Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tam Bağımsızlık Yolunda...
Emperyalistleri dize getiren Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla kurulan Türkiye Cumhuriyeti, tam bağımsızlık ilkesine sıkı sıkı sarıldı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” sözleri, ulusal kimliğe dönüştü.
Atatürk’ün ölümünün ardından bu kimlik giderek erozyona uğradı.
Emperyalizmin özellikle 3. dünya ülkelerine dayattığı “Bağımsızlık yoktur, karşılıklı bağımlılık vardır” yutturmacası, iktidara gelen sermayeci, gerici, sağcı, dinci unsurlarca benimsendi...
Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti, işbirlikçi iktidarlar tarafından Batı’nın kucağına oturtuldu.
Bu ülkenin çocukları, bilmediği uzak coğrafyalarda, emperyalizmin çıkarları için öldü, vuruldu.
Vatan topraklarına Amerikan üsleri kuruldu, ülkenin kaynakları küresel sömürgecilere akıtıldı...
NATO’ya girilirken, ülke küresel güçlere peşkeş çekilirken, bu ülkenin tertemiz, günahsız gençleri, devrimcileri, halkın iktidarını isteyenler, “yeniden tam bağımsız Türkiye” ilkesiyle yola çıktı.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan ve daha birçok genç, emperyalizme karşı direndiler.
Deniz Gezmiş, Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü’nün en önünde, elinde Türk bayrağıyla yer aldı, bağımsız Türkiye için.
Devrim dergisine verdiği röportajda şunları söylüyordu:
“Türkiye ilk Kurtuluş Savaşı’ndan 50 yıl sonra tekrar yarı sömürge durumdadır. Ve Kemalist bir Cumhuriyetin başına anti-Kemalist politikacılar geçmiştir. Bu koşullarda gençlik, emperyalizme ve anti-Kemalist gidişe karşı verilen savaşta somut olarak ön safta bulunmaktadır. Elbette tarihi önderlik sorunu ayrı bir konudur. Bugün için gençlik, mümkün olduğu kadar geniş halk kitlelerini emperyalizme karşı mücadeleye katmak için devrimci eylemde bulunacaktır. Kemalist Devrim tamamlanacak ve onun emperyalizmle çelişen bütün milli sınıf ve tabakalara mal edilmesi sağlanacaktır. Gençlik bütün Kemalist güçlerle yek vücut olmak zorundadır...”
Antiemperyalist olmadan solcu olunamayacağını haykırdı böylece...
Düzen sahipleri harekete geçti.
Meclis’te gerici iktidar ve ona destek veren, kurucu genel başkanlarına ihanet eden bazı CHP’li milletvekillerinin de oylarıyla, Deniz, Hüseyin, Yusuf’a idam kararı çıktı.
“Üç Fidan”ın katledilişlerinin 41. yıldönümünde, “Bağımsız Türkiye’nin” esamisi okunmuyor bugün.
Ülkeyi yönetecek iktidarlar, küresel güçler tarafından kuruluyor.
Ülkenin tüm varlıkları küresel güçlerin eline geçiyor.
Başbakan Erdoğan, geçen haftaki grup toplantısında “Artık BOP diye bir şey kalmadı” diyor, ama bir zamanlar bu proje için Bush tarafından görevlendirildiğini açık açık söylüyor.
Emperyalizmin çıkarları için taşeron yapılan, “koçbaşı” gibi kullanılan, mazlumların değil güçlülerin, haksız ve kanlı savaşların cephesine düşürülüyor ülke.
İçin için kanıyor.
Yine de özgürlük ve bağımsızlık ateşi sönmüyor.
Tam bağımsız Türkiye için mücadele sürüyor...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert yanıt
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'
- DP'de deprem: İstifa ettiler
- Tutuklu hemşire: İlaçlar ziyan olmasın diye satıyorduk