, bizde erkekler futbolcu kadınlar da genellikle hayat kadını olurlar, o nedenle göç ettim.” Doktor kısa bir aradan sonra: “Benim eşim de Brezilyalı” demiş. Kız cevabı yapıştırmış: “Öyle miii? Hangi takımda oynuyor?” 

SEVGİ

Dünya tarihine baktığımızda görüyoruz ki bizleri yönetenler genellikle sevgisiz büyümüş olan insanlar. Çoğu ya babasından şiddet görmüş ya annesinden terlik yemiş ya anne baba ayrılmış çocuk üveylik yaşamış... Ama sonuç olarak sevgiyi tam tadamamış. Öyle olunca da sevgi ile tanışıklığı pek yok. Her işin başı olan sevgi, sevgisizlik olunca, yönetenler de bundan nasibini almış oluyorlar. Bakıyorsunuz içlerinde nefret, kindarlık, hınç ön planda. Davranışları, söylemleri, yönetim biçimleri hep sevgisiz. Çoğu tarihin çeşitli zamanlarında dünyayı yönetmişler. Gelin görün ki kendileri yönetilmeye muhtaç durumda olmuşlar. Oysa dünyayı ancak sevgi kurtatrır. İnsanı, hayvanı, ağacı, çiçeği, gökyüzünü seveceksin. İyi insan olmak için emek harcayacaksın. Başka türlü olmuyor. Sevgisiz büyüyen çocuk, büyüdüğünde, hangi meslekte olursa olsun bir yerden falso veriyor. Dili, tavrı, davranışları sevgisizliğini açıkça ortaya koyuveriyor. Oysa ne kadar kolaydır sevgiyi paylaşmak. Seversen sevilirsin. Hınç, kin, nefret duyguları insanı alıp götürür, en ıssız yerde tek başına bırakıverir. Sonra gel çık işin içinden. 

CHP İMZA KAMPANYASI

Özgür başkan bir imza kampanyası başlattı. “Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim” için. Erken seçimi kim istemez? 

ÇIKARCILAR

ALİ

Daha önce birkaç kere yazdım. Onun yeteneğini yeniden size anlatacak değilim. Ama öyle bir sanatçıdır ki böyle birkaç satırla geçiştirilemez. Üç dili anadili gibi konuşur, çeviriler yapar, yabancı dilde oyun oynar, kitap yazar ve şu yaşına rağmen benden otuz yaş genç durur. Adamın ruhu gençtir. Hiç yaşlanmayacak insanlar vardır. Ali onlardandır. Konservatuvarda sınıf arkadaşıyız. Yenikapı’da bir tiyatro kurduk. Elimizde oyun yok. “Bekle biraz” dedi. Bir hafta sonra Pirandello’nun Ağzı Çiçekli Adam oyununu çevirdi getirdi, oynadık. Kilyos’ta komşu evlerdeydik. Yönetime kızdı evini sattı, şimdi “Neden sattım” diye dertlenip duruyor ama Bodrum’da küçük bir saray yaptırmış, orada yaşıyor. Tiyatroya büyük hizmetleri oldu Ali’nin. Tek başına direndi durdu. En uzun ömürlü özel tiyatro sahibidir. Altmış beş yıllık arkadaşımı bir kez daha anmak boyun borcudur. Onu Leyla da en az benim kadar sever. Çünkü Ali düz bir adamdır ve lafını esirgemezlerdendir. Anladınız. Ali Poyrazoğlu. MSM’nin tiyatro bölüm başkanı. 

ERDAL BEY

O aileyi tanımış olmaktan dolayı hep onur duydum. Çünkü gerçekten iyilikle bezenmişlerdi. Önce İsmet Paşa ve eşi Mevhibe Hanım’ı tanıdım. Sonra Özden Toker Hanım’ı, Sevinç Hanım’ı, Erdal Bey’i, Ömer Bey’i. Özellikle sınıf arkadaşım Sema Özcan Sarper’in evindeki buluşmalarda çok sıcak sohbetlerimiz olmuştur. İte kaka siyasete sokulan Erdal İnönü hiç kuşkusuz bir bilim adamıydı. Amerika’da dersler veriyordu. New York’ta küçük bir daire kiralamışlar eşi Sevinç Hanım’la. İlk gün. Erdal bey salonda ders çalışıyor, Sevinç Hanım mutfakta. Bir çığlık: “Erdaaal koş, mutfakta fare var” diyor Sevinç Hanım. Erdal Bey salondan yanıtlıyor: “Ben kedi miyim?” Kurduğu partinin lideri. Çok da oy almıştı. Anadolu seçim gezisindeler. Biri otobüsüne asılıyor Erdal Bey’in, “Erdaaal Bey, sana heyranım, Senin için ölürüm” diyor. Erdal Bey’in yanıtı kısa: “Sakın ölme, bir oy bir oydur.” 

Neden artık böyle insanlar yok? Söyleyeyim. Zekâ yok da ondan. Kurnazlık ve yalan zekânın yerini aldı. 

ATATÜRK DİYOR Kİ: Dünyada her milletin varlığı, kıymeti, hürriyet ve bağımsızlık hakkı ancak gösterdiği ve göstereceği uygar eserlerle orantılıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Unutulanlar 7 Nisan 2025
Fıkralar 31 Mart 2025
Ergin 24 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları