Eğitimde Kâbus Senaryosu

13 Mart 2012 Salı
\n

\n

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İstanbuldaki pazar öğleden sonrasını “4-4-4” üzerinden, gençliğimiz, geleceğimize ilişkin yaşamsal kavgaya, AKPnin bence anayasadan da daha önemli, toplumu, rejimi değiştirme projesinin içeriğinin anlaşılmasına ayırmıştı. CHPnin birkaç program belirleyicisi, daha kalabalık, yasa tasarısının gündemine ilişkin eğitimde gerçekten otorite bilim insanları, ilgili İstanbul gazeteci yazarlarını bir araya getiren toplantı, CHPnin hazırladığı raporlar dahil, yasa tasarısının eğitimde öngördüğü değişikliklerin, sonuçlarının masaya yatırılmasına ilişkindi.

\n

Kestirmeden, her birinin kendi uzmanlık alanına ilişkin sonuçlarıyla kaygılarını öne çıkardıklarından, bilim insanlarının verdikleri birbirinden daha olumsuz vahim sonuçlar, sorunlar yumağının birbirinden çarpıcı somut bilgiler ışığında ortaya çıkan sonucu eğitimde kâbus senaryosu..

\n

Oyun çağındaki bireysel eğitim verilmesi gereken çocuğu, toplu eğitim verilecek çocukla, gelişme uçurumunun yaşandığı 5-6 yaşları aynı sınıfta aynı eğitime mahkûm etme kâbusu.. Okulöncesi eğitimden geçirmeden 5-6 yaşları aynı sınıfta katlanan öğrenci ile toplama kâbusu sadece maddi olabilmezlikle açıklanacak bir durum değil. Ömür boyu kuşakları harcama projesi.. Başbakanın hiçbir veri sunmadan siyaseten mahkûm ettiği 8 yıllık kesintisiz eğitim, iktidarın, bakanlığın kendi istatistik verileriyle, zorunlu eğitime katılım oranını yüzde 97lere çıkarmanın ötesinde, eğitimde kalma sürelerini, en çok da kız çocuklarının eğitime katılmaları, yazgılarını çok olumlu iyileştirmişken.. Eğitimcilerin tek tek ortaya koydukları gerçekler, verdikleri bilgiler, 28 Şubatın siyasi rövanşını alma sloganı ile imam hatipleri, dindar genç yetiştirmeyi ana eğitim ilkesi, geleceğin amaç projesine dönüştürme siyasi takıntısı ile yüz yüze olduğumuzu, eğitimci olmadığımız için önceden göremediğimiz boyutları ile ortaya koyarken..

\n

***

\n

CHP Genel Başkanının yüzüne olumsuz yansıyan kimi bilgilendirmelerin önü arkası kesilmiyor. Kılıçdaroğlu, CHPlilerin kaba güçle, dayakla alt komisyona sokulmadıklarının, AKPnin parlamenter düzene aykırı yöntemlerle rekor dakikalar içinde bütün maddeleri onaylatmış olarak komisyon çalışmalarını sonlandırdığı bilgilerini bizlerle paylaşıyor.. AKPnin siyasi çıkarımları uğruna demokrasimizin, parlamenter düzenimizin, çocuklarımızın, toplumumuzun geleceği için bundan daha vahim bir tablonunun yaratılamayacağının altını çizerek, karşı karşıya kaldığımız postmodern diktatörlüğe karşı, topluma, medyaya demokratik dik duruş çağrısını yineliyor..

\n

Uzatmadan, uzman eğitimcilerin sunumlarından, akılcı, bilimsel eğitimin yıkılması, dindar gençlik yetiştirme amacının da ilerisinde, toplumsal yapının dokularını kökten değiştirecek, rejim değişikliği projesinin en önemli araçlarından, adımlarından biriyle yüz yüze kaldığımızı öğreniyoruz. Üstelik gerçek mağdurları çok büyük çoğunlukla yoksullar ve onların çocukları olacak.. İktidarın varsıllarının, en üst tabakasının zaten çocuklarını ağırlıklı yurtdışı, özel okullarda okuttukları, tartışılan bakanlık sorumluluğundaki eğitimin olumsuzluklarından pay almalarının söz konusu olmadığı bir başka ayrıntı gibi görünen çok önemli çelişki..

\n

İster istemez, uygulanma süreci nedeniyle, çok acil olmayan bu yasa tasarısının Başbakan - imam hatipliler uzlaşmasında, bakanlık, Bakanlar Kurulu gündeminden geçirilmeden, Mecliste uzlaşma aranmadan, eğitim dünyası, uzman örgütlenmelerinin görüşlerinin alınması gündeme getirilmeden, parlamenter hukuk düzeninin tüm kuralları çiğnenerek, böylesine sert, diktatoryal baskı gücü kullanılarak, yangından mal kaçırır gibi yasalaştırılmak istenmesi.. Asıl sorgulanması gerekenler arasında bir başka boyutu oluşturuyor.

\n

Herkesin gerçekte olup biteni çok da algılayamadan, önyargılarına, cepheleşmesine, durduğu yere bağlı değerlendirmeleri, farklı duruşu olabilir. Yine de gelinen noktada çoğunluğun örgütlü dik duruşu olamasa da, Erdoğan iktidarlarından yana en fanatik müritler arasında bile dillendirilemeyen çok ciddi sorgulamaların, gelinen noktadan kaygıların birikimi su götürmez. Yasa tasarısına karşı açık duruşunun olamayacağı tartışılmaz Cumhurbaşkanının gazetecilerle paylaştığı, “28 Şubattan rövanş alma refleksiyle yola çıkılmasının, başkalarında da rövanş alma duygusunu besleyeceği..uyarısı, AKP cephesinden, Başbakan Erdoğanın sertleşme politikalarına karşı gelişen kaygıların dillendirilmesi..

\n

Başbakan Erdoğanın söylemlerine de çok yansıyan, yeni iktidar icraatlarındaki var olan rejimi, evrensel hukuku, insan hakları, demokrasi, parlamenter düzen işleyişini yok sayma, hele de her türden, en masumuna da tahammülsüz, muhalefeti yok etme, ezme üslubundaki tırmanışın tek açıklaması, “elde edilen güçle, zamanın geldiğine inanma, daha sonra geç kalma korkusu..olabilir.. Öyle ise olacakları, tehdidi durdurabilme kaygıları için dezamanı geldi anlamına gelmez mi?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları