Çevre için hukuk mücadelesi, duyarlı yurttaş ve kuruluşların çabalarıyla sürüyor.
İktidarın yağmacı, talancı, sermayeci yaklaşımlarına, doğa düşmanlığına karşı ortaya konulan bu direniş, yer yer olumlu sonuçlanıyor.
Çevreyi korumakla görevli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bozucu, yıkıcı, yağmalayıcı yüzü teşhir ediliyor.
Örneğin İztuzu’nda olduğu gibi...
Koruma altında, SİT alanı, kaplumbağalar başta olmak üzere ender türlerin yaşam alanı, dünyanın eşsiz plajlarından İztuzu, yağmacıdan, yandaştan şimdilik kurtuldu.
Doğal yaşamı, çevreyi koruyanların uzun soluklu mücadelesinin ardından Muğla 2. İdare Mahkemesi, Muğla Valiliği bünyesindeki MUÇEV’in protokol imzalama yetkisi bulunmadığını belirtti.
Kiralama işleminin yürütmesini durdurdu...
HHH
Bu arada kararın içinde önemli bir nokta daha var.
İlgili Başbakanlık genelgesi.
Mahkeme bunu da ortaya koydu. Başbakanlık genelgesinin hukuka ve mevzuata uygun olmadığını belirtti.
Önemli bir kazanım.
Yağmacılık, talancılık, yandaş DALÇEV’e kıyak, şimdilik teşhir oldu.
Ancak şimdilik.
Konu yargıda, inceleme sürüyor.
Tabi ki asıl olan İztuzu’nun yağmalanmasına karşı çıkanların mücadelesi, direnişidir....
HHH
Öte yandan çevre açısından korumacıları üzen yargı kararları da var.
Örneğin Çeşme Yarımadası’nda, Karaburun’a yakın bölgelerdeki RES’lere ilişkin karar...
Yarımadanın üçte ikisini yandaş şirket ve holdinglere peşkeş çeken, kimsenin özünde karşı çıkmadığı, yoğunluğuna tepki gösterdiği, köylerin dibine kadar, turizm alanlarının içine kurulan RES’lerle ilgili...
Ali Ağaoğlu, Seferihisar’da kuracağı RES’ler için lisanslarını iptal eden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na açtığı davayı kazandı.
Anımsatayım, söz konusu lisans, Turgut Köyü’nde 1. derecede doğal SİT alanındaydı. Çivi çakılması yasak bölgede Ali Ağaoğlu’nun RES’leri yükselecek şimdi.
Gelelim iktidarın ayrıcalıklı şirketlerinden Çalık Grubu’na.
Grubun Karaburun Sarpıncık ve Haseki köylerinde kuracağı 13 türbinli santrale.
Çalık Grubu’nun Karaburun’da kuracağı rüzgar santraline Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onay verdi.
Oysa halk istemiyordu.
Halk, ilgili ÇED toplantısına katılmamış, iktidarı ve şirketi protesto etmişti.
278 bin metrekarelik bir alan tahsis edildi.
Ve şimdi sermayenin, yandaşın çıkarı için doğanın canına okunacak. Doğal yaşam ortamında yollar açılacak, ortalığı toz duman kaplayacak. Keçilerin yolu kesilecek, coğrafyalar duman edilecek.