Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Güle Oynaya, Güle Güle...
Sen muhafazakâr otorite.
Kaba güç, zalim.
Öznesi sandın kendini ülkenin...
Çok dişli, Amerikan devirli iş makinesiyle yürüdün.
Cumhuriyet’e, devrime ve Mustafa Kemal Atarük’e.
Yıkım başladı...
Adalet kalmadı, hak hukuk, insanlık... Ekmek azaldı.
Haykırdın, bağırdın, çağırdın.
Dayatma, tehdit, öfke...
Böldün, ayrıştırdın.
Ardında enkaz, yol aldın hayli!
Anladık, gördük, yaşadık, gerisini de yıkacaksın.
“Yerine ne kuracaksın?” diyenler var hâlâ!
Soru yersizdir, gizli defterin, niyetin açık...
***
Onca zulüm, verdiğin acı yetmedi, evlere dadandın...
Biat istiyorsun, esaret, kızlı erkekli.
Şimdi sıra umutlarda...
Bu coğrafyanın başka bir mayası var oysa, insanı başka.
Efendileri, işgalcileri kovan maya.
Korku duvarları yıkıldı artık.
Güle güle diyorlar sana.
Başka bir çocuk, başka bir genç ve başka bir kadın karşına çıkıyor şimdi.
Korkmuyor onlar, baskıya, gaza, copa, hapse, tutukluluğa direniyor.
“Diren” diyor şehirler, kasabalar, meydanlar ve statlar, özgürlük istiyor.
Boyun eğmiyorlar sana...
Mesela 9-10 Kasım’da çoluk çocuk dökülüyor sokaklara.
Ölüm değil, hayat için.
Dörtnala kalkmış gelirken İzmir Körfezi’nde, Atasını özleyen yüz binleri gördün mü?
Gördün mü coşkularını, heyecanlarını ve kararlılıklarını?
Siluet değildi beklenen, canlı kanlı, yaşayan, tarihten süzülmüş bir gerçek.
Gerçeğin peşindeydiler.
Her yer Taksim’di o gece, her yer Gezi. Saçları rüzgârda özgürce uçuşan kadınları, kızlı erkekli gençleri gördün mü Kıbrıs Şehitleri’nde haykırırken?
Seni Amerika’ya, hocanın yanına gönderirken güle güle diyorlar ki:
“ ...Delikanlı kim bakalım...”
***
Duran adama karşı “giden adam”, usul usul uzaklaşıyordu sahneden.
Kordon’da, yüzlerce dilek feneri yükseliyordu o sırada geceye.
Ne istiyor onlar, nasıl bir ülke, nasıl bir dünya?
Kızları gelincik gibi Boğaziçi Caz Korusu, yüzler aydınlık.
Orkestra şefi imrenmiş, şaşırmışken İzmir’deki kalabalığa ve coşkuya.
Binlerce çapulcu söylüyordu şarkıları hep bir ağızdan.
Güle güle diyorlardı, güle oynaya...
Bir çift gördüm o sırada, mavi bir fenerle geceye salıyordu düşlerini,
Neyi dilemişlerdi, ne acaba?
Aksilik; gökyüzüne yükselemedi fener, denize düştü.
Adam üzgündü, umutları suya gömülmüştü, kadın “Olsun...” dedi:
“Düşlerimiz mavide gidiyor şimdi...”
***
Ankara’da milyonlar mavi gözlü adama koşuyordu ertesi sabah, “giden adam” gördün mü?
El ele yüz binler, “git” diyor, İstanbul Dolmabahçe’de, Kadıköy’de, Adana ve tüm ülkede.
Sen bu sevdanın üstüne yürüdün ya, insanın.
Gidiyorsun...
Tarih baba söylüyor, hiçbir zulüm ilelebet sürmüyor.
Yanındakiler farkında, uzaklaşıyor.
Açıklayamıyor durumu, yandaşların.
Ortalık güle oynaya...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert yanıt
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'
- DP'de deprem: İstifa ettiler
- Tutuklu hemşire: İlaçlar ziyan olmasın diye satıyorduk