Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Aydınlanma korkusuyla kâbus görüyor, öfke krizleriyle saldırganlaşıyorlar

30 Kasım 2024 Cumartesi

İster kemgözlü isterse iyi niyetli, olumlu gözle bakmaya çalışan gazeteci, haberci, gözlemcilerin içinden olsunlar. Ülkemizin günlük, güncel gelişmelerini izlemeye, olup bitenleri anlamaya çabalayanlar arasında olanlar, sonuçta çoğunlukla yaşananların hızına yetişememenin yorgunluğu içinde, kafa, algı karmaşası içine düşmüş oluyorlar. Kendileri için en önde, yaşananların peşinden koşup sonuçlar çıkarmaya çabalarken pek çoğunu da atladıklarının ayrımına varmada gecikmiş oluyorlar. 

Saray ittifakının, kendi iç dinamikleri içinde durmadan değişiklikler yaşansa bile ustalıkları sayesinde, dünyanın en uzun süreli sandıktan çıkma ustalığını becermiş olabilmesinin, bugünlere kadar gelmesinin kaymağını yiyenler arasında, kuşkusuz derinlikli bir kaygı ve panik olmalı. İktidardaki ömrün uzatılabilmesinde her yol geçerli olmuş. Öfke krizleri saldırganlaşmış. Hak-hukuk-adalet kaygıları bir yana atılmış, her yol, her yöntemle atılan adımlar, denenen yöntemler çeşitlendikçe hakları gasp edilenler adına acıları büyüten acımasızlıkların yöntemleri çeşitleniyor.

Altını çizmeye çalıştığım üzere kimi can yakıcılar üzerinden sorunları öne çıkarmaya çabaladığımızda, yer vermediğimiz çoğunluğun üzerinden haksızlıkları atlamak gibisinden bir suç da işlenmiş oluyor. Başka ülkelerin gazetecileri ile yan yana geldiğimizde, bizdeki haber çokluğunun kafalarını ne kadar çok karıştırdığına da tanıklık etmiş oluyoruz. Toplumsal zarar gören çoğunluğun boyutlarını da açığa çıkaran bizdeki gerçeklik, kimilerinde de yorgunluk, gerçeklerden kaçma çabasını da üretiyor.

Şeytana pabucunu ters giydirme ustalığına varmış, iktidar erki cambazları da belki de bu türden bir içgüdü ile her gün bir yeni senaryo, oyunla, tuzakla gündem değiştirme oyunları ile iktidar ittifaklarının ömürünü uzatabilecekleri umutlarını besliyorlar.

***

Bile bile lades, aynı türden oyunlarla, aynı türden can yakmalarla, tesbih çeker gibi benzer oyunların oynanmasının başkaca bir akılcı açıklaması olabilir mi?

***

CHP başkanının, görevden alınan hapiste olmasının nedenleri, gerçekleri üzerinden doğru dürüst tek bir bilgiye ulaşamadığımız Esenyurt Belediyesi başkanını ancak dün sabah ziyaret edebilme olanağını yakalayabilmiş olması neyin nesidir? Ne menem sahte bir demokrasi oyununun son perdesi niteliğinde bir tablonun resmidir? Aylardır kamuoyu direndi. Diyarbakır Havaalanı’nın dibinde bir yaşam alanında, toptan kapalı devre akrabalık ya da suç ilişkileri içinde yaşayanların eseri, kendi kız çocukları Narin cinayetinde, kirli çamaşırlar saklanamadığından akıl almaz bir polisiye dizisi heyecanı içinde ortaya çıkan bilgilerden sonra bile dün sabahın televizyon haberlerinde altı çizilen “Hâlâ gerçekler üzerinden hiçbir şey bilmiyoruz” cümlesi kuruluyorsa, ne menem çarpık bir düzenin içinde yuvarlanmaktayız?

Çok ağırlıklı sansür uygulamaları, abuk sabuk hak arama yasaklarıyla caydırıcılıkta ustalaşmış yönetim çarkları artık her şeyleri kapatabilmede işe yaramıyor. Baksanıza canları en çok yananlardan birileri bir biçimde sokaklara çıkıp direnebilmeyi, üstüne üstük hak arama dertlerini anlatabilme başarısını gösteriyorlar. Baksanıza akıl almaz polisiye önlemler, şiddet, gaz, su baskıları, tutuklamalar bir biçimde yeterince önlem olamıyor. Madenlerin satılmasına direnen işçiler kendilerine yapılan işkencelerin her türlüsüne direnip eylemlerinden vazgeçmiyorlar. İktidarın en yandaşı bilinen sendikalar ile en güçlü hak arayabilenleri bir biçimde asgari ücret de içinde, işçi hakları için birlikte hak arama eylemleri yapıyorlar. Aydınlanma kaçınılmaz, kâbusları büyüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları