Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dayatma, YSK’de hukuku, 19 Mayıs’ta ruhunu, yaşatmıyor

21 Mayıs 2019 Salı

İktidar ile muhalefeti ortak değerlerde buluşturma amaçlı çabalar, işin içine Saray dayatmaları girince olmuyor, sırıtıyor.. Canlı yayınlarda uzun uzun Saray kadrolarının iktidar ile muhalefeti Samsun’daki 100. yıl kutlamalarında aynı fotoğraf karesine sokmak uğruna ne kadar çok çaba gösterdikleri uzun uzun anlatıldı. Abartılmadığını umuyorum.
Ülke gerçeklerinin ağır basması karşısında Saray kurmaylarının en azından 100. yıl kutlamalarında ülkenin iktidarı ile muhalefetinin aynı fotoğraf karesi içinde yer almalarının, ulusal ortak değerlerde buluşmanın önemini algılamış olduklarına da inanmak istiyorum. İyi güzel de başından HDP’nin çağırılmayıp, övünülecek bir işmiş gibi özellikle de ilan edilmesini nereye oturtacağız? Demokrasinin, ortak değerlerde en asgari ölçeklerde buluşmanın fotoğraf karesinde, ırkçı, her renkten siyasal İslamcı siyasetlere kucak açılarak, yasal Meclis’te temsil edilme hakkı olan tek bir partinin aforoz edilebilmesi diye bir çıkış olabilir mi?
Hele her türden kadın kimliğine yönelik tacizler, uyduruk davet üzerinden, gerekçelerini açıklayarak katılmayan İYİ Parti’nin tek kadın başkanımıza yönelik, katılmadığı için yapılan çirkin suçlamaları nereye koyacağız? Ayrıca da Cumhur İttifakı’nın iki siyasi lideri, Başkan Erdoğan ve Bahçeli’nin, yakın günlerde linç girişimi eylemindeki provokatif sayısız siyasal potun üzerine, içten bir “geçmiş olsun”u bile esirgeyerek, konu mankeni gibi kullanma çabaları.. Şeklen buz gibi el sıkışan 8 siyasi liderin ortak fotoğraf karesindeki asık suratlar, tek başına çaba gösterildiği savlanan ortak ruh yaratma niyetinin olmadığının tek başına kanıtı değil mi?
Diğerleri üzerinden söyleyecek sözüm olamaz, ancak CHP ile Saaddet Partisi başkanlarının, kare için kullanılacaklarını bile bile gelmeselerdi, ne kadar ağır siyasi polimeklere hedef olacaklarını çok iyi öngörebiliyoruz.
Diyebilirsiniz ki Erdoğan’ın konuşmasında göze batan bir egonun, kullanmanın yansıması olabilecek, her zamanki üslubunda geçerli itici, ötekileştirici, suçlayıcı cümleler yoktu. Ancak gerçekten 19 Mayıs ortak ruhu üzerinden, ortak değerlerde buluşma siyasetinin içtenliğini yansıtabilecek tek bir cümle de yoktu..

***

Dün için YSK’nin gerekçeli kararının hazır olacağına ilişkin o kadar çok vurgulama yapılmıştı ki.. Kimi canlı yayınlarda, kararı tartıştırmak üzere tarafları bir araya toplayan mini oturumlar düzenlenmişti. Gerekçeli kararın dün de çıkmayacağının haberi ancak akşam saatlerinde öğrenilebildi. Kaçınılmaz 14 günün bekletmeleri, uzatmaları günlerinde bıkkınlık boyutlarında yapılmış ön tartışmaların bir yenisi gibi tartışmaların bir-iki ek bilgi üzerinden sürdürülmesi yaşandı.
Bir kez daha AKP-MHP itirazlarına hukuksal kılıf yaratma çabalarında, sıkı ilişkileri ortaya koyan yeni satır araları daha öğrenildi. Başkan Erdoğan’ın YSK’ye çok açık, bir o kadar çarpıcı dayatması; kamuoyu önünde yapılmış “YSK kendini aklayacak kararı vermeli” kayıtlı çıkışı sonrası, tartışmalar uzadıkça, savunma adına yapılan uzun tartışmalarda ortaya çıkmış yedeklerle birlikte verilmiş “yenileme” gerekçeleri arasındaki uyumun yeni yeni satırbaşları da ortaya çıktı.
Muhalefet partilerinin uzun uzun altını çizdikleri üzere, “hukuksuz-siyasi karar” algısını, ötesinde işbirliğini kanıtlayan bileşik kaplar ilişkisinin yeni boyutlarına uzanmış olduk. Başkan için de asil üyelerin yenilenmenin hukuksuzluğuna ilişkin gerekçelerinin önceden yazıldığını, seçim yenileme kararını verenlerin ise buna göre derslerini çalışa çalışa gerekçe yazmakta, kanıt bulmakta zorlandıklarını bir kez daha algılamış olduk.
Adayları Yıldırım da içinde olmak üzere, kampanya yürütülmesinde, en çok oy verebilecek sandığa gelmemiş yandaş seçmenler üzerinden çalışıldığı da biliniyor. Mahalefet liderleri açık açık, “Onlara verilmiş seçmen bilgileri bizden saklanamaz, bize de vermek zorundasınız” haykırışlarına hâlâ yanıt alamadılar.. Hak-hukukadalet terazisini bozan suçlar, eylemlerde gün gün yeni eklemlemeler yaşanıyor.. Amma içten kırılmalar, yaşamın artık yandaşlar için de katlanılmaz boyutlarda büyük krizlerden, kaostan işin içinden çıkılmaz boyutlarda dibe vurması var ya.. Düğümler dolandıkça dolanıyor..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları