Serdar Kızık
Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çelişkiler Yumağı!

08 Ocak 2013 Salı

Ülkemiz ve bölgemizdeki hukuksuzluğun, adaletsizliğin ve savaşların geriliminde karamsarlık ön plana çıkıyor, ne yazık.
İktidarlar, yönetimler, örgütler, cephelerin kimi zaman sıcak çatışma ortamında, kimi zaman da siyasi arenada
psikolojik mücadele sürdürüyor...
Balyoz davasının gerekçeli kararı dün açıklandı.
Adil yargılama ve gerçek adalet diyenler için bir dizi soru işareti ortada.
“Delillerin gerçekliği önemli değil, darbenin olup olmaması da... Bunlar zaten darbeci, niyetleri öyle” diyenler adına “sorun” yok!
1435 sayfadan oluşan karar, nasılsa basının elinde ama
savunmada yok.
Henüz dijital ortamda bulunduğundan, avukatlara 3-4 gün sonra verilecekmiş.
Bir hükmün açıklanmasında bile böyle bir yol, yöntem izlenen adaletle ilgili nasıl bir beklenti ve değerlendirme oluşabilir ki?
Nitekim Avukat
Celal Ülgen, bu tavrı, “Bir psikolojik savaş yapılıyor” sözleriyle değerlendiriyor.
Gerekçeli kararın savunmaya geçmesinden önce, kamuoyu yaratılmaya çalışıldığını söylüyor.
İşin özüne gelince...
Hem sanıklar, hem savunma, hem bağımsız kaynakların, hatta iktidara yakın bazı köşe yazarlarının bile
sahte delil ve CD’lerden söz ettiği, bunların incelenmesi ve araştırılması gerektiğini vurguladığı bir dava önümüzde.
Hatta yargılama sürecinde bazı üniversiteler ve bağımsız kuruluşlar, sahte delil yaratıldığını raporladılar...
Ancak mahkeme, bazı tanıkların dinlenmesini
yersiz bulduğu gibi, bilirkişi incelemesine de gerek görmemiş. Çünkü 100 sayfalık tüm dijital delillerin gerçek olduğu kanaati oluşmuş!
Peki, bu tutumun dayanağı ne?
Cunta yapılanması ve darbe harekâtı,
Çetin Doğan’ın kalp ameliyatı olması ve emekli edilmesiyle, ellerinde olmayan nedenlerle tamamlanamamış!
Avukatlara göre gerçekliği bir yana, iddianame ve yargılamanın hiçbir bölümünde yer almayan bu gerekçe nasıl oluyor da hükümde bulunuyor?..
Hapis cezaları, darbeye eksik teşebbüsten verilmişti.
Eksik teşebbüsten söz edilebilmesi için birilerinin darbeye teşebbüs etmesi, birilerinin de bunu engellemesi gerekiyor.
Darbeye teşebbüs olduysa bunu kim engelledi?
Savunma,
adil yargılanma ilkesini de sorguluyor.

\n

***

\n

Psikolojik harekât alanlarından birisi de komşumuz Suriye...
Asıl sorumlu, küresel sömürü düzeni. Tablodaki haklılığı ve haksızlığı bir yana koyalım, fotoğrafın en önünde yaşamını yitiren
60 bin insan var.
Teslim alınıp, sokak ortasında kurşuna dizilen, kafaları kesilen, binalardan atılan, bombalanan insanlar.
Kan ve gözyaşı denizi olmuş komşu topraklar.
Hangi iktidar mücadelesi ölümlerin üstüne kurulabilir ki?
Ayrıca çelişkiler yumağı...
Türkiye, tarafı olmaması gereken bir savaşın neredeyse ön cephesinde. Demokrasi, özgürlükler deyip her ikisinden de yoksun
Suudi Arabistan ve Kuveyt’le birlikte Suriye’ye ömür biçiyor.
Suriye’deki olaylardan yabancı ülkeleri sorumlu tutan
Esad, Rusya, Çin ve İran’a teşekkür ediyor.
ABD’nin düşman ve terör örgütü saydığı El Kaide, Batılı küresel güçlerle birlikte yan yana Esad’a karşı çarpışıyor.
Çelişkiler yumağında, ölümün kutsandığı coğrafyanın paralı askerleri kana doymuyor, insan utanıyor...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları