Silivri davalarında yaşanan hukuk garabetini savunmaya yüz istiyor artık.\n

Silivri operasyonları ve yargılamaları başladığında, hukuksuzluğu, haksızlığı, sahteciliği saptayıp “Buradan adalet çıkmaz” diyenlere beklemeyi öğütleyenler...\n

Yargı sürecine, temyize, Yargıtay’a, AİHM’ye dikkat çekenler...\n

Baktılar ki tutukluluk süreleri 4-5 yıla vardı.\n

Baktılar ki savunma, adil yargılama hak getire, askeri vesayeti kaldıralım derken sivili oluşuyor...\n

Durdular...\n

Sözünü ettiğim, doğrudan iktidar ve cemaat yazarları değil, medyanın liberal-neoliberal kesimleri...\n

“Yüzyılın davası” dedikleri yargılamanın tek duruşmasına gitmeden, cezaevi içinde mahkeme kurulma garabetini sorgulamadan, içeri atılanların yanıt hakkının olmadığına aldırmadan sürdürdükleri yargısız infazlardaki dozu azalttılar önce.\n

Sonra baktılar ki, manzara farklı.\n

Operasyonların ve yargılamaların başladığı süreçte, “Türkiye’nin bağırsaklarının temizleneceğini”, “derin devletin deşifre edileceğini” söyleyen liberallerin ayakları suya erdi sonunda.\n

Bu yönde kalemşorluk yapan, iktidar-cemaat koalisyonunun destekçisi liberal cephede, yanılgıları, yarı pişmanlıkları, hayal kırıklıklarını sergileyenlerin geldiği nokta, bunu gösteriyor çünkü.\n

Bu hukuksuzluğu, vicdanları yaralayan operasyonları, yılların tutukluluğunu onaylamanın tarifsiz güçlüğüne katlanmak zor artık.\n

22 ayrı davayı, birbirleriyle ilgisiz onca insanı aynı torbaya atmanın izahı için, bugünkülerin dışında daha büyük, daha inandırıcı ve güçlü senaryolar gerekiyor ayrıca...\n

Olmuyor...\n

Üstelik faili meçhul cinayetlerin, ülkeyi karanlığa sürükleyen katliamların hangisinin aydınlatıldığı sorulduğunda, yanıt verememenin sancısı büyük.\n

NATO ülkelerinin çoğunluğunda belirli ölçülerde deşifre edilen Gladyo’ya neden dokunulmadığını, göstermelik yargılamaların dışında darbelerden gerçekten hesap sorulmadığını açıklamanın da...\n

***\n

Bu cephenin ön saflarında yer alan, ışıltılı bay, 13 Aralık’tan sonra Ergenekon’un battığını anlattığı köşesinde şöyle yazdı:\n

“Başladığında desteklediğim bir davanın abuk sabuk ve hukuk dışı uygulamalar nedeniyle gözümün önünde çökmesini izliyorum. Kafamdaki tüm önemini kaybetti...”\n

İtiraf yerine mi, yoksa sonunda hakikatin gücüne erişmenin huzuruna mı saymalı?\n

Öyle de içeride yatanların ayları, yılları ne olacak?\n

Manşet ve köşelerdeki yargısız infazlarla karartılan hayatlar nereye sığacak?\n

“Yetmez ama evetçi” tayfadan kimileri “kazın ayağının hiç de öyle olmadığını” anlamanın girdabında sürükleniyor, hafiften mahcup.\n

Kimileri açıktan pişman, kimileri yarım yamalak...\n

Tabii orta yerde ateşe devam eden birkaçı için, “Hiç olmazsa bundan sonra darbe yapılmasının yolları kapandı, insanların çektiklerinin önemi yok!”\n

Şimdi taraf olduğu saflardan ayrılıyor kimileri.\n

Neden?\n

Kendi cephelerinden açık bir izahı yok.\n

Ama gerekçesi belli.\n

İşlevleri bitti...\n

Peçete misali...\n

\n