Serdar Kızık
Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sevgiden Katliama!..

11 Kasım 2014 Salı

Karşılaştırmak için söylemiyorum, halk deyimiyle “tırnağı bile” olamaz.
“Köylü milletin efendisidir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ten, zeytinlerini korumak isteyen köylülere sopa atılan sürece nasıl geldik?
Tek bir çınarın korunması için Yalova’daki evini rayların üstünde taşıyan liderden, 6 bin zeytin ağacının bir gecede katledildiği bir döneme nasıl ulaşıldı?
Ankara’nın tek iğde ağacının yol yapımı için kesilmesine ağlayan bir önderden, dağları, ormanları, dereleri talan eden bir anlayışa ne zaman varıldı?
Ankara’nın “burada ot bile bitmez” denilen çorak arazisine çiftlik kuran, burayı ağaçlarla donatan cumhurbaşkanından, yıllar sonra aynı araziye saray yapan Cumhurbaşkanlığına uzanan süreç nasıl gelişti?
Atatürk’ün mirasının üstüne “Ak saray” yapımı için halkın 1 milyar 370 milyon lirası nasıl harcanabildi?
Tarımını geliştirmek, kooperatifçilik sisteminin oluşumunu sağlamak amacıyla Mustafa Kemal’in kurduğu Hatay Dörtyol’daki Karabasamak (Yeniyurt), Silifke, Tekir, Şövalye, Tarsus’taki Piloğlu, Yalova’daki Baltacı ve Millet, Ankara’daki Dilukat çiftlikleri kimlere peşkeş çekildi?
                                                            ***
Bu nasıl bir anlayıştır?
Yandaş şirket Kolin, zeytinliğe termik santral kursun diye Bakanlar Kurulu kararıyla, ancak savaş dönemlerinde yapılabilecek kamulaştırmalarla köylülerin topraklarına el konuyor.
Mahkemenin durdurma kararı bilinmesine karşın o topraklardaki zeytin ağaçları katlediliyor.
Nasıl, Kolin’in özel güvenlikçileri köylüye kelepçe takıyor, onları sopalarla dövüyor, vali, kaymakam jandarma seyirci kalabiliyor?
Olan biten, Atatürk’ün antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla kurduğu Cumhuriyetin erozyona uğratılmasındandır.
Mustafa Kemal’e açık ya da dolaylı saldıran gerici ve işbirlikçilerden, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine karşı çıkan gerici iktidarlar yüzündendir.
Susmaktan ve olan bitene seyirci kalmamızdan...
10 Kasım’larda “unutmadık” avuntusundan...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları