Serdar Kızık
Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hizaya Getirmek!..

23 Nisan 2013 Salı

Bugün bayram, ya da gün, bayramlık!

\n

Ulusal egemenlikten geriye ne kaldı?
Biliyorum can sıkıcı bir soru, ancak irdelenmeli...
Cumhuriyet, on yıl öncesi öngörülmeyen dönüşüm sürecine sokuldu.
Teröre karşı çıkanlar içeride, teröristler çözüm masalarında bugün...
“Barış ya da çözüm” süreci dedikleri aşamaları, toplum hangi düzeyde hesaplayabiliyordu.
Elbette hesaplayanlar vardı, projelendirenler...
Mustafa Kemal’in ardından başlayan hesaplar, programlar, projeler yürütülüyor.
Bağımsız Türkiye’den, küreselleşmenin güdümünde, tam bağımlı ülkeye uzanan bir süreç...
Cumhuriyet devriminin
karşıdevrime dönüşmesi, aşama aşama yürütüldü.
“Kemalist diktatörlük” diyorlar, “Atatürk düzeni” diyorlar.
Hangi Kemalist düzen, hangi Atatürk!..
Yıllardır Batı’nın boyunduruğunda,
emperyalizmle işbirliği yapan, vahşi kapitalist bir düzen söz konusu oysa.
Asker ve sivil bürokrasi, sahte Atatürkçülük kisvesiyle Atatürk devrimlerini, Cumhuriyet ilkelerini erozyona uğrattı yıllarca.
Komünizmle mücadele adı altında, aydınlanmanın, solun,
demokrasinin önü kesildi.
Anımsayın, bugünkü şartları sağlayan, AKP iktidarının yolunu açan 12 Eylül darbesi ve cunta lideri
Kenan Evren, Atatürk’ün adını ağzından düşürmüyordu, onun ilkelerini, değerlerini bozguna uğratırken.

\n

***

\n

İktidarın toplum mühendisliği adım adım yürütülüyor.
Sürece karşı çıkanlar, sorgulayanlar, eleştirenler
psikolojik bir harekâtla yüz yüzeler.
Barışa karşı çıkmakla, savaş istemekle suçlanıyorlar.
Bu, koca bir
yalan...
Kimi yandaş, kimi liberal, dinci, dönek eski solcu, etnik ayrımcı
AKP’nin akil adamları ortaya salınıyor.
Muhalefet sürekli itibarsızlaştırılıyor.
Akil adamlar ekibinin Ege başkanı
Tarhan Erdem İzmir’de seçimlerle ilgili konuşurken “Türk seçmeni” sözcüklerini kullanıyor. Ardından da telaşla düzeltme çabasına girerek, “Yani Türkiyeli seçmen demek istedim” diyor...
Nereden ölçtüyse, hangi anket gösteriyorsa, Ege’de sürece ilişkin desteğin yüzde 60 olduğunu söylüyor.

\n

***

\n

CHP ve MHP’ye yönelik geçen seçimlerde başlatılan operasyon kesintisiz sürüyor.
Bakın terör örgütü ve yandaşlarıyla sürdürülen görüşmeler, pazarlıklar değil, CHP’nin durumu tartışılıyor.
CHP’yi ayrıştırmak, parçalamak için devredeler.
AKP Genel Başkan Yardımcısı
Süleyman Soylu, Türkiye’de önemli sorunların çözülmesine rağmen CHP’nin bir türlü hizaya gelemediğini söylüyor.
Bütün mesele burada,
hizaya getirmek...
CHP buna ne ölçüde karşı durabiliyor?
CHP lideri ve kadrolarının dediği doğrudur; basın önemli ölçüde yandaş; sinmiş, sindirilmiş gazeteciler var, parti sürekli eleştiriliyor, hedef gösteriliyor.
Ancak
içe dönüp, bakmakta da yarar var.
Karanlığın aydınlanması için milyonların umudu bir parti, olan biten karşısında ne yapıyor, açık ve anlaşılır tavrı ne?
Genel başkan yardımcısı düzeyinde görev yapan yönetici, emperyalizmin projesine yol veriyor, bununla da kalmıyor, CHP tabanının yüzde
65’inin kendisi gibi, sürece destek verdiğini söylüyor.
Sözüm ona iktidar için
genişlemek, farklı çevrelere uzanmak, yeni söylemler geliştirmek gerekiyormuş bazı milletvekillerine göre.
Bu uğurda partinin temel fikirlerine, ilkelerine uymayan söylemler dile getiriliyor.
Cumhuriyetin ilkelerini ve değerlerini savunanlara yönelik faşist suçlamasını, parti içinde bile kullananlar var...
İktidar hedefinden önce, doğru dürüst
muhalif olmak gerekmiyor mu?
On yıldır nasıl bir muhalefet yapıldığının değerlendirmesi önemli değil mi?
Daha da önemlisi, CHP’nin kendisine yönelik operasyona dur demesi...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları