Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cumhur’un derdi Millet cephesini çatıştıramamak..

22 Ocak 2022 Cumartesi

Cumhur cephesi olarak gelecekte de ayakta kalabilmelerinde biricik umutları, Millet cephesi üzerinden dört dörtlük olamasa da akılcılıktan kopmama adına özen gösterilen güçlendirilmiş parlamenter sistemin önünü açacak birliktelikleri kurmak için çaba gösterenleri çatıştırmak stratejisine oturtulmuş olmalı.. Başkanlar Erdoğan, Bahçeli en ön saflarda, Cumhur cephesinin en etkin siyaset söylemlerinde öne çıkan sözcüleri, elbette çok kalabalık bir güçlü yandaşlar korosu, zengin kaynaklar esirgenmeyen öncü sermaye şirketleri, araştırma kurumları, bankaları.. İsimler olarak çok fazla değişmişleri de içlerinde parlamenterleri, elbette din, cemaat ağırlıklı örgütlenmeleri, sürekli değişiklik yaşanan taban örgütlenmelerinin tekmili birden..

Sakız gibi ağızlarına dolanmış olarak, turnusol kâğıdından kopyalanmışçasına aynı tekerlemede diretiyorlar.. “Millet cephesi yamalı bohça. Ortalıkta ne karizmatik kazanma şansı olan tek lider çıkarabiliyorlar, başkanlık rejimi hukuken tek geçerli sistem olarak ortada dururken ne de anayasa değişikliği için, anlamında bile uzlaşma, netlik olmayan (güçlendirilmiş parlamenter sistem) ile neyi  amaçladıklarını açık açık söyleyemeden toplanıp toplanıp açıklamalar yapıyorlar..” gülümseyen yüzlerle, başlar sallanıp duruluyor..

İster Millet cephesinden bekledikleri yanıtları alamayınca da öfkeleri kabarmış olarak, kendi kendilerine giderek Cumhur cephesine karşı duruşta siyaset yapan çizgilerin sayılarında artışın durdurulamasına isterse ekonominin ürkütücü dibe çekilmesi, haksız kazançlar, yağma, vurgunların katlanmaları ile doğru orantılı olarak, ülkenin seçmen, yaşayan nufusunun tümü ile bağlantılı olarak oranların yüzdesinde, terazinin Cumhur cephesi aleyhine kayışından öfkeleri kabarmış olarak “Haydi bakalım erkekseniz cumhurbaşkanından başlayarak tüm kadrolarınıza ilişkin adaylarınızı hemen şimdi açıklayın..” diretmesinde bulunuyorlar..

***

Millet cephesi kişisel görüşümü sorarsanız, çok akılcı ve doğru olarak “Zamanını biz seçeriz, sizin derdiniz ne? Hele bir seçim tarihi kesinleşsin. Genişletilmiş parlamenter sistem cephesinde nasıl birleşiyorsak, ittifaklarımız üzerinden yol haritamızda sırası gelenlerin ilkeleri ile karşınıza çıkıveririz..” anlamına gelen çıkışlar yapıyorlar. Hah bu arada da durmadan ülkenin her yanında sokaklara taşmış olarak sadece seçmen değil, yaşayan halkın tümünün her yaştan sorunları üzerinden hem tabanın sesine kulak veriyor hem de dile getirilen tüm sorunlar üzerinden edinilen bilgileri ister bireylerin isterse örgütlenmelerin üzerinden kamuoyu ile paylaşıyorlar..

Bölgesel sorunlara, yaşananlara göre, virüs salgını gelişmelerinden sel baskınlarına, depremlere, tarım, ürün, yaşam, yemek bulabilme sorunlarına, yaşamın her alanına dönük ülkemizin yaşam haritasını çok hızlı bir iletişim ağı içinde, herkeslerle paylaşmış oluyorlar..

***

CHP-İYİ Parti liderlerinin bire bir paylaşımları Cumhur cephesi liderlerinin öfkesinin odağına sakız edilmişti ki.. Sadece soyut olduğu iddia edilen “güçlendirilmiş parlamenter sistem” kavramının çok soyut, anlamsız kaldığının üzerinde durulmuştu ki.. Çoğunluğun çok hızlı yoksullaşma, yoksunlaşmasının, çok soyut, çok göreceli, kısacık zaman dilimleri içinde bireyler üzeriden algıda çok kolay değişebilecek bir kavram olduğu üzerinden çok fazlasıyla polemik yapılmıştı ki.. Önceki akşam sürpriz CHP - İYİ Parti - Deva liderlerinin buluşmasının fotoğrafları kamuoyu ile paylaşılıverildi.

Dünün sıcak iz bırakan polemikleri arasında halk arasında Alevi, Sünni, Laz, Çerkez, Arap çatışmacılığının Cumhur cephesi sözcülerinin ağızlarında dolaşıyor olmasının eleştirisi vardı. Bir başka Millet cephesi eleştirileri arasında “Lapa lapa kar, lapa lapa zamlar..”, “Akaryakıt zamları böyle yükselirse akaryakıt istasyonlarının bir bir kapanması ile sadece kapısına kilit vurulacaklarla bağlantılı 200 bin üzerinde yeni işsizimiz, 1 milyon gelirsiz kalmış vatandaşımız olacak” açıklamaları anlamlıydı. Prof. Mustafa Kaymakçı’nın Türkiye’de tarımın çöküşüne ilişkin, neoliberalizmin iç ve dış odaklı gelişmelerini okumanızı da öneririm..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları