Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Amerika’nın bölge halklarını kırdırmada uç uca tuzaklar..

08 Ekim 2019 Salı

Değişmeyen tek gerçeklik, Osmanlı İmparatorluğu döneminden arşivlere girmiş, Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi’nde de kopyası yer almış, bugünkü Türkiye, İran, Irak, Suriye sınırlarının tümünün içindeki toprak parçalarını alan, Ortadoğu’da İsrail’e destek olacağı savlanan Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP), dönemine göre oynaklıklarla çizilmiş haritası..
Elbette tarihin akışı içinde haritanın oluşturulmasında İngiltere’nin üstlendiği roller, Avrupa ülkelerinin ağırlıkları, en iddialı olarak da Amerika’nın vazgeçilemez kararlı duruşu.. En beylik tezin kanıtı olarak, Atatürk önderliğinde kurtuluş, kuruluş savaşları kazanımları ile Lozan’da çizilmek zorunda kalınan anlaşmaya Amerika’nın imza atmamış olması gerçeği de gösterilir.
2002 sürecinde, Erdoğan liderliğinde kurulan AKP’nin, Milli Görüş Hareketi’nden, Fazilet’ten koparak Fethullah Gülen Cemaati ile oluşturulan koalisyonunda, Amerika’nın Türkiye üzerinden de Irak işgaline onay verdiğini duymayan sağır sultan kalmadı. Ecevit’in zorlanması, partisinin içinden onay verecek yeni parti kurdurma girişimleri kuşkusuz ayrıntı. Koalisyonun bozulması sonrası AKP’yi hızlı iktidara çıkaran rüzgârlarda, Amerika’nın Türkiye toprakları üzerinden de girişine verilmiş sözlerin, Amerikan askerleri için geçici üs yapılacak alanların önceden kiralanması, askerlerin gemilerden indirilme operasyonlarının dahi başlatılmasını da öyle saysak.
Verilmiş, tezkere sözünün Meclis’ten çıkarılamamasının sorumluluğunu AKP yönetimi, Erdoğan liderliğinin almaması sonrası yaşanan gerçekler ortada.. Gül ve Erdoğan sırasıyla AKP yönetiminin başındaki açıklamalarında, Amerika’nın stratejik ortağı olduklarını açıklarlarken dört ülkenin toprakları üzerinden çizilmiş yeni BOP haritaları, Amerika’nın resmi askeri belgelerinden, dünya kamuoyuna yayılıvermişti..

***

Geçmişin tartışmalarını, sorumluluklarını elbette kimi dersler çıkarmış olarak tarihe bırakma, bugüne bakmak zorundayız.. Dahası iç kamuoyuna, seçmenlerine dönük siyaset yapılırken, en son yenilenme gerekçeleri bile inandırıcı ortaya konulamamış yerel seçimlere dönük Apo’yu seçim kampanyasına basamak yapma taktiklerini bile geçici kenara çekip, ülke çıkarları, toprak bütünlüğümüzün korunabilmesine, ülke topraklarımıza da şu sıralarda Suriye’de yaşanan ağır kaosun taşınmamasına öncelik verebiliriz..
Irak’ta, Amerikan işgali sürecinde ödenmiş kanlı bedellerin sayılamayacak ağır katlanmış boyutları ile yaşatıldığı iç savaş bataklığının Irak halkına bedellerin yüzlerce kat olduğunu bile soğutulduğu bir dönem gelmiş gibiydi ki..Geçen hafta içinde hangi ellerin, hangi hesaplarla verdikleri havalarla, Irak sil baştan kan revan içinde.. En masumları kuşkusuz yolsuzluk, yoksunluk, yoksulluk karşısında çaresizliği kader olarak yaşamaya katlanamayan üniversite gençliğinin protesto eylemcileri.. Ne rastlantı, ne de kader..
Oysa Kuzey Irak’ta kurdurulmuş Kürt devleti de dünya ölçeğinde öyle ya da böyle kabul görmüştü. Yeni çatışmaların ateşini yakan güç odakları üzerinden o kadar farklı çıkarlara dayalı, kanıt niteliğinde ağırlıkları da olan provokasyonlar da ortalığa saçılmakta.. Bağdat yönetimi profesyonel nişancıların hedef seçerek öldürdükleri arasında pek çok kendi askeri, polis güçlerinden insanların da olduğunu duyuruyorlar.
Amerika’nın önceki gece “Türkiye’ye dönük madem ki diretiyorsunuz, gelin Suriye’ye girin ama benim koşullarımla. IŞİD’in sorumluluğu da bundan sonra sizde” anlamına gelen açıklamalarını nerelere oturtacağız?
PYD’nin iç dinamikleriyle özünde PKK ağırlıklı olduğu Türkiye tezinin sayısız kanıtlarının da artık haber, kanıt değerleri aşındı. BOP’un gerçekleştirilmesi yolundaki Amerika’nın büyük düşünde, özünde dört ülkenin toprakları içindeki Kürtlerin, terör örgütlerinin bile ittifak boyutları, asıl temsilcilerinin konumları da belirsizlikler içinde. Güncel, çıplak Türkiye adına Saray adına açıklanmış tezlerde, PKK’nin temsilinde gerçek taraflar nerelerde?
Barış sürecinde, aslında sonunda Amerika’nın teslim etmesi sayesinde adada yatan Apo sayılıyordu. Sonrasında Kandil, içine yerleştirilmiş olarak PYD durumlara göre ağırlık kazandılar. Amerikan öncelikli çok çok büyük stratejik, parasal, silahlı eğitim destekleriyle birlikte parsayı kapanlar arasında bile çıkar çatışmaları yaşanabiliyor. En korkutucusu kuşkusuz, taraf seçimlerine göre, gözleri ölümüne, vahşette sınır tanımayan terör örgütlerinin, binlerce yıl geriye çekilebilenlerinin kör inançlarının körüklenmesi..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları