Serdar Kızık
Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hukuk mu Dediniz! (02.04.2013)

02 Nisan 2013 Salı

Fiili durum yaratılsa da türban konusu çıkmazdır.
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları, konunun kişi hak ve özgürlükleriyle doğrudan ilgisini göstermiyor. Türbana serbesti sağlamıyor.
Diyelim ki inanç sorunudur. Özel yaşamında dileyen istediği gibi giyinir.
Kamusal alana gelince, konu burada düğümleniyor.
Kamu hizmetleri yansız, tarafsız, hiçbir görüş ve inanca bağlı olmadan yürütülmelidir.
Laiklik bunu gerektiriyor. Anayasanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerinin yer aldığı, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerine göre, “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” çünkü...
Geçen haftalarda konuya ilişkin iki önemli gelişme yaşandı.
Eğitim-Bir-Sen’in çağrısıyla kendine bağlı öğretmen üyeleri, okullarda türbanla derse girdi.
Oysa bugünkü yasal durum, buna olanak vermiyor.
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurların kılık ve kıyafetlerine ilişkin düzenlemeye aykırı bir durum söz konusu.
Eğitim-Bir-Sen’in türban eylemine
valilikler sessiz kaldı.
Eğitim-İş Sendikası yönetimi, türbanla derslere giren öğretmenler hakkında cezai işlem yapmayan valiler hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Bir tek İzmir Valiliği soruşturma açtı.
İzmir Vali Vekili 
Ardahan Totuk’un, 20 Mart’ta kentteki kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği genelgede, çalışan personelin kılık kıyafet yönetmeliğine uyması istendi. Uymayanlar hakkında yasal işlem başlatılacağı vurgulandı.
İzmir Valiliği’nden yapılan açıklamada ise genelgenin, olağan bir uygulama olduğu belirtildi. Genelgeyle kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurların kılık ve kıyafetlerine ilişkin herhangi bir yeni düzenleme, sınırlama ya da yasaklama getirilmediği vurgulandı...

\n

***

\n

Konuyla ilgili ikinci gelişmenin adresi Ankara Adliyesi’ydi.
Saadet Partisi Genel Başkanı
Mustafa Kamalak’ın eşi avukat Zübeyde Kamalak’ın, Ankara Adliyesi’nde görülen bir davaya türbanıyla girmesi üzerine, mahkeme yargılamayı erteledi.
“Danıştay 8. Dairesi, avukatların ‘başı açık’ görev yapmalarına dair düzenlemenin yürütmesini durdurmuş olsa da avukatların meslek kuralları ve kamu hizmeti yapmaları nedeniyle duruşmalara türbanlı giremeyecekleri”ni gerekçe gösterdi.
Hâkimin türbanlı avukatla duruşma yapmama yetkisi var mı?
Baroların konuyla ilgili yaklaşımları birbirinden farklı...

\n

***

\n

Gelelim en ilginç gelişmeye...
Ege Üniversitesi Uzay Bilimleri’nden emekli Prof. Dr.
Rennan Pekünlü, “türbanla derse girenlerin eğitim hakkını engellediği” öne sürülerek 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Böyle bir ceza bugüne değin ne görüldü, ne duyuldu.
Kararı
İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi verdi.
Bu
“tarihi” karar, birçok ilginçliği de beraberinde taşıyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı rekor bir sürede, 17 gün içinde cezanın onanması yönünde görüş bildirdi.
Anlaşılan kamu adına hareket eden başsavcılık, iddia makamı, çok hızlı bir onama istiyor.
Yargıtay’da inceleme süreci devam ederken bu kez 4 öğrencinin yakınması üzerine aynı gerekçelerle İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeni bir dava daha açıldı.
İlgili yasaya karşın YÖK ve rektörlükten herhangi bir soruşturma izni,
“lüzumu muhakeme” kararı alınmadan üstelik.
Pekünlü hakkında
4 ile 12 yıl arasında değişen hapis cezası isteniyor.
İkinci davada savcılık, Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nden
“türbanla üniversiteye girilmesinin yasak olduğuna ilişkin, üniversitenin yetkili kurullarınca ya da Yüksek Öğretim Kurulu’nca bir karar alınıp alınmadığını” sordu.
Rektörlük, üniversite yetkili kurulları ve YÖK’ün böyle bir kararı almadığını belirtti
Pekünlü’nün avukatı
Murat Fatih Ülkü, ortada AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları olduğuna, hukuka uyulması gerektiğine dikkat çekiyor.
Hukuk mu dediniz?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları