Serdar Kızık
Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

O Parmak!..

04 Kasım 2014 Salı

Demokratik toplumun dayanağı, hukuk devletidir.
Kamusal alan, kişisel özgürlükler, hukuk normlarına göre düzenlenir.
Suç ve ceza hukuk temelinde şekillenir.
Görevi, makamı her ne olursa olsun, hiç kimse kendi bakış açısına, dünya görüşüne, düşüncelerine dayanıp suçu ve cezayı belirleyemez, saptayamaz.
Öyle parmak sallayamaz, hakaret edemez, aşağılayamaz...
                                                            ***
AKP iktidarının; Tayyip Erdoğan’ın belki de en doğru uygulaması, sigara karşıtı önlemleri.
Kamu alanında sigara içilmesine yönelik engeller...
Diyeceğimiz yok; içenlerin de haklarını koruma koşuluyla desteklediğim bir tutum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Esenler’de beraberinde İstanbul Büyükşehir ve Esenler Belediye Başkanı’yla yürürken, ikinci katta bir kafenin terasında sigara içenleri gördü.
İşaretparmağını sallayarak bağırdı:
“Orada sigara içilmez, cezai müeyyidesi var...”
Yanındaki belediye başkanlarına döndü, zabıtanın çağrılmasını istedi. Kafenin konumunu bilmiyorum; kapalı mı, açık alanı var mı?
Kapalı alanda yasak, cezası var.
Yani hukuk kurallarıyla belirlenmiş bir çerçeve.
Kolluk gücü, yasa gereği denetimci.
Suçu işleyen, cezayı çekecek.
Ancak suç işlese de yurttaşa bağırmak, azarlamak yanlış bir davranış. Hele hele “terbiyesiz herifler” diye suçlamak, karalamak ve aşağılamak son derece yersiz. Hiçbir demokratik ülkede, kamuya açık bir alanda böylesine bir tutum sergilenemez. Hangi makamda olursa olsun kimsenin böyle bir yetkisi ve hakkı yok.
                                                            ***
Olayın bir başka perdesi daha var ki, bence daha önemli.
Erdoğan “Terbiyesiz herif, Cumhurbaşkanı söylüyor hâlâ içmeye devam ediyor” diye tepkisini sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı’nın söylemesi ve uyarması, suçun kapsamını değiştirmez. Büyütmez, küçültmez. Erdoğan’ın yaklaşımı, tartışmalıdır. Yasanın suç saydığı bir eylemin engellenmesini içermeyebilir. Daha çok “kendisi ve makamının otoritesine yönelik bir tutuma tepki” anlamında değerlendirilebilir, ki o zaman daha farklı yorumlar devreye girer.
Sevgi ve saygının “hak edilmesi” gibi bir değer yargısı var ne de olsa. Zorla güzellik olmuyor...
                                                            ***
Gelelim ikinci bir işaretparmağına.
Yeşil sahalarda tehdit içeriyor.
FB’li futbolcu Emre Belözoğlu...
Neredeyse her maçta, çoğu zaman rakip oyuncu ve teknik adamlara, kimi zaman hakeme, kimi zaman taraftarlara, zaman zaman da kendi takım arkadaşlarına yönelikoişaretparmağını kullanıyor.
Yeri geliyor, o parmak Macaristan milli maçında olduğu gibi basın tribününe doğru “kelleni alırım” mesajıyla sallanıyor.
Huylu huyundan vazgeçmiyor.
Otoriter tutumunu, despotik tavrını sergileyen bu kaçıncı girişim, sayısını unuttum. Hakaretleri, küfürleri de var üstelik. Ne futbola ne de Fenerbahçe gibi saygın ku
lübe yakışıyor. Hafta sonu oynanan Beşiktaş maçında da aynı davranışı yineledi.
Aziz Yıldırım gibi son yıllarda bir dizi haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan bir yönetici, Emre’nin haksız ve hukuksuz tutumuna, otoriter eğilimlerine, despotik duruşuna ne diyor acaba?
Değer mi?
Aklıma Türk futbolunun ve Beşiktaş’ın büyük değeri Başkan Süleyman Seba’nın “Haksız şampiyonluklardansa, şerefli ikincilikleri yeğlerim” sözü geldi de...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları