Yanlış Hesap!..

İstanbul-İzmir arası, otoyolla birbirine bağlanacak.

İyi mi olacak?

Sanmam.

Bir dizi sakınca...

Ulaşım açısından otoyol büyük bir maliyet.

Daha çok araç, daha çok yakıt, daha çok kirlilik getiriyor.

Tarım alanlarını, doğayı bozması önemli bir sorun.

Neden demiryolu değil de otoyol.

AKP’nin bu konudaki bakış açısı, kendine benzer gerici, dışa bağlı, sağcı iktidarlardan farklı değil.

Bir zamanlar demiryolu yatırımları komünist işi görülürdü.

Oysa kapitalist Avrupa’da demir yolu ağı hem ulaşımda, hem taşımacılıkta en önde gözetiliyor.

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında demirağlarla örülmüştü yurt.

Bunlar ne yaptı?

Hızlı tren kandırmacası, kazaları...

Zaten trafiğin, toplu ulaşımın bir bela olduğu İstanbul’da, metrobüs seçeneğinin getirilmesi gibi yersiz, sorunlu, gereksiz bir anlayıştan ne beklenir ki?

HHH

Şimdi İstanbul’la İzmir’i birleştirecek bu otoyol için iktidarın pervasızlığı açıklanabilir değil.

Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde çıkarılan, ÇED gerekmediği, bütün kamu kuruluşlarının işleri ivedilikle yapmaları doğrultusunda yayınlanan genelgeler, bunu gösteriyor.

Hukuk da hak getire.

Genelgelerin yargı yoluyla iptalinin ardından yasa değişikliğine gidilmesi, niyetlerini ortaya koyuyor.

Ancak...

Yapmadıkları bir hesap var.

Halkın tepkisi.

Otoyola malzeme sağlamak için açılmak istenen taş ocağına karşı Kemalpaşa’nın Akalan köylüleri, 13 gündür, kadınlı erkekli, çoluk çocuk direniyor.

Yağmur, kar, kış, soğuk demeden iş makinalarına gövdelerini siper ediyor.

Kendilerine “Ak” diyenlerin yaşamlarını “karartmalarına” geçit vermeyeceklerini söylüyorlar.

“ÇED’den muaftır” kararının iptali için İzmir 5. İdare Mahkemesi’nde dava açan Avukat Şehrazat Mercan, taş ocağının köy okuluna 250, zeytinliklere 500 metre uzaklıkta planlandığına dikkat çekiyor.

Bu arada köyde “gece nöbeti”nden sloganlar yükseliyor.

Ne deniyor :

“Taş ocağı yapma boşuna, yıkacağız başına”

Anlaşılmalı !