Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kazdıkları kuyuya düştüler
Cumhur İttifakı’nın siyasi beyinleri, Millet İttifakı’na yönelik yıllardır sürdürdükleri çatıştırma çabalarında kazdıkları derin kuyuya, hiç öngörmedikleri biçimde kendileri düşüverdiler. İki ayı geçmiş, hiç de Tanrı’nın işi, kader olmayan, bal gibi de bilinen fay hatlarının kaçınılmaz sonucu olan depremin ilk kez şanslarının ters işlemesi ile seçimler öncesi yaşanmasının ortalığa saçtığı kirli çamaşırlarının su yüzüne çıkması ile yüzleşiverdiler. Yetmezmiş gibi ucube model başkanlık rejiminin yetki sınırları suçlarını yıllardır çiğneme siyasetlerinden ödün vermemekte direnip haksız yere canları yanan yüz binlerin yanında olmak hak götüre, devlet yükümlülüklerinden kaçış yollarını seçtiler.
Geçen her günün kendileri adına işleri daha da sarpa sardığının gerçekleriyle yüzleştikçe, depremzedeleri tehditle susturmayı tek kurtluluş, kaçış yolu gibi içselleştirdiler. İki ay sonrasında yaşamları giderek zorlaşan depremzedelerin, enkaz tozları, asbest zehirlenmesi, sel baskınları karşısında en sıradan haklı çıkışlarının üzerine polis, jandarma, gaz, şiddetle püskürtme operasyonları akıl işi olabilir mi? Panikle, seçimlerde seçmenin sandıkta vereceği derslerden kaçınma adına, tek çıkış yolu daha daha büyük tehditlerle yıldırmak olarak görülünce de ipin ucu kaçıverdi.
Yıllardır siyasal her taktik, oyun, sahte senaryolar üzerinden Millet İttifakı’nın parçalanması düşleniyorken kazılan derin kuyuya Cumhur cephesi olarak düşüverdiler. Asıl benzemezler, düşman cepheler üzerinden, görüntüsü kutsal inanç ittifakının içinde her türden, terör odaklı aşiret, tarikatlar de panikle işin içine katılıverildi. Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan isminin dışında, son katılımcıları ile Cumhur cephesinin ortak liste ittifakı bile yapılamamış oldu. Kapalı kapılar arkasında hangi kamu kaynakları üzerinden hangi kirli kazanç payları dağıtımı yolları denenirse denensin, canı yanmış seçmen kitlelerinin en biate hazır olanlarını bile tutmak, nakit para, açık yiyecek, ulufe dağıtımları ile bile sadık seçmen olarak tutabilmek kolay olamayacak.
Ülkem insanının biat kültürüne teslim kimliği, askeri darbeler süreçlerinde sanıldığı kadar başarılı olamaz. Yakın tarihimizden üç büyük darbenin çok ağır işkenceleri, idamlar, tutuklulukları içine alan icraatları ilk etkileriyle kitleleri ağır ezmiş olsalar da en azından her cepheden bilenen, direnen kitleleri de güçlendirmiştir. Ülkemizde de çağımızda daha da etkinleşen, insan beyninin satın alınması, düşünebilmesine el konulması, güdülenmesinin sonuçları yaşanıyor. Askeri darbeler ile yaratılan, bizdeki en çarpıklarıyla, kazanılmış tüm demokratik hakların geri alınması sonuçlarını getiren anayasal, yasal düzenlerin sonuçları ortada.
Yaşamın her alanına dönük, varmış gibi gözüküp, örgütlenmeleri içlerinden çürütüp işlevsiz kılan yasaklar zinciri, ülkemizi sivil diktatoryal yapılara açtı. Uzun soluklu yerleşik demokrasi kültürünü güçlenemeden gerilere püskürttü. Onlu yıllarda ipin ucunu kaçıran Menderes, Demirel, Özal sivil diktatoryal yapılaşmaları sonrasında, nedenlerini bir köşe yazsına sığdıramayacağımız etkenlerle 20 yılı aşan süreci ile bugünün tek adam rejimine uzandı. Bırakınız ancak birkaç seçim dönemi ayakta kalabilen demokratik modellerdeki sivil iktidarları, otoriter yapılarda bile örneği olmayan bir model ile yüz yüze bir ay sonra seçim sandığında oyumuzu kullanacağız.
Kafalarda çok fazla soru, elbette kaygılarımız var. Sandığa gidecek seçmen için değil sadece, onların sorumluluğundaki ülkemizde yaşayanların tümü için katlanılamaz bir tablo ortada. Yüzde doksanlara varan bir oranla, yaşanabilirlik koşullarını yitirmiş her yaştan, her kültürden, her inançtan insanımız çaresiz. Bildiğimiz üzere demokrasinin zaman zaman tadına varmış, ancak Cumhuriyet değerleri de içinde, insan haklarını, özgürlüklerini, yaşam haklarının ağırlıklı olanlarını yitirmiş bir toplumsal gerçekliğimiz ortada. Tam da bu nedenlerle, ağır baskılara uzun soluklu boyun eğdirilmiş olarak toplumsal patlama sınavlarını vermiş, bir o kadar güçlü başkaldırılarla, kaybettiklerimizi kazandığımız bir toplumsal tarihimiz de var.
Seçim sandığı önemli bir sınavımız daha olacak...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!