Serdar Kızık
Serdar Kızık serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cahiliye Devri!..

30 Eylül 2014 Salı

Başbakan Davutoğlu “İslamdan IŞİD’i anlayanlar, cahillerdir” dedi!
Kafa kesen, kadınları köle pazarlarında satan IŞİD’in, bugün geldiği noktayı “barbarlık” olarak tanımladı!
 Öyle de, dün cinayet örgütü IŞİD’e yol veren, terörist bile diyemeyenlerin, bugün iktidarlarını borçlu olduğu küresel güçlerin dayatmasıyla koalisyon güçleri arasına katılmalarına ne söyleyeceğiz?
Türkiye’deki IŞİD örgütlenmesini, gelişmesini, militan devşirmesini nereye koyacağız?
İstanbul Üniversitesi’nde, ellerinde çivili sopayla öğrencileri dağıtan özentileri yok mu sayacağız?
Gezi eylemlerinde, Hipokrat yemini gereği yardımcı olan doktorları terörist ilan ederken, Irak ve Suriye’de yaralanan IŞİD militanlarının tedavi ve bakımlarının yapılmasını nasıl açıklayacağız?
                                                                 ***
Cumhurbaşkanı, rehineler yüzünden IŞİD’e öyle davranıldığını, sorunun aşılmasıyla birlikte her türden destekle koalisyona katılacaklarını söyledi.
Öyle mi?..
Ya yarın IŞİD, yeni rehineler alırsa ne olacak?
Rehine krizinin ardından, koalisyon konusunda Türkiye’nin “bakarız, ederiz” tavırlarına, durumu idare çabalarına karşı ne demişti Pentagon Sözcüsü Kirby:
“Sırf coğrafya nedeniyle bile Türkiye bu çabada bir ortaktır, ortak olacak ve ortak olmak zorundadır...”
“Zorundadır” sözcüğünün altını çizelim.
İşte meselenin özü, Türkiye’nin getirildiği nokta...      
                                                                 ***
Yeryüzünde samimi, iyi, temiz, barışçı, inancını Tanrı’yla kendi arasında yaşayan, arayaherhangi bir başka iktidar ve gücü sokmayan, kişisel ve grupsal çıkarlara alet olmayan Müslümanlar var.
Ya çeşit çeşit, birbirinden farklı siyasal İslamcılar?
Ortaöğretimde başörtüsü serbestliği sonrası “Bu IŞİD zihniyetidir” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na sert çıkan Başbakan Davutoğlu’na bakarak neyi anlayacağız?
Bütün okulların imam hatip yapılmasını mı?..
9-10 yaşındaki çocukların, sözüm ona “özgürlük” adına, devletin yönlendirmesiyle, ebeveyn baskısıyla başörtü takmasını mı?
Bu çocukların saçının telinden, kısa kollu gömleklerinden tahrik olanları mı?
Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değerlendirmesiyle, zorunlu din dersinin uyuşturucuya ve ırkçılığa karşı bir gereklilik olduğunu mu?
AİHM’nin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden öğrencilerin muaf sayılmasını öngören bir kararını yanlış bulmasını mı?
Hangisini?..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları